Süper Lig'de Hesaplar Yeniden Yapılıyor
Umut Durak
Trendyol Süper Lig’de 11. hafta geride kalırken, puan cetvelinde taşlar yerinden oynadı, ezberler bozuldu. Zirve yarışında beklenmedik kayıplar yaşanırken, alt sıralarda hayatta kalma mücadelesi veren takımlar sürpriz galibiyetlerle umut tazeledi. Derbiler, beraberlikler, çıkışa geçen ekipler… Her şey yeniden şekilleniyor. Artık hiçbir takım “rahat” değil; her puan altın değerinde, her maç yeni bir hesaplaşma. Bu hafta, Süper Lig’in sadece bir futbol arenası değil, aynı zamanda strateji ve psikoloji savaşı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Derbi Ateşi: Beşiktaş - Fenerbahçe
Haftanın nabzı Dolmabahçe’de attı. Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan derbi, sadece üç puan için değil, gurur, prestij ve psikolojik üstünlük için sahaya yansıdı. Tribünler tıklım tıklım doluydu, taraftarlar nefesini tutmuştu. Bu maç, sezonun kırılma noktalarından biri olmaya adaydı.
Fenerbahçe, deplasmanda aldığı 3-2’lik galibiyetle hem moral buldu hem de zirve yarışında “biz hâlâ buradayız” mesajını net bir şekilde verdi.
Maçın tansiyonu yüksekti, sinirler gerilmişti. Beşiktaşlı Orkun Kökçü, Fenerbahçeli Edson Alvarez’e yaptığı sert müdahale sonrası önce sarı kartla cezalandırıldı. Ancak VAR incelemesinin ardından hakem Ali Yılmaz kararını değiştirerek 26. dakikada kırmızı kartla Orkun’u oyun dışı bıraktı. Bu erken kırmızı kart, Beşiktaş’ın oyun planını altüst etti. Maça fırtına gibi başlayan siyah-beyazlılar, ilk 25 dakikada 2-0 öne geçmişken, Orkun’un oyundan atılmasıyla dengeler değişti.
Fenerbahçe bu avantajı iyi değerlendirdi. Teknik direktör Domenico Tedesco, oyunu sabırla yönetti; orta sahada baskıyı artırdı, kenarları daha aktif kullandı. Edson Alvarez’in liderliğinde topa sahip olan sarı-lacivertliler, ikinci yarıda oyunun temposunu belirledi. Tedesco’nun sakinliği ve stratejik hamleleri, sahadaki dönüşümün mimarı oldu. 2-0 geriden gelip 3-2 kazanmak, sadece skor değil, karakter göstergesiydi.
Bu derbi, Fenerbahçe için sadece üç puan değil; Tedesco’nun takıma kazandırdığı mental güç ve taktiksel disiplinin sahaya yansımasıydı.
Büyük Maç, Küçük Hamleler
Galatasaray ile Trabzonspor arasındaki mücadele, beklentilerin aksine golsüz beraberlikle sonuçlandı. İki takım da sahaya temkinli çıktı; risk almaktan çok oyunu kontrol etmeye odaklandılar. Galatasaray, topa daha fazla sahip olan taraftı ancak Victor Osimhen ve Barış Alper Yılmaz gibi yıldızlar hücumda etkisiz kaldı. Leroy Sané'nin çabaları da sonuç getirmedi.
Trabzonspor ise savunma güvenliğini ön planda tutarak Galatasaray’a net pozisyon vermedi. Fatih Tekke’nin planı, oyunu dar alanda tutmak ve geçiş fırsatları kovalamaktı. Hücumda yeterince çoğalamadılar ama savunmada sağlam durdular.
Okan Buruk’un yaptığı değişiklikler oyunun seyrini değiştiremedi. Taraftarlar, özellikle hücum hattındaki durağanlıktan şikâyetçiydi. Bu sonuç, Galatasaray’ın liderlik yarışında ivme kaybetmesine neden olurken, Trabzonspor için zorlu deplasmandan alınan bir puan moral oldu.
Bu maç, Süper Lig’de bazen büyük isimlerin sessiz kaldığı, stratejinin skordan daha çok konuşulduğu haftalardan biriydi.
Tehlike Çanları: Alt Sıralarda Dört Büyük Sıkıntı
Süper Lig’in alt sıralarında tablo giderek karışıyor. 11. hafta itibarıyla Kayserispor, Gençlerbirliği, Eyüpspor ve Fatih Karagümrük, düşme hattında yer alıyor. Her biri farklı sorunlarla boğuşuyor:
Kayserispor, sezon başındaki dirençli görüntüsünden uzak. Son haftalarda hem savunmada hem hücumda ciddi dağınıklık var.
Gençlerbirliği, Süper Lig temposuna hâlâ ayak uydurabilmiş değil. Oyun planı oturmadı, puanlar gelmiyor.
Eyüpspor, Süper Lig’deki ikinci sezonunda da istikrarı yakalamakta zorlanıyor. Zaman zaman iyi oynasalar da skora yansıtmakta sıkıntı yaşıyorlar.
Karagümrük, istikrarsız sonuçlarla düşme hattına demir attı. Teknik direktör değişikliği de henüz beklenen etkiyi yaratmadı.
Bu dört takım için artık her maç bir final. Küme düşme hattı sadece puanla değil, psikolojik dirençle de şekilleniyor. Ligin altı, en az zirve kadar ateşli.
Son Söz: Futbolun İnsan Hali
Bu hafta, futbolun sadece skorlarla değil, duygularla da yazıldığını bir kez daha gördük. Derbi heyecanı, gençlerin sahadaki tutkusu, savunma savaşları… Hepsi birer hikâye. Süper Lig’in 11. haftası, bize futbolun insan yüzünü gösterdi: kazanmak kadar direnmek de değerli.
