Yenidoğan Hastalarının Ölümleriyle İlişkilendirilen Davada Üç Sanık Hakkında Tahliye Kararı Çıktı

Kamuoyunda “Yenidoğan Çetesi” davası olarak bilinen ve bebek hastaların önceden anlaşma sağlandığı öne sürülen özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine sevk edilmesiyle hem ölümlere neden olunduğu hem de haksız kazanç elde edildiği iddialarını kapsayan davada önemli bir gelişme yaşandı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın yedinci duruşmasında, tutuklu sanıklardan üçü hakkında tahliye kararı verildi. Mahkeme ayrıca bazı tutuksuz sanıklar açısından uygulanan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına da hükmetti. Toplam 63 sanığın yargılandığı dosyada, 13 sanık tutuklu bulunuyordu ve verilen bu karar, davanın seyrine ilişkin dikkat çeken bir aşama olarak kayda geçti.

Mahkeme Süreci Ve Duruşmanın Detayları

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda gerçekleştirilen duruşma, yoğun güvenlik önlemleri altında yapıldı. Duruşmada organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıklardan sekizi mahkeme huzuruna çıkarıldı. Ayrıca tutuksuz sanıklar, müşteki sıfatıyla davaya katılanlar ve taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu. Salonun genişliği ve güvenlik önlemleri, davanın kamuoyundaki hassasiyetini ve önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Dosyalar Birleştirildi Ve Yeni İddianameler Açıklandı

Duruşma sırasında mahkeme başkanı, dava dosyasına eklenen yeni iddianameler hakkında bilgi verdi. Buna göre sanıklar Ali Aksu ve Gökhan Göziş hakkında, Özel Birinci Hastanesi’nde usulsüz fatura düzenlenmesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun zarara uğratılması iddiasıyla hazırlanan iddianamenin mevcut dava dosyasıyla birleştirildiği açıklandı. Bunun yanı sıra ihmali davranışla kasten öldürme suçlamasıyla Dursun Eryılmaz, Hasan Basri Gök, Hilda Keykubad, İbrahim Oktay, Zeki Ötünç, Serenay Şenkalaycı ve Songül Kaloğlu hakkında da ayrı bir iddianame düzenlendiği belirtildi. Mahkeme ayrıca Şeyhmuş Çelik hakkında resmi belgede sahtecilik, Şenay Çalıkoğlu hakkında resmi belgede sahteciliğe yardım etme ve Cem Türker Öztürk hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlamalarıyla hazırlanan iddianamelerin de ana dosyayla birleştirildiğini kayda geçirdi.

Avukatların Savunmaları Ve Talepleri

Duruşmanın ilerleyen bölümünde sanık avukatlarının beyanları alındı. Tutuksuz yargılanan sanıkların avukatları, müvekkillerinin isnat edilen suçlarla herhangi bir ilgisinin bulunmadığını savunarak, uzun süredir devam eden adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep etti. Savunmalarda, dosyadaki delillerin yetersiz olduğu, suçlamaların soyut iddialara dayandığı ve sanıkların mesleki faaliyetlerinin suç unsuru olarak değerlendirilmemesi gerektiği yönünde görüşler dile getirildi. Avukatlar, özellikle sağlık alanında görev yapan sanıkların mesleklerini icra ederken yaşanan olumsuzlukların tek başına suç sayılmasının hukuka aykırı olacağını vurguladı.

Tahliye Kararı Ve Uygulanan Adli Kontroller

Mahkeme heyeti, ara kararını açıklayarak tutuklu sanıklardan doktor Mehmet Gürül ile hemşireler Cansu Akyıldırım ve Sümeyye Nur Taşçı’nın tahliyesine hükmetti. Tahliye edilen sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve belirli aralıklarla imza atma yükümlülüğünü içeren adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına karar verildi. Bununla birlikte mahkeme, bazı tutuksuz sanıklar açısından daha önce uygulanan adli kontrol şartlarının da kaldırılmasını uygun buldu. Verilen karar, duruşma salonunda yakından takip edilirken, davanın ilerleyen celselerinde nasıl bir yol izleneceği merak konusu oldu.

Kamuoyunun Yakından İzlediği Dava Süreci

Yenidoğan hastaların sevk süreçleri, yoğun bakım uygulamaları ve sağlık sistemi içerisindeki denetim mekanizmalarının sorgulanmasına neden olan dava, kamuoyunda geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Özellikle bebek ölümleri ve kamu kaynaklarının zarara uğratıldığı iddiaları, davayı sadece adli bir süreç olmaktan çıkararak toplumsal bir mesele haline getirmiş durumda. Yargılamanın ilerleyen aşamalarında dinlenecek tanıklar, değerlendirilecek bilirkişi raporları ve verilecek yeni kararlar, dosyanın seyrini belirleyecek önemli unsurlar olarak öne çıkıyor.