Türk Tiyatrosunun ve Ekranlarının Usta İsmi Arif Erkin Güzelbeyoğlu 90 Yaşında Hayatını Kaybetti

Usta Oyuncunun Vefatı Sanat Dünyasında Büyük Üzüntü Yarattı

Türk televizyon tarihine damga vuran birçok yapımda rol alan Arif Erkin Güzelbeyoğlu’nun ölüm haberi bu sabah saatlerinde ailesi tarafından duyuruldu. Sanatçının oğlu Mehmet Güzelbeyoğlu, yaptığı açıklamada babasının yaşamını yitirdiğini belirtti. Henüz cenaze programına dair resmi bir bilgi paylaşılmazken, sanat dünyasından pek çok isim sosyal medya hesapları üzerinden başsağlığı mesajları yayımladı.

Bir ay önce 90. yaş gününü kutlayan usta oyuncu, sağlığı elverdiği sürece tiyatro ve müzik çalışmalarına devam etmişti. Gerek sahnedeki enerjisi gerekse sanat disipliniyle tanınan Güzelbeyoğlu, meslek hayatı boyunca hem genç kuşak sanatçılara ilham olmuş hem de Türk sanat tarihine unutulmaz eserler bırakmıştı.

Gaziantep’ten Türkiye’ye Uzanan Sanat Yolculuğu

11 Eylül 1935’te Gaziantep’te dünyaya gelen Arif Erkin Güzelbeyoğlu, çocuk yaşlardan itibaren sanata ilgi duymaya başladı. Gaziantep Lisesi’nde öğrenciyken Molière’in Hastalık Hastası adlı oyununda başrol oynayarak sahneyle tanıştı. Bu deneyim, onun sanatla dolu bir yaşam sürmesinin ilk adımı oldu.

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra sanat tutkusunu müzikle birleştirdi. Devlet Opera ve Balesi’nin Opera Dershanesi’nde aldığı müzik eğitiminin ardından İstanbul Radyosu’nda solist ve korist olarak görev yaptı. Aynı dönemde tiyatroya adım atan sanatçı, Türkiye’nin en önemli tiyatro topluluklarından biri olan Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu’nda sahne aldı.

Tiyatronun, Müziğin ve Sinemanın Çok Yönlü İsmi

Arif Erkin Güzelbeyoğlu yalnızca bir oyuncu değil, aynı zamanda yetenekli bir besteciydi. Tiyatro oyunlarına yaptığı müziklerle büyük beğeni topladı. Haldun Taner’in klasikleşmiş oyunları Zilli Zarife ve Vatan Kurtaran Şaban’ın müziklerine imza attı. Ayrıca Dostlar Tiyatrosu’nun kuruluşunda yer aldı ve beş yıl boyunca tüm oyunların müziklerini besteledi.

Sinema ve televizyon dünyasına da güçlü bir şekilde adım atan sanatçı, İkinci Bahar dizisindeki Zülfikar Ağa, Bizimkiler, Canım Ailem, Doksanlar ve Muhteşem Yüzyıl gibi dizilerdeki performanslarıyla geniş kitlelerce tanındı. Ancak en çok, “Yabancı Damat” dizisinde canlandırdığı Memik Dede karakteriyle izleyicinin hafızasına kazındı. Bu rol, ona yalnızca büyük bir popülerlik kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda Türk televizyon tarihinin en sevilen karakterlerinden biri olmasını sağladı.

Mimarlıktan Müzisyenliğe, Kamu Görevinden Sanata

Sanatın yanı sıra mimarlık mesleğini de uzun yıllar sürdüren Arif Erkin Güzelbeyoğlu, İstanbul Belediyesi İmar Müdürlüğü'nde 30 yıl görev yaptı. Ardından Beşiktaş Belediyesi’nde İmar Müdürü ve Teknik Başkan Yardımcısı olarak çalıştı. Kamu görevinden emekli olduktan sonra tamamen sanata yönelerek tiyatro, müzik ve televizyon projelerine ağırlık verdi.

Müzik alanında da üretken bir isim olan Güzelbeyoğlu, birçok televizyon yapımının ve filmin müziklerini besteledi. Umut, Karakolda Ayna Var, Gramofon Avrat, Bir Milyara Çocuk ve Bizimkiler gibi unutulmaz yapımların müziklerinde imzası bulunuyordu. 1969 yılında Umut filmiyle Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Müzik Ödülü’nü kazandı.

Arif Erkin Güzelbeyoğlu’nun Ardından

Türk tiyatrosu ve sinemasına altmış yılı aşkın bir süre boyunca emek veren Arif Erkin Güzelbeyoğlu, yalnızca oyunculuğuyla değil, müziği, disiplini ve sanata bakışıyla da örnek bir figürdü. Onun hayatı, sanatın farklı dallarını ustalıkla birleştiren bir dönemin en güzel yansımalarından birini temsil ediyordu.

Türk sanat camiası, bu kayıpla birlikte bir dönemin son tanıklarından birini uğurlamaya hazırlanıyor. Arif Erkin Güzelbeyoğlu’nun yaşamı, Türk kültürüne kattığı değerlerle uzun yıllar hatırlanacak.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım