Yaş İlerledikçe Protein İhtiyacı Artıyor mu? Uzmanlar Yeni Bulguları Açıkladı
Son yıllarda market raflarında 'yüksek protein' ibareli ürünlerin artması, toplumda proteine yönelik merakın yükseldiğini gösteriyor. Özellikle orta yaş ve üzeri kişiler, 'Yaşlandıkça daha fazla protein almak gerekir mi?' sorusuna yanıt arıyor.
Günlük Protein İhtiyacı Yeniden Tanımlanıyor: Daha Fazlasına İhtiyaç Olabilir
Uzun yıllardır proteinin günlük tüketim miktarı için kullanılan standart değer, kilo başına 0,75 gram olarak kabul ediliyordu. Bu hesaplama kadınlar için ortalama 45 gram, erkekler için ise 55 gramlık bir günlük ihtiyaç anlamına geliyor. Ancak son dönem araştırmaları, bu miktarların özellikle 40 yaş sonrası için yetersiz kalabileceğini ortaya koyuyor. Yeni bilimsel veriler, ideal protein alımının kilo başına 1 ila 1,2 gram arasında olması gerektiğini savunuyor. Ayrıca fiziksel olarak aktif bireylerde, spor yapanlarda ve kas kaybı yaşayan kişilerde bu ihtiyaç daha da artabiliyor. Dr. Patel’e göre yaş aldıkça vücudun proteini sindirme, emme ve kullanma kapasitesi azalıyor. Bu nedenle aynı etkiyi oluşturmak için daha fazla proteine ihtiyaç duyuluyor.
40 Yaşından Sonra Protein Alımının Önemi: Sarkopeni Süreci Hızlanıyor
Uzmanlar, özellikle 40’lı yaşlardan sonra vücutta kas kaybını hızlandıran biyolojik değişimlerin başladığına dikkat çekiyor. Sarkopeni olarak bilinen bu süreçte kas kütlesi her yıl yavaş yavaş azalmaya başlıyor. Bu durum yalnızca fiziksel gücü etkilemekle kalmıyor, metabolizmayı da yavaşlatarak yağlanmayı artırıyor. Dr. Patel, hem erkeklerde hem kadınlarda bu sürecin yaşlanmayla birlikte belirginleştiğini, ancak kadınların menopoz dönemine girdikten sonra protein ihtiyacının daha da arttığını belirtiyor. Östrojen seviyelerindeki düşüş, kas kaybını hızlandırırken, karın ve gövde çevresinde yağlanmayı artırıyor. Bu nedenle orta yaş sonrası protein alımının artırılması kas kaybının yavaşlatılmasına, iştah kontrolüne ve kan şekeri dengesinin korunmasına yardımcı oluyor.
Yetersiz Protein Alımının Vücutta Yarattığı Uyarı Sinyalleri
Protein eksikliği, vücudun kısa sürede fark edilebilen bazı belirtiler göstermesine yol açıyor. Uzmanlara göre yemeklerden sonra bile geçmeyen açlık hissi, kas gücünün azalması, enerji düşüklüğü, saç dökülmesi ve tırnak kırılganlığı gibi belirtiler günlük protein ihtiyacının karşılanamadığı durumlarda sıkça görülüyor. Ayrıca yetersiz protein alımı kemik yapısını da olumsuz etkileyerek kırık riskinin artmasına neden olabiliyor. Dr. Patel, bu belirtilerin sık yaşanması halinde bir uzmandan destek alınarak kişiye özel bir beslenme planı oluşturulması gerektiğini hatırlatıyor.
Protein Kaynakları Doğru Seçilmeli: Hayvansal ve Bitkisel Seçenekler Çeşitlilik Sunuyor
Vücudun üretemediği dokuz temel amino asidi dışarıdan almak şart. Bu nedenle beslenmeye çeşitli protein kaynaklarının dahil edilmesi önem taşıyor. Et, tavuk ve balık gibi hayvansal kaynaklar yüksek biyoyararlanım sunarken, yumurta ve süt ürünleri de güçlü protein kaynakları arasında yer alıyor. Soya, kenevir, kinoa gibi bitkisel kaynaklar özellikle vejetaryenler için değerli seçenekler oluşturuyor. Nohut, mercimek gibi baklagiller ile badem ve ceviz gibi kuruyemişler de hem lif hem protein sağlayan besinler olarak öne çıkıyor. Uzmanlara göre önemli olan yalnızca yüksek protein almak değil, bu proteini gün içine dengeli yaymak ve mümkün olduğunca doğal kaynaklardan tüketmek.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme