- Haberler
- Güncel
- Türkiye'de Hava Kirliliğinin Ekonomik Yükü Şaşırttı: 138 Milyar Dolarlık Kayıp ve 60 Bin Can
Türkiye'de Hava Kirliliğinin Ekonomik Yükü Şaşırttı: 138 Milyar Dolarlık Kayıp ve 60 Bin Can
Türkiye'de çevre ve sağlık alanında önemli bir uyarı niteliği taşıyan Kara Rapor 2025, Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından yayımlandı.
Türkiye’de çevre ve sağlık alanında önemli bir uyarı niteliği taşıyan Kara Rapor 2025, Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından yayımlandı. Rapora göre, hava kirliliği yalnızca çevreyi değil, ekonomiyi de ciddi biçimde etkiliyor. PM2.5 olarak bilinen ince partikül madde kaynaklı hava kirliliği, her yıl 60 binden fazla insanın erken ölümüne neden olurken, bu durumun Türkiye ekonomisine 138 milyar dolar, yani gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yaklaşık %10’una eşdeğer bir maliyet getirdiği tespit edildi.
Hava Kirliliği Türkiye’nin Görünmeyen Sağlık Krizi
Uzmanlara göre hava kirliliği, artık sadece çevresel bir mesele olmaktan çıktı ve doğrudan halk sağlığını tehdit eden bir kriz haline geldi. Kara Rapor 2025 verileri, Türkiye’de yaşayan milyonlarca kişinin soluduğu havanın, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen güvenli sınırların çok üzerinde olduğunu ortaya koydu.
Özellikle PM2.5 adı verilen mikroskobik partiküller, akciğer dokusuna kadar ulaşarak kalp-damar hastalıkları, inme, solunum yolu rahatsızlıkları ve hatta kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Raporda, 2024 yılı boyunca Türkiye’de hava kirliliğinin yoğun olarak ölçüldüğü şehirlerin başında İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli, Kayseri ve Manisa gibi sanayi merkezlerinin geldiği vurgulandı.
Ekonomiye Yıllık 138 Milyar Dolarlık Kayıp
Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hesaplamalarına göre, hava kirliliğinin Türkiye ekonomisine etkisi tahmin edilenden çok daha büyük. Hastalıklar, sağlık harcamaları, iş gücü kaybı ve üretim verimliliğindeki azalma gibi dolaylı etkiler bir araya geldiğinde, toplam ekonomik kaybın 138 milyar dolar seviyesine ulaştığı belirtiliyor. Bu rakam, ülkenin yıllık GSYH’sinin yaklaşık yüzde 10’una denk geliyor.
Ekonomistler, bu durumun yalnızca bireylerin yaşam kalitesini değil, devletin sosyal güvenlik ve sağlık sistemini de büyük bir yük altına soktuğuna dikkat çekiyor. Özellikle sanayi bölgelerinde, enerji üretim tesislerinin ve termik santrallerin yaydığı emisyonların kontrolsüz kalması, ekonomik maliyeti her geçen yıl artırıyor.
Raporda Alarm Zilleri: Yetersiz Ölçüm ve Denetim
Kara Rapor 2025, yalnızca kirliliğin boyutlarını değil, aynı zamanda denetim eksikliklerini de gözler önüne serdi. Türkiye genelinde 350’ye yakın hava kalitesi ölçüm istasyonu bulunmasına rağmen, bunların birçoğunun düzenli veri paylaşmadığı belirtildi. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, ölçüm yapılmayan il sayısının dikkat çekici seviyede olduğu açıklandı.
Platform, hükümetin hava kalitesi standartlarını Avrupa Birliği (AB) normlarına uygun hale getirmesi gerektiğini, aksi takdirde hem sağlık kayıplarının hem de ekonomik zararın büyüyeceğini vurguladı. Ayrıca, kömürlü termik santrallerin kapatılması, temiz enerji yatırımlarının artırılması ve kent içi ulaşımda yeşil dönüşümün hızlandırılması önerileri raporda öne çıkan çözüm başlıkları arasında yer aldı.
Uzmanlardan Çağrı: Temiz Hava Temel İnsan Hakkıdır
Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan çevre bilimci Prof. Dr. Aslı Yalçın, hava kirliliğinin artık “sessiz bir salgın” haline geldiğini belirterek, “Türkiye’de her yıl on binlerce kişi hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu, trafik kazaları ve diğer ölüm nedenlerinin çok üzerinde bir rakam. Artık bu sorunu halk sağlığı önceliği olarak ele almak zorundayız.” dedi.
Uzmanlar, temiz hava hakkının temel bir insan hakkı olduğunu vurgulayarak, karar vericilere kalıcı önlemler alma çağrısında bulundu. Enerji, ulaşım ve sanayi politikalarının çevreye duyarlı biçimde yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Temiz Hava Hakkı Platformu yetkilileri, “Hava kirliliğiyle mücadeleye ayrılacak her bütçe, gelecekte sağlık harcamalarında çok daha büyük tasarruf sağlayacaktır.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye İçin Temiz Hava Stratejisi Kaçınılmaz
Kara Rapor 2025, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için temiz hava politikalarının önceliklendirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Raporda, 2030 yılına kadar hava kalitesinin iyileştirilmesi için ulusal bir eylem planının oluşturulması öneriliyor.
Türkiye’nin hem insan sağlığını korumak hem de ekonomik kayıpları azaltmak için enerji dönüşümünü hızlandırması, fosil yakıt kullanımını azaltması ve yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik etmesi gerektiği vurgulandı.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme