Türkiye'de Acil Servis Yoğunluğu Neden Artıyor? Uzmanlar Uyardı
Türkiye'de acil servisler her geçen yıl daha yoğun bir tabloyla karşı karşıya kalıyor. Ülke genelindeki acil başvuru sayısının 200 milyona yaklaşması, nüfusun neredeyse iki buçuk katı insanın yılda en az bir kez acile gittiğini gösteriyor.
Acil Servislerde Rekor Yoğunluk: Türkiye Neden Bu Kadar Çok Acile Gidiyor?
Türkiye Acil Tıp Vakfı Başkanı ve Haydarpaşa Numune EA Hastanesi Acil Servis Sorumlusu Prof. Dr. Şahin Çolak’ın paylaştığı verilere göre, yılda yaklaşık 200 milyon kişi acile başvuruyor. Bu rakam, yalnızca ani müdahale gerektiren durumların değil, aynı zamanda randevu alamayan veya poliklinik saatlerine yetişemeyen hastaların da acilleri tercih ettiğini ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre acil servisin 7 gün 24 saat açık olması, hiçbir randevu gerektirmemesi ve kolay ulaşılabilir olması, vatandaşların pek çok durumda ilk durağı haline gelmesine neden oluyor. Boğaz ağrısı, tansiyon ölçümü, serum isteği, rapor yenileme gibi pek çok basit işlem bile acil servislerin kapısını çalan kişilerin önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Sağlık Çalışanları Sürekli Alarmda: Sistem Üzerindeki Baskı Artıyor
Acil servis doktoru Uzman Dr. Sadık Portakal, yoğunluğun yalnızca sağlık hizmetini değil, çalışanların psikolojisini de etkilediğini vurguluyor. Sürekli alarm halinde çalışan bir ekip, artan nöbet süreleri, zor çalışma koşulları ve günden güne yükselen şiddet vakalarıyla mücadele etmek zorunda kalıyor.
Portakal’a göre acil servislerde her hastaya aynı kalite ve sürede hizmet verilmesinin mümkün olmaması, gerçek acil hastaların bakımını aksatıyor. Bu da sağlık sisteminde zincirleme bir yük oluşturuyor. Acil servislerin poliklinik gibi kullanılmasının ise sorunun temel sebeplerinden biri olduğu belirtiliyor.
Yeşil Kodlu Hastalar Acillerin Çoğunluğunu Oluşturuyor
İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Öğr. Gör. Ayşe Bağlı, acil servislere yapılan başvuruların önemli çoğunluğunun “yeşil kod” yani acil olmayan hastalardan geldiğini belirtiyor. Bağlı’ya göre acillere yönelimin nedenleri:
Polikliniklerde randevu bulamamak
Mesai saatleri içinde hastaneye gidememek
Acil servislerde muayene maliyetinin daha düşük olması
olarak sıralanıyor.
Uzman ayrıca, birinci basamak sağlık kuruluşlarının güçlendirilmesi, aile hekimliği sisteminin daha etkin kullanılması ve yeşil kodlu hastalar için ayrı polikliniklerin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.
Psikolojik Nedenler: Hastalık Hastalığı, Panik Atak ve Kaygı Bozukluğu
Acil servise sık başvuruların önemli bir bölümünün psikolojik sebeplere dayandığını söyleyen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hasan Belli, yüksek kaygı düzeyinin kişileri en ufak bir belirtiyi dahi tehdit olarak algılamaya ittiğini ifade ediyor.
Belli’ye göre:
Panik atak,
Çarpıntı,
Halsizlik,
Baş dönmesi,
Göğüs sıkışması
gibi belirtiler yaşayan kişiler, bu durumun ciddi bir hastalık olduğundan korkarak acile koşuyor. Hastalık anksiyetesi yaşayan bireylerin ise yıl boyunca defalarca acil servise başvurduğu biliniyor.
Yaşlı bireylerin ise acil servisi bir sosyal ortam gibi gördüğü, yalnızlık hissini gidermek için sık sık sağlık kuruluşlarına gittiği de uzmanlar tarafından aktarılan bilgiler arasında yer alıyor.
Modern Hayatın Hızı ve Dijital Bilgi Kirliliği Acilleri Dolduruyor
Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, günümüz insanının beklemeye tahammülünün kalmadığını belirtiyor. Dijital platformlarda yayılan tıbbi bilgilerin çoğu zaman yanlış veya abartılı olduğunu söyleyen Demir, insanların sosyal medyada okudukları bir belirtiyi yaşamaları hâlinde paniğe kapılarak acile koştuklarını ifade ediyor.
Vatandaşların hızlı tanı alma isteği ve belirsizliğe tahammülsüzlükleri, acillerin aşırı dolmasının arkasındaki önemli psikolojik faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme