banner13

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ERTV’de konuştu! İşte dünyaya mesajları…

Çeşitli temas ve ziyaretler için Türkiye’ye gelen ve Malatya’da da çeşitli temaslarda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ERTV’de canlı yayın konuğu oldu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye ilişkileri, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatının 47. yıl dönümü, Maraş ve daha birçok önemli konunun konuşulduğu yayında Tatar, önemli mesajlar verdi.

ERTV Haber Merkezi
ERTV Haber Merkezi
06 Temmuz 2021 Salı 18:28
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ERTV’de konuştu! İşte dünyaya mesajları…

Çeşitli temas ve ziyaretler için Türkiye’ye gelen ve Malatya’da da çeşitli temaslarda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ERTV’de canlı yayın konuğu oldu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye ilişkileri, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatının 47. yıl dönümü, Maraş ve daha birçok önemli konunun konuşulduğu yayında Tatar, önemli mesajlar verdi.

Çeşitli temas ve ziyaretler için Türkiye’ye gelen ve Malatya’da da çeşitli temaslarda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ERTV’de gündem özel programında Tutku Eren’nin canlı yayın konuğu oldu.

“KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ TÜRKİYE’SİZ VAR OLAMAZ”

Türkiye temasları hakkında bilgiler vererek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın yaşadığı sıkıntıları anlatıp, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türkiye’siz var olamayacığını vurguladı, Türkiye ile ilişkilerine ve kendi Cumhurbaşkanlığı dönemindeki sıcak ilişkilere değinerek şöyle konuştu;  “Zaman zaman Türkiye’ye gelip gitmem, çeşitli yerlerde çeşitli toplantılara katılmam Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına, Kıbrıs Türk Halkı adına önemli ve olumlu hareketlerdir. Çünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türkiye’siz var olamaz. Türkiye’nin her zaman bizlere hem ekonomik hem de siyasi anlamda desteği destek çok önemlidir. Bizler hep Türkiye ile yakın temaslardan yanayız. İletişim ve ulaşımın bu kadar kolay olduğu bir dünyada Kıbrıs ile Türkiye arasında var olan beş parmaklar ile toroslar arasındaki mesafede daralmıştır, çok kaynaşmış durumdayız. Türkiye temaslarım kapsamında ilk olarak Elazığ’a gittim. Elazığ’da 24 Aralık 1963 yılında Kanlı Noel olayları çerçevesinde şehit düşenlerin kabirlerini şehitlikte ziyaret edip, Kıbrıs’tan getirdiğim toprağı kabirlere bıraktım. Kıbrıs Türkleri çok bedel ödedi, çok şehit verdi, çok acı çekti. Netice itibariyle Türkiye’nin 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile Mehmetçiğin adaya çıkması ile Kıbrıs’ta şu anda bir Devlet, bir Cumhuriyet var. Şehitlerimizin ödediği bedelleri unutmamız mümkün değil, vefa duygusuyla ziyaretler gerçekleştiriyorum. Elazığ’da Kıbrıs konusunda bir konferans verdim. 1974’de doğan bir kişi şu an 47 yaşında ve bu yaşta torun sahibi de olabilir. 1974’den sonra çok büyük bir rahatlığa kavuştuk. Bağımsızlık, özgürlük, hürriyet ve aynı zamanda korkusuz yaşam. 1974’den önce Kıbrıs’da yaşamak kolay değildi. Rum Yunan kesimi Kıbrıs’da Türklere karşı yaptığı vahşet, soykırım ile Kıbrıs’ı Yunan yapacaklarını zannettiler. Esas hedef bütün adayı Yunanistan’a bağlamaktı. Kıbrıs direndi, savaştık, her cephede var olduk ama neticede Türkiye’nin desteği ile 1974’ü görebildik. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile 20 Temmuz sabahından sonra özgürlüğümüz, bağımsızlığımız ve hürriyetimize ulaştık. Kıbrıs davası müşterek bir davadır. Kıbrıs Türklerinin tek başına yürütebilecekleri bir dava değildir. Uluslar arası bir sorun, büyük bir meseleydi. Türkiye’nin desteği olmadan biz bu noktalara gelemezdik. Her zaman Türkiye ile müşterek yürüttüğümüz bu dava çerçevesinde Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirmemiz lazım. Türkiye’nin desteğinin arkasında durup karşı ile çatışmamız lazım.  Göreve geldiğimiz süre içerisinde insanlara bizim doğru yolda olduğumuz, iki ayrı devletin tek yegane bizleri krutaracak formül olduğunu anlatmaya çalıştık. Federasyon dediğimiz Birleşik bir Kıbrıs anlamındadır ve Rumların savunduğu sıfır asker, sıfır garantidir. Tuzak Türkiye’yi Kıbrıs’dan çıkarmaktır. Türkye Avrupa Birliği’nde olmadığı için bir federal Cumhuriyet ile yani Kıbrıs Türkleri’nin bir bakıma azınlık satatüsüyle bir anlaşma olursa o zaman Kıbrıs tamamiyle Avrupa Birliği’nde olduğu için Türkiye’ye de diyeceklerki, diyorlar zaten en geç 10 sene içerisinde tamamiyle Türkiye’nin Kıbrıs’dan çekilmesi istenecek. Böyle bir şey olabilir mi? Kıbrıs’da bu kadar fedakarlık yapmışım, o kadar şehitler vermişim, çok bedeller ödemiş ve Türkiye ile devlet kurmuşum. Şimdi ben bu devleti ortadan kaldırıp egemenliğimi ortak bir Cumhuriyete teslim edeceğim. Egemenlik de esas itibariyle Rumlara geçecek. Ben de Türkiye’nin askeriyle, her şeyiyle Kıbrıs’tan gitmesini izleyeceğim. Yok böyle bir dünya. Böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Gençliğe, yeni nesillere neyin ne olduğunu iyice anlatmamız lazım. Bu da bizim görevimizdir. Çok acılar yaşandı, bundan sonrada önlem alınmazsa yine yaşanabilir. İki devlet konusunda Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve hükümetinin bize verdiği tam destek ve Maraş Konusunda attığımız adımlar ve yine Türkiye’nin verdiği tam destek, asrın projesi olan Anamur’dan Kıbrıs’a suyun götürülmesi projesi de büyük bir fedakarlıktır. Pandemiden sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sürratle büyük bir yükselişe geçeceğine inanıyorum. Hem turizmde, hemde öğrenci akışında büyük bir potansiyel var. Eylül ayından sonra inşallah yüz yüze eğitim başlayacak. Dünyanın bir çok yerinde de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne büyük bir ilgi ve laka var. Sanayi bölgeleri ile tarımsal faaliyetleri ile her türlü aktivitenin olduğu bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuryeti cazibe merkezidir. Türkiye’nin ayrılacağı, olmayacağı bir Kıbrıs’ta ben orada yalnız kalarak, Avrupa Birliği’nin garantisine güvenmiyorum. Türkiye’min ana vatanımın güvencesini istiyorum. Mutlaka ve mutlaka Türkiye’nin garantörlüğünü devam etmesi lazım. Türk askerinin orada bulunması şarttır. Türk askeri orada yer alsın, toprak alsın diye durmuyor. Türk askeri orada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin sınırlarını koruyor."

“20 TEMMUZ’DA İKİ BAYRAM KUTLAYACAĞIZ”

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. Yıldönümü kapsamında düzenlenecek olan törenlere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, iki bayramı bir arada yaşayacakalrını belirterek, “Bu yıl bambaşka çünkü 33 yılda bir denk geliyor. Kurban Bayramı’nın ilk günü ve 20 Temmuz. Büyük bir ihtimalle bir sonraki 33 yılda ben olmayacağım. 20 Temmuz’da biz iki bayram kutlayacağız. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da büyük bir heyetle katılacaklarını ifade ettiler. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu önemli ziyarete hazırlanıyor. Böyle önemli bir günde, önemli mesajlarda vereceğiz. Benim cumhurbaşkanı seçilmemden sonra bizim iki devletlilik konusunda ortay koyduğumuz siyasetin ne kadar önemli ve ciddi olduğunu, Türkiye’nin buna tam destek vermekte olduğunu ve bunun bu şekilde olması gerektiğini vurgulamak lazım. İyi niyet varsa karşı tarafında bunu kabul etmesi lazım. Biz onlar kadar egemeniz, onlar kadar bizim devletimiz meşrudur. Rumlarla, Türkler arasındaki anlşamanın da devletler arası olması lazımdır. Bu güne kara hep onlar devlet, biz toplum muamelesi gördük. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Müzakere masasında, eşitsizlik temelindeki bir yapıdan sağlıklı bir eşitlik temelinde anlaşma çıkması mümkün değildir. Her aşamada veya son çeyrekte Rumların masayı terk ettiğini gördük. Dünyaya şirin gözüküp, bizi azınlık olarak görmelerine müsaade edemeyiz.” ifadelerini kaydetti.

“21 TEMMUZ TARİHİ 20 TEMMUZ’U ETKİLESİN DİYE BİR PLANDIR”

Fransa’nın BM’deki Daimi Temslicisinin Kıbrıs Sorunu konusunun 21 Temmuz tarihinde BM güvenlik konseyi genel merkezinde görüşülmesini istemesi ile ilgili açıklamalarda da bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, şu ifadeleri kullandı; “21Temmuz tarihi bir plan ve program çerçevesinde gündeme gelmiş tarihtir, 20 Temmuz’u etkilesin diye. Biz yolumuzdan şaşmayız. Onlar ne derlerse desin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi Dünya beşten büyüktür. Dünya 8 milyar ve o 5 büyüğünde nüfusu belli ve beşte biri değil. Ama o beş bütün dünyayı yönetir gibi bir düşünce var. Halbuki şunu görüyoruz, BM’nin aldığı kararları uygulamayan da var. Biz uluslar arası hukuka ters düşmeyeceğiz, Dünya ile barışık olmak istiyoruz, diyoruz. Fakat gözümüzün içine baka baka bizim milli, ulusal bir sorunumuzda göz göre göre bize sıkıntı yaşatacaklarsa bir kez daha değerlendiririz.”

MARAŞ KONUSUNDA EZBERİ BOZDUK

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisinde yer alan ve 1974'ten bu yana kapalı olan Maraş bölgesinin bir bölümünün halkın kullanımına açılması ile ilgili de değerlendirmelerde bulanan Tatar, “Maraş ekonomik potansiyeli olan bir bölge. Bütün dünyanın tanıdığı bir marka. 1974 öncesi Kıbrıs’ın turizm potansiyelinin en az yüzde 50’si Maraş’taydı. 1974’den sonra Rumlar Maraş’ı hep çantada keklik olarak görüyordu. Biz ezberi bozduk. 46 yılda Maraş darmadağın bir yer oldu. Şu an Maraş’ın büyük bir kısmı açık. Bunun iadesi mümkün değildir. Coğrafya bambaşka bir noktadır. Gazimağusa gelişmiştir. Maraş da hemen hemen Gazimağusa’nın içeirisndedir, verilmesi mümkün değildir. Bizim orayı bu saatten sonra sahiplenip, geliştirmemiz lazım. Bizim için önemli olan da Maraş bölgesinin tamamının Kuzey kıbrıs Türk Cumhuriyeti egemenliğinde açılmasıdır. Maraş’ın açılmasıyla birlikte 3 veya 5 sene sonra Gayri Safi Milli Hasıla’da yüzde 25’e kadar bir büyüme olabilir. ” diye konuştu. 

Türkiye’deki ziyaretlerinin önemli olduğunu ifade eden Tatar, şu mesajları verdi; “Türkiye’deki ziyaretler benim için çok anlamlı. Önce Elazığ, sonra Malatya daha sonra Diyarbakır’a geçeceğim. Diyarbakır’dan sonra Allah’ın izniyle Ankara’da olacağım. Çarşamba sabahı da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geri döneceğim. Burada verdiğim mesajlar, yaptığım açıklamalar, benim için önemli olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki kardeşlik duyguları, dayanışma ve işbirliği noktasında olumlu gelişmeler, münasebetlerimizin çok iyi bir noktada olduğunu ve bundan sonrada böyle olması gerektiğini bir kez daha paylaşmak istiyorum. Doğu Akdeniz’de de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlenerek yoluna devam etmesi de çok önemlidir. Kıbrıs eskiden çok önemliydi ama şimdi daha da önemli. Türkiye’nin de güçlenmesi ve aldığı bir takım stratejik kararlara baktığımızda Doğu Akdeniz’deki Kıbrıs, Türkiye için de çok önemlidir. Kıbrıs Türk halkı için de Türkiye çok önemlidir. Dolayısıyla karşılıklı ilişkilermizin sürdürülebilmesi için doğru mesajlar vermemiz lazım. Dolayısıyla Malatya’dan, tüm Malatya halkına selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum.”

ERTV HABER MERKEZİ

Son Güncelleme: 06.07.2021 18:32
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.