Vücuduna Virüs Enjekte Edilen Gönüllülere Yüklü Ödeme

İngiltere’de Tartışma Yaratan Klinik Deney Programı

İngiltere’de yürütülen ve “Grip Kampı” olarak bilinen klinik deney programı, son günlerde hem sunduğu yüksek ödeme hem de uygulama yöntemleri nedeniyle kamuoyunun gündeminde. Başkent Londra’nın Canary Wharf bölgesinde faaliyet gösteren araştırma merkezinde yürütülen bu program, katılımcılara virüs enjekte edilerek yapılan bilimsel testleri içeriyor. Gönüllüler, yaklaşık iki hafta boyunca karantinada kalarak bu çalışmalara katılıyor ve karşılığında 4.400 sterline, yani yaklaşık 243 bin TL’ye kadar ödeme alıyor.

Program, yeni nesil solunum yolu hastalıklarına karşı aşı ve tedavi geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla yürütülüyor. Ancak deneylerin yöntemi, etik tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Karantinaya Girenlere Özel Konforlu Alanlar Sağlanıyor

Klinik deneylere katılan gönüllüler, programa dahil olduklarında 14 günlük bir karantina sürecine tabi tutuluyor. Bu süreç boyunca katılımcılara özel odalar tahsis ediliyor ve ücretsiz yemek servisi yapılıyor. Ayrıca kamp alanında, katılımcıların vakit geçirebilmesi için televizyon, internet erişimi ve rahat yaşam alanları sunuluyor.

Katılımcılar bu süre zarfında tesisten ayrılamıyor. Karantina sürecinin tamamlanmasının ardından, programı eksiksiz tamamlayan kişilere 4.400 sterline varan ödemeler yapılıyor. Sağlanan konforlu yaşam koşulları, deneylere katılımın cazibesini artıran unsurlar arasında yer alıyor.

Gönüllülere Bilinçli Olarak Virüs Enjekte Ediliyor

Bu kampın en dikkat çekici yanı ise katılımcılara çeşitli virüslerin enjekte edilmesi. Klinik deneyler kapsamında grip virüsü, RSV ve bazı durumlarda COVID-19 benzeri solunum yolu virüsleri vücuda enjekte ediliyor. Amaç, bu virüslerin bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini gözlemlemek ve yeni tedavi yöntemleri ile aşılar geliştirmek için veri toplamak.

Katılımcılar deney süresi boyunca sıkı bir sağlık kontrolünden geçiyor. Her gün düzenli olarak kan testleri yapılıyor, burun sürüntüleri alınıyor ve solunum yolları yakından takip ediliyor. Bu sayede, virüslerin vücutta ne kadar sürede ve nasıl etkiler yarattığı bilimsel olarak analiz ediliyor.

Amaç: Yeni Aşılar ve Tedaviler Geliştirmek

Grip Kampı’nın ana hedefi, gelecekte oluşabilecek salgınlara karşı daha etkili koruma yöntemleri geliştirmek. Programı yürüten uzmanlara göre, kontrollü bir ortamda elde edilen veriler, geleneksel klinik deneylere kıyasla çok daha hızlı ve güvenilir sonuçlar sağlıyor.

Bu yöntemle, özellikle kış aylarında hızla yayılan grip, RSV ve benzeri virüslere karşı daha kısa sürede etkili aşılar üretilebileceği belirtiliyor. Uzmanlar, katılımcıların gönüllülük esasına göre programa dahil edildiğini ve deney öncesinde tüm risklerin detaylı bir şekilde anlatıldığını vurguluyor.

Etik Tartışmalar ve Katılım Şartları

Program yüksek ödemesiyle dikkat çekse de, etik konular da gündemdeki yerini koruyor. Bazı uzmanlar, insanların maddi nedenlerle böyle bir programa katılmasının sorgulanması gerektiğini savunuyor. Buna karşın, araştırma merkezi bu programın gönüllülük esasına dayandığını ve katılımcıların sağlık kontrollerinden geçtikten sonra programa kabul edildiğini belirtiyor.

Programa başvurmak isteyenlerin 18 yaşından büyük olması, belirli bir sağlık standardına sahip bulunması ve detaylı tıbbi incelemelerden geçmesi şart koşuluyor. Deneyler boyunca olası yan etkiler yakından izleniyor ve katılımcılar sürekli olarak sağlık ekiplerinin gözetiminde tutuluyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım