Ünlü Siyasetçi Açıkladı: Asgari Ücret 45 Bin TL...
Ekonomik dengeler, enflasyon oranları ve işverenlerin maliyet hesapları arasında şekillenen bu süreçte, yüzde 25 ila 30 arasında bir zam beklentisi öne çıkıyor.
Asgari Ücrette Gözler Aralık Ayına Çevrildi
Türkiye’de milyonlarca çalışan, aralık ayında yapılacak yeni asgari ücret zammını merakla bekliyor. Ekonomik dengeler, enflasyon oranları ve işverenlerin maliyet hesapları arasında şekillenen bu süreçte, yüzde 25 ila 30 arasında bir zam beklentisi öne çıkıyor. Ancak Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın yaptığı açıklama, tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.
Erbakan, mevcut ekonomik koşulların ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin artık sürdürülemez hale geldiğini belirterek, asgari ücretin 45 bin TL’ye çıkarılması gerektiğini ifade etti. Bu öneri, hem çalışan kesiminde umut yarattı hem de iş dünyasında ciddi bir tartışmanın fitilini ateşledi.
“Devlet Kaynaklarını Doğru Kullanırsa 45 Bin TL Mümkün”
Fatih Erbakan, asgari ücret artışıyla ilgili açıklamasında, işverenlerin “Bu yükü nasıl karşılayacağız?” yönündeki endişelerine de yanıt verdi. Ona göre, bu artışın yükü tamamen işverenlerin omzuna yüklenmeden gerçekleştirilebilir. Erbakan, devletin bütçedeki israf kalemlerini ve faiz giderlerini azaltarak bu farkı rahatlıkla karşılayabileceğini savundu.
Erbakan’a göre, devletin yıllık faiz ödemeleri yaklaşık 2 trilyon TL civarında. Bu miktarın küçük bir kısmının bile çalışanlara yönlendirilmesi durumunda, 45 bin TL asgari ücretin uygulanabilir hale geleceğini dile getirdi. Ayrıca, kamu-özel iş birliği projelerinde verilen ayrıcalıkların ve lüks harcamaların gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Kaynak doğru şekilde yönetilirse bu hedef asla hayal değil,” diyen Erbakan, mevcut bütçenin yeniden düzenlenmesiyle hem asgari ücretin artırılabileceğini hem de işverenlerin ek maliyetlerden korunabileceğini belirtti.
Kamu Kaynaklarının Kullanımı Yeniden Tartışılıyor
Fatih Erbakan’ın açıklamalarında dikkat çeken bir diğer nokta ise kamu kaynaklarının dağılımına yönelik eleştiriler oldu. Erbakan, devletin bazı özel şirketlere sağladığı ayrıcalıklı ödemelere ve projelere işaret ederek, bu uygulamaların halkın refahını olumsuz etkilediğini söyledi.
Örnek olarak Sinop’un Boyabat ilçesindeki bakır madeni üzerinden yapılan ödemeleri gündeme getiren Erbakan, bu projeye ayrılan 480 milyar TL’nin kamu bütçesinde ciddi bir dengesizlik yarattığını dile getirdi. Ona göre, bu tür ödemelerin yeniden gözden geçirilmesi durumunda, ülke ekonomisinde büyük bir rahatlama sağlanabilir ve bu kaynaklar çalışan kesimin gelirine yönlendirilebilir.
Erbakan, “Yalnızca faiz giderlerinin veya kamu-özel projelerine aktarılan kaynakların yarısı bile 45 bin TL’lik asgari ücret farkını kapatabilir” sözleriyle önerisini somut verilerle destekledi.
Enflasyon ve Gelir Adaleti Arasındaki Denge Bozuldu
Fatih Erbakan, yaptığı açıklamada Türkiye’deki mevcut ekonomik tabloyu değerlendirirken enflasyon oranlarına da dikkat çekti. Bağımsız araştırma kuruluşlarının enflasyon oranını %60 seviyesinde ölçtüğünü, TÜİK verilerinin ise %30 civarında kaldığını hatırlattı. Bu verilerden hareketle, ortalama artışın %45-50 aralığında olmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Erbakan’a göre bu oran, asgari ücretin 33 bin TL civarına yükselmesini gerektiriyor. Ancak o, yalnızca enflasyon farkının değil, büyümeden elde edilen payın da çalışanlara yansıtılması gerektiğini savundu. “Türkiye son yıllarda ekonomik büyüme kaydediyor, ancak bu büyümenin meyveleri emekçilere ulaşmıyor. Artık bu dengesizlik sona ermeli,” ifadelerini kullandı.
Erbakan, önerdiği modelde devletin asgari ücretin yaklaşık yarısını desteklemesi, kalan kısmı ise işverenlerin ödemesi gerektiğini belirtti. Böylece hem çalışan hem de işveren tarafı rahatlayacak, ekonomik denge yeniden kurulacak.
45 Bin TL Asgari Ücret Önerisi Yeni Tartışmalar Başlattı
Fatih Erbakan’ın 45 bin TL’lik asgari ücret önerisi, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bir yanda geçim sıkıntısı yaşayan milyonlarca çalışan bu çağrıyı desteklerken, diğer yanda işverenler maliyet artışı endişesi taşıyor. Ancak Erbakan’a göre bu öneri, enflasyonla mücadele kadar gelir adaletinin sağlanması için de kritik bir adım.
Ekonomistler, yüksek asgari ücretin iç talebi artıracağını, ancak bunun dikkatli planlanması gerektiğini belirtiyor. Kamu finansmanının doğru yönetilmesi halinde, hem iş dünyası hem de çalışanlar için sürdürülebilir bir modelin mümkün olduğu görüşü öne çıkıyor.
Aralık ayında gerçekleştirilecek asgari ücret tespit toplantısı öncesinde, Erbakan’ın 45 bin TL çıkışı siyasetin ve ekonominin en sıcak gündem maddelerinden biri haline geldi. Bu öneri, yalnızca bir maaş artışı tartışması değil, Türkiye’nin gelir dağılımı politikalarının da yeniden değerlendirilmesi anlamına geliyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme