Uyuşturucu Soruşturmasında Yeni Gelişme: Testi Pozitif Çıkan Ünlüler 5 Yıl Denetim Altında Olacak

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Geniş Kapsamlı Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturmasında yeni detaylar ortaya çıktı. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin yaptığı incelemelerde bazı ünlü isimlerin kan ve saç örneklerinden elde edilen test sonuçları kamuoyuna yansıdı. Yapılan laboratuvar analizlerinde, Dilan Polat, Derin Talu, Deren Talu, Berrak Tüzünataç, Birce Akalay, Kubilay Aka, Metin Abdülger ve Kaan Yıldırım’ın sonuçlarında uyuşturucu maddelere rastlandığı öğrenildi.
Soruşturmayı yürüten savcılık, bu isimlerin tedavi ve düzenli test süreçlerini kapsayan bir denetim programına alınacağını duyurdu. Denetim süresinin 5 yıl boyunca devam edeceği, bu süreçte yeniden uyuşturucu madde kullanımı tespit edilirse haklarında yeniden dava açılacağı bildirildi.

Testleri Pozitif Çıkan Ünlüler Denetimli Serbestlikte

Adli sürecin devam ettiği soruşturmada, testi pozitif çıkan ünlülerin “denetimli serbestlik” kapsamında tedaviye tabi tutulması kararlaştırıldı. Bu kapsamda söz konusu isimlerin belirli aralıklarla sağlık kuruluşlarına giderek kan ve saç örneği vereceği, ayrıca psikolojik destek ve rehabilitasyon programına dahil edileceği belirtildi.
Adli kaynaklardan edinilen bilgilere göre, ünlülerin 6 ayda bir uyuşturucu madde testi yaptırması zorunlu olacak. Herhangi bir ihlal ya da yeniden kullanım durumunda denetimli serbestlik kaldırılarak doğrudan yargılama süreci başlatılacak. Uyuşturucu kullanımının tekrarlanması halinde cezai yaptırımların daha ağır olacağı ifade edildi.

Negatif Sonuç Alan Ünlü İsimler

Soruşturma kapsamında kan ve saç örnekleri alınan diğer ünlüler arasında yer alan Engin Polat, İrem Derici, Feyza Altun ve Ziynet Sali’nin testlerinde uyuşturucu maddeye rastlanmadı. Ancak bu isimlerin tahlillerinde yeşil reçeteye tabi ilaçlara ait izlere ulaşıldığı öğrenildi.
Demet Evgar, Hadise Açıkgöz, Özge Özpirinçci, Meriç Aral, Duygu Özaslan, Mert Yazıcıoğlu ve Ceren Monay gibi birçok tanınmış ismin test sonuçları ise tamamen negatif çıktı. Savcılık bu kişiler hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmasına gerek görmedi.

Savcılıktan Açıklama: “Amacımız Ceza Değil, Toplumsal Koruma”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri, yürütülen soruşturmanın yalnızca cezai bir amaç taşımadığını, aynı zamanda toplumu bilinçlendirme ve rehabilitasyon sürecine katkı sağlama amacı güttüğünü vurguladı. Yetkililer, “Bu süreçte kişilerin bağımlılıktan uzaklaşması, tedavi edilmesi ve tekrar topluma kazandırılması öncelikli hedefimizdir” açıklamasında bulundu.
Uzmanlara göre, denetimli serbestlik uygulaması bu tür vakalarda cezalandırmadan çok iyileştirmeyi merkeze alıyor. Psikolojik destek, grup terapileri ve tıbbi takiplerle kişilerin yeniden bağımlılık geliştirmesinin önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Ünlülerin Rehabilitasyon Süreci Nasıl İşleyecek?

Testleri pozitif çıkan isimler için rehabilitasyon süreci, Sağlık Bakanlığı’nın yetkilendirdiği bağımlılık tedavi merkezlerinde yürütülecek. İlk etapta kişilerin sağlık durumları değerlendirilecek, ardından düzenli takip programına alınacaklar. Her altı ayda bir yapılacak tahlil ve kontrollerin yanı sıra psikolojik destek seansları da uygulanacak.
Bu sürecin 5 yıl boyunca devam edeceği, kişilerde tekrar kullanım tespit edilmesi halinde raporların doğrudan savcılığa iletileceği öğrenildi. Ayrıca bağımlılık tedavisi gören kişilerin toplumsal farkındalık programlarına da katılması bekleniyor.

Toplumda Yankı Uyandıran Soruşturma

Kamuoyunda büyük yankı uyandıran soruşturma, sanat ve medya dünyasında da geniş tartışmalara yol açtı. Sosyal medyada farklı görüşler dile getirilirken, bazı kullanıcılar bu tür olayların gençler için caydırıcı bir mesaj oluşturduğunu belirtti. Diğer yandan, uzmanlar bu süreçte kişisel linç yerine bilinçlendirme odaklı bir yaklaşımın daha faydalı olacağını ifade ediyor.
Uzman psikiyatristler, bağımlılık tedavisinin uzun soluklu bir süreç olduğuna dikkat çekerek, denetimli serbestlik uygulamasının hem hukuki hem de psikolojik açıdan en doğru yöntemlerden biri olduğunu vurguladı.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım