Yargıtay'dan Emsal Karar: Apartman Kamerasıyla Komşusunu İzleyen Yöneticilere Hapis Yolu Açıldı

Bursa’da Başlayan Dava Tüm Türkiye İçin Örnek Oldu

Yargıtay, apartmanlarda özel hayatın gizliliğini ilgilendiren önemli bir karara imza attı. Bursa’nın Yenişehir ilçesinde yaşanan olayda bir apartman yöneticisi, kendi dairesine yerleştirdiği güvenlik kamerasını komşusunun daire kapısını doğrudan görecek şekilde konumlandırdı. Bu kamerayla apartmana giren ve çıkan kişileri kayıt altına alan yöneticinin eylemi mahkemelik oldu.

Komşusunun şikâyeti üzerine açılan davada, mahkeme sanığın “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçunu işlediğine hükmetti ve hapis cezası verdi. Dosya Yargıtay’a taşındı ancak yüksek mahkeme, yerel mahkemenin kararını onaylayarak bu tür durumlar için emsal bir hükme imza attı.

Bu karar, apartman ve site yönetimlerinde sıkça yaşanan “kamera güvenliği” tartışmalarına yeni bir boyut kazandırdı. Artık kişisel alanları veya özel yaşamı ihlal edecek şekilde yapılan kamera kayıtlarının hukuken suç teşkil ettiği netleşti.

Kamera Güvenliği ve Kişisel Mahremiyet Arasındaki Sınır

Olayın ardından yapılan yargılama sürecinde mahkeme, güvenlik amacıyla yerleştirilen kameraların bile kişisel mahremiyeti ihlal etmemesi gerektiğini vurguladı. Kamera sisteminin apartman girişini veya ortak kullanım alanlarını kapsamasının yasal olduğu, ancak doğrudan bir dairenin kapısına, penceresine veya içerisine yönlendirilmesinin gizliliğin ihlali anlamına geldiği belirtildi.

Uzman hukukçulara göre, güvenlik gerekçesiyle yerleştirilen her kameranın belirli sınırlar içinde kalması gerekiyor. Apartmanlarda kurulan kamera sistemlerinin yalnızca merdiven boşluğu, otopark, asansör ve bina girişi gibi ortak kullanım alanlarını kapsaması yasal kabul ediliyor. Fakat bireylerin özel yaşam alanlarını izlemek veya kaydetmek, Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi uyarınca suç teşkil ediyor.

Yargıtay Kararı Ne Anlama Geliyor?

Yargıtay’ın bu kararı, benzer şekilde kamera yerleştiren apartman yöneticileri ve site sakinleri için önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Kararda, “kişisel mahremiyetin korunmasının, bireylerin özel yaşam hakkının en temel unsurlarından biri olduğu” vurgulandı.

Yüksek Mahkeme, güvenlik amacıyla dahi olsa bir kişinin dairesine giriş-çıkışlarının izlenmesinin özel alan ihlali olduğuna dikkat çekti. Kararda ayrıca, mağdurun rızası olmadan yapılan her türlü görüntü kaydının “kişisel veri ihlali” sayılabileceği ifade edildi.

Bu kapsamda apartman yöneticilerinin veya bina sakinlerinin, kamera yerleştirirken hem apartman yönetim planına hem de Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) uygun hareket etmesi gerekiyor. Aksi durumda, hapis cezası dâhil olmak üzere adli yaptırımlarla karşılaşılabiliyor.

Benzer Durumla Karşılaşanlar Ne Yapmalı?

Vatandaşlar, özel alanlarını görecek şekilde kamera yerleştiren apartman sakinleri ya da yöneticileriyle karşılaştığında öncelikle yazılı bir uyarı yapabiliyor. Bu uyarıya rağmen kamera kaldırılmazsa veya yönü değiştirilmezse, savcılığa “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulabiliyor.

Emniyet birimleri ya da Cumhuriyet savcılığı, yapılan şikâyet üzerine kamera kayıtlarını ve cihazın konumunu inceleyerek delil topluyor. Eğer ihlal tespit edilirse, ilgili kişiye Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi gereğince hapis cezası uygulanabiliyor.

Hukukçular, vatandaşların apartmanlarda güvenlik amacıyla kurulan kameralarla özel yaşam alanlarının gözetlenmemesi gerektiğini belirterek, “Her kameranın gerekçesi açık olmalı. Apartman sakinlerinin bilgisi dışında yapılan her kayıt kişisel mahremiyetin ihlali sayılır” değerlendirmesinde bulunuyor.

Kamera Kullanımında Yeni Dönem Başlıyor

Yargıtay’ın bu kararıyla birlikte, apartman ve site yönetimleri kamera sistemlerini yeniden gözden geçirmeye başladı. Türkiye Noterler Birliği ve Site Yönetimleri Derneği gibi kurumlar, bu kararı “bireylerin özel hayatına yönelik farkındalığı artıran bir adım” olarak değerlendiriyor.

Uzmanlara göre, bundan sonraki dönemde her apartman yöneticisinin, kamera sistemlerinin kapsamını açıkça belirlemesi ve apartman sakinlerinden yazılı onay alması gerekecek. Ayrıca, kamera kayıtlarının kim tarafından izleneceği ve ne kadar süreyle saklanacağı da açık şekilde yönetim planına eklenmek zorunda olacak.

Bursa’daki bu dava, özel hayatın gizliliği ile güvenlik arasındaki sınırın yeniden çizildiği bir döneme işaret ediyor. Artık apartman yöneticileri için “güvenlik kamerası” bahanesiyle komşularını izlemek, sadece etik değil, hukuken de suç kabul ediliyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım