Yargıtay Kefil Olanlar İçin Önemli Bir Emsal Karara İmza Attı!

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kira alacakları nedeniyle başlatılan icra takiplerinde kefillerin sorumluluğunu belirleyen kritik bir karara imza attı. Daire, kefalet sözleşmesinde kanunda öngörülen şekil şartlarının yerine getirilmemesi halinde kefilin borçtan sorumlu tutulamayacağı yönünde hüküm verdi. Bu karar, kefil olan kişiler için emsal niteliği taşıyor ve ileride benzer davalarda yol gösterici olacak nitelikte değerlendiriliyor.

Kira Alacağı Nedeniyle Başlatılan İcra Takibi

Olay, F.C.E. isimli bir mülk sahibinin taşınmazını Ç.G. isimli kişiye kiraya vermesiyle başladı. Kiracının iki aylık kira bedelini ödememesi üzerine, kira sözleşmesinde kefil olarak imzası bulunan kişi hakkında icra takibi başlatıldı. Kefil, borcun asıl sorumlusunun kiracı olduğunu belirterek icra takibinin iptali için dava açtı. Yerel mahkeme, kefilin borçtan sorumlu olduğuna hükmederek davayı reddetti ve karar kesinleşti. Bu gelişmelerin ardından Adalet Bakanlığı, kararın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kanun yararına temyiz yoluna başvurdu.

Yargıtay İncelemesi Ve Şekil Şartlarının Önemi

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, temyiz incelemesi sırasında kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 583. maddesinde belirtilen şekil şartlarını taşımadığını tespit etti. Kararda, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın, kefalet tarihinin ve varsa müteselsil kefil olduğuna dair bilgilerin kefilin kendi el yazısıyla belirtilmesi gerektiği vurgulandı. Bu şartların eksik olması durumunda kefalet sözleşmesinin geçersiz sayılacağı açık bir şekilde ifade edildi.

Kefilin Borçtan Sorumlu Tutulamayacağına Dair Karar

Yargıtay, şekil şartlarının yerine getirilmediği durumlarda kefilin borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek yerel mahkeme kararını kanun yararına bozdu. Karar, kefalet sözleşmelerinin hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken hukuki kriterleri net biçimde ortaya koyuyor. Böylece, kefillerin haklarının korunması ve borç yükümlülüklerinin hukuka uygun şekilde belirlenmesi yönünde önemli bir emsal oluşturuldu.

Kefalet Sözleşmelerinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Bu karar, kefil olacak kişiler ve sözleşme hazırlayan taraflar için yol gösterici nitelik taşıyor. Sözleşmenin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olacağı azami miktarın ve tarihin kefilin el yazısıyla belirtilmesi, metinde müteselsil kefil bulunuyorsa bunun da açıkça yazılması gerekiyor. Aksi durumda sözleşme hukuken geçersiz sayılabiliyor ve kefil, borçtan sorumlu tutulamıyor. Bu nedenle kiracılar ve kefiller, sözleşme hazırlık aşamasında tüm hukuki koşulları eksiksiz yerine getirmeye özen göstermeli.

Kefiller İçin Emsal Niteliğinde Bir Karar

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin verdiği bu karar, kefil olan kişiler için büyük önem taşıyor. Gelecekte benzer durumlarda mahkemeler bu emsal kararı dikkate alarak karar verecek. Kefalet sözleşmelerinde şekil şartlarının eksiksiz yerine getirilmesi, borç ilişkilerinde hukuki güvenliği sağlamak açısından kritik bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Bu yönüyle karar, hukuk uygulamasında önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.