- Haberler
- Güncel
- Türkiye Yaşlanıyor: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Beka Sorunu' Vurgusu Resmi Rakamlarla Gerçek Oldu
Türkiye Yaşlanıyor: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Beka Sorunu' Vurgusu Resmi Rakamlarla Gerçek Oldu
Türkiye'nin demografik yapısında endişe verici bir kırılma yaşanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı son verilere göre, 0-4 yaş grubundaki çocuk sayısı ilk kez 5 milyonun altına indi. Bu düşüş, Cumhuriyet tarihi boyunca kaydedilen en düşük seviye olarak kayda geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bu Bir Beka Meselesidir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun süredir Türkiye’de düşen doğurganlık oranlarına ve yaşlanan nüfusa dikkat çeken açıklamalarda bulunuyordu. Nisan ayında Kadın ve Demokrasi Vakfı’nın (KADEM) 5. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma ise bu konuda en net ve sert uyarılardan biri oldu.
Erdoğan konuşmasında, “Anadolu’daki Türk nüfusu hızla yaşlanıyor. Eğer milletimiz kendini toparlayamazsa, bu topraklarda tutunmak zorlaşır. Bu artık bir beka sorunudur” ifadelerini kullanmıştı. Geçmişten örnekler vererek konunun tarihsel önemine de değinen Erdoğan, Osmanlı döneminden bu yana yaşanan nüfus kaymalarını hatırlatarak doğum oranlarının düşmesinin savaşlardan bile büyük bir tehdit olduğuna dikkat çekmişti.
TÜİK Verileri Kritik Eşiği Gösteriyor
TÜİK tarafından yayımlanan son nüfus istatistikleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uyarılarını doğrular nitelikte. 2024 yılı Ekim ayı itibarıyla 0-4 yaş arası çocuk nüfusu 4 milyon 940 bin seviyesine kadar gerilemiş durumda. Oysa geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu rakam 5 milyon 140 bin civarındaydı. Yaklaşık 200 bin çocuğun azalmış olması, sadece bir yıl içinde yaşanan ciddi bir düşüş anlamına geliyor.
Bu azalma, doğurganlık oranlarının giderek daha da düştüğünü gösteriyor. Türkiye'nin uzun yıllardır üzerinde durduğu genç ve dinamik nüfus yapısının temel taşlarından biri olan çocuk sayısındaki bu gerileme, ilerleyen yıllarda çalışma çağındaki nüfusta daralma yaşanmasına neden olabilir.
Uzmanlardan Stratejik Müdahale Çağrısı
Nüfus bilimciler ve demografi uzmanları, Türkiye’nin yaşlanan nüfusla baş edebilmesi için acil ve stratejik adımlar atılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle doğurganlık oranlarının yeniden artırılması için kapsamlı bir aile destek politikası, erken evlilik yaşını teşvik eden ancak çocuk haklarını gözeten toplumsal düzenlemeler, iş-yaşam dengesini gözeten istihdam modelleri öneriliyor.
Ekonomik istikrarsızlık, barınma sorunları, yüksek yaşam maliyetleri ve şehirleşmenin etkileri gibi faktörler genç çiftlerin çocuk sahibi olma konusundaki kararlarını doğrudan etkiliyor. Uzmanlara göre sadece maddi teşviklerle değil, sosyal ve psikolojik destekle de ailelerin güçlendirilmesi gerekiyor.
Türkiye'nin Nüfus Avantajı Erozyona Uğruyor
Türkiye yıllarca genç nüfusuyla övünürken, bu avantajın hızla zayıfladığı bir döneme girdi. Uzun süre “nüfus piramidi”nin tabanı sağlam olan bir ülke profili çizen Türkiye, artık yaşlı nüfusun arttığı, doğumların azaldığı ve gençliğin oran olarak düştüğü bir yapıya evriliyor. Bu değişim sadece demografik değil, aynı zamanda ekonomik büyüme, sağlık hizmetleri ve sosyal güvenlik sistemleri üzerinde de baskı yaratacak nitelikte.
0-4 yaş grubundaki çocuk sayısının tarihi olarak en düşük seviyeye inmesi, sadece bir veri değil, aynı zamanda geleceğin Türkiye’sine dair ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Bu gelişme, aile politikalarının yeniden ele alınmasını, eğitim ve sosyal hizmetlerin çocuk merkezli bir perspektifle yapılandırılmasını zorunlu hale getiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aylar önce “kabusa gidiyoruz” sözleriyle ifade ettiği tablo, bugün istatistiklerle somut bir gerçeğe dönüşmüş durumda.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme