Uzmandan Kritik Uyarı: Zayıflama İğneleri Sosyal Medyanın Oyuncağı Oldu

Zayıflama İğneleri Herkes İçin Uygun Değil

Prof. Altay, zayıflama iğnelerinin temelde Tip 2 diyabet hastaları ve obezite tedavisinde kullanıldığını belirterek, bu ilaçların “mucize” gibi sunulmasının büyük bir hata olduğunu söyledi.
“Vücut kitle indeksi 25’in üzerindekiler fazla kilolu, 30’un üzerindekiler ise obez olarak kabul ediliyor. Bu iğneler, özellikle diyet ve egzersizle kilo veremeyen obez hastalarda endokrinoloji uzmanları gözetiminde uygulanabiliyor,” diyen Altay, herkesin bu tedaviye uygun olmadığını vurguladı.
Altay’a göre bu ilaçların kullanılabilmesi için kişinin karaciğer, böbrek, kalp ve pankreas fonksiyonlarının sağlıklı olması şart. Ayrıca aile geçmişinde tiroid kanseri, pankreas iltihabı veya endokrin tümör öyküsü bulunan bireylerde bu tedavinin uygulanması ciddi riskler taşıyor.

Yanlış Kullanım Komaya veya Kalp Yetmezliğine Yol Açabilir

Prof. Dr. Altay, zayıflama iğnelerinin yanlış ve bilinçsiz kullanımının ciddi komplikasyonlara neden olabileceğine dikkat çekti.
Bazı sahte ilaçların, insülin kalemleri üzerine sahte etiket yapıştırılarak satıldığını ve bu ürünlerin kullanıcıyı hayati tehlikeye sokabileceğini belirtti.
“İnsanlar ‘zayıflama iğnesi’ yaptığını zannediyor ama aslında insülin enjekte ediyor. Diyabeti olmayan bir bireyde bu durum kan şekerini çok hızlı düşürür. Hasta bilincini kaybedebilir, komaya girebilir, hatta ölümle sonuçlanabilir,” diyen Altay, bu tür merdiven altı ürünlerin son derece tehlikeli olduğunu vurguladı.
Ayrıca, bu ilaçların bazı kişilerde görme kaybı, mide bulantısı, safra kesesi sorunları ve pankreas iltihabı gibi yan etkiler oluşturabileceğini de ifade etti.

Sosyal Medya Etkisiyle Artan Talep Uzmanları Endişelendiriyor

Prof. Altay, sosyal medya fenomenlerinin ve ünlü isimlerin “hızlı kilo verme” paylaşımlarının toplumda yanlış algılar yarattığını belirtti.
“Son aylarda kliniğimize gelen hasta sayısında büyük bir artış var. İnsanlar, ‘Hocam, o iğneden istiyorum, bir haftada zayıflatıyormuş’ diyerek geliyor. Ancak bu ilaçlar kontrolsüz kullanıldığında, kısa vadeli kilo kaybı sağlasa bile uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor,” açıklamasında bulundu.
Altay’a göre zayıflama sürecinde ilaçların tek başına çözüm olarak görülmesi doğru değil; beslenme düzeni, egzersiz ve tıbbi takip bu tedavinin ayrılmaz parçaları olmalı.

Uzmana Göre En Güvenli Yöntem: Hekim Kontrolü ve Kapsamlı Değerlendirme

Zayıflama iğnelerinin yalnızca uygun hastalarda ve tıbbi gözetim altında kullanılabileceğini belirten Altay, “Bir ilacın sosyal medyada popüler olması, onun güvenli olduğu anlamına gelmez. Her hastanın vücudu farklıdır. İlaçların etkileri de kişiden kişiye değişir,” ifadelerini kullandı.
Altay, endokrinoloji uzmanlarının bu ilaçları reçete etmeden önce hastanın kan değerlerini, organ fonksiyonlarını ve tıbbi geçmişini titizlikle değerlendirdiğini, böylece olası risklerin önüne geçildiğini söyledi.
“Bu ilaçların reçetesiz satılması veya doktor kontrolü olmadan kullanılması, halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Vatandaşlarımız lütfen bu tür ürünleri kulaktan dolma bilgilerle değil, uzman hekim önerisiyle kullansınlar,” dedi.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım