Türk Sanat Müziğinin Efsane İsmi Muazzez Abacı Hayatını Kaybetti

Kalp Krizi Sonrası Günlerce Yoğun Bakımda Kaldı

Muazzez Abacı’nın bir süredir sağlık sorunları yaşadığı, ancak durumunun kontrol altında olduğu biliniyordu. Amerika’da geçirdiği kalp krizi sonrası kaldırıldığı hastanede yoğun bakımda tedavi altına alınan sanatçının sağlık durumu birkaç gün boyunca ciddiyetini korudu. Ailesi ve yakın çevresi, bu süreçte sanatçının hayranlarına umut dolu mesajlar paylaşsa da, 13 Kasım sabahı ünlü sanatçının yaşam mücadelesini kaybettiği açıklandı.
Abacı’nın menajeri tarafından yapılan açıklamada, “Büyük bir sanatçıyı kaybettik. Türk sanat müziği sahnesinde eşi benzeri olmayan bir isimdi” ifadeleri kullanıldı. Bu açıklama kısa sürede sosyal medyada binlerce paylaşım aldı ve sanat dünyasından taziye mesajları yağdı.

Sanat Dünyası Yasta

Muazzez Abacı’nın vefatı, yalnızca Türkiye’de değil, yurt dışında da geniş yankı buldu. Sanatçı dostları ve müzik dünyasının önde gelen isimleri, üzüntülerini dile getiren paylaşımlar yaptı. Pek çok sanatçı, onun Türk sanat müziğine kattığı değeri vurgularken, Abacı’nın sahnede sergilediği zarafet ve güçlü sesiyle unutulmaz bir miras bıraktığını ifade etti.
Müzik eleştirmenleri, onun klasik Türk müziğini modern bir üslupla buluşturan nadir sanatçılardan biri olduğunu belirtiyor. Uzun yıllar sahnede performans sergileyen Abacı, hem sesiyle hem de duruşuyla Türk sanat müziğinin simge isimleri arasında yer almıştı. Onun ardından yapılan açıklamalarda “bir devrin kapandığı” yorumları öne çıktı.

Sanat Hayatına Damga Vuran Bir Kariyer

1947 yılında Ankara’da doğan Muazzez Abacı, müzik kariyerine 1970’li yıllarda başladı. Güçlü sesi ve sahne karizmasıyla kısa sürede adından söz ettiren sanatçı, Türk sanat müziğinin en önemli temsilcilerinden biri haline geldi.
“Sensiz Saadet Neymiş, Kimseye Etmem Şikâyet, Beklenen Şarkı” gibi eserlerle gönüllere taht kuran Abacı, hem klasik hem de özgün yorumlarıyla kuşaklar boyunca dinlenmeye devam etti.
Sanat yaşamı boyunca sayısız konser verdi, Türkiye’nin yanı sıra Avrupa ve Orta Doğu’da da sahne aldı. Bir dönem TRT’de hazırlanan özel programlarla geniş kitlelere ulaştı. 1980’li yıllardan itibaren müzik piyasasında çıkardığı plak ve albümlerle rekor satış rakamlarına ulaştı. “Muazzez Abacı ile Müzik Zamanı” adlı televizyon programı ise sanatçının sanat dünyasındaki güçlü konumunu pekiştirdi.

Ailesi ve Sevenleri Büyük Üzüntü İçinde

Muazzez Abacı’nın ölümü, ailesini ve sevenlerini derinden sarstı. Kızı Saba Abacı, yaptığı kısa açıklamada annesinin sağlık durumunu yakından takip ettiklerini ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını belirtti. Abacı’nın cenazesinin Türkiye’ye getirileceği ve Ankara’da defnedileceği öğrenildi.
Sanatçının hayranları, sosyal medya üzerinden “Türk müziğinin sultanı” olarak anılan Abacı için binlerce başsağlığı mesajı paylaştı. İstanbul, Ankara ve İzmir’deki bazı sanat merkezlerinde ise sanatçının anısına özel anma etkinlikleri düzenlenmesi planlanıyor.

Türk Müziğinde Silinmeyecek Bir İsim

Muazzez Abacı, kariyeri boyunca sadece şarkılarıyla değil, sahne disiplini, zarafeti ve sanatına duyduğu saygıyla da örnek bir isim oldu. Müzik otoriteleri onun, Zeki Müren ve Müzeyyen Senar gibi efsanelerle birlikte Türk sanat müziğinin altın dönemine damga vurduğunu belirtiyor.
Yarım asrı aşan kariyerinde pek çok ödül alan sanatçı, her zaman “sahneye çıkan son klasik diva” olarak anıldı. Türk sanat müziğini geniş kitlelerle buluşturan Abacı, yaşamı boyunca sanatıyla insanlara huzur ve zarafet aşılayan bir isim olarak hafızalarda kalacak.

Muazzez Abacı’nın vefatı, Türk sanat müziği tarihinde büyük bir kayıp olarak yerini aldı. Sanatçının güçlü sesi, seçkin duruşu ve müziğe kattığı incelik, onu unutulmaz kılan en önemli miraslardan biri olarak nesiller boyu hatırlanmaya devam edecek.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım