Sonbaharda Bağışıklığı Güçlendirmenin Altın Anahtarı: Uzmandan Renkli Tabak Uyarısı
Sonbahar aylarına girildiğinde, havanın serinlemesi ve gün ışığının azalmasıyla birlikte pek çok kişi kendini daha yorgun, isteksiz ve enfeksiyonlara açık hissediyor.
Vitamin ve Mineraller Bağışıklığın Temel Taşları
Arabalı’ya göre sonbaharda bağışıklığı güçlü tutmanın yolu, doğru vitamin ve mineralleri yeterli miktarda almaktan geçiyor. Özellikle C vitamini, D vitamini, çinko ve demir bu dönemin en kritik destekleyicileri arasında.
C vitamininin bağışıklık hücrelerini koruyan güçlü bir antioksidan olduğuna dikkat çeken Arabalı; nar, portakal, kivi, brokoli ve kırmızı biberin sofralarda mutlaka yer alması gerektiğini belirtiyor.
Gün ışığının azaldığı bu aylarda D vitamini eksikliğinin daha sık görüldüğünü hatırlatan uzman, haftada birkaç kez balık tüketmenin, yumurta sarısına yer vermenin ve doktor kontrolünde takviye almanın önemine dikkat çekiyor.
Çinko ve demirin ise beyaz kan hücrelerinin etkinliğini artırarak vücudun hastalıklarla mücadelesini güçlendirdiği belirtiliyor. Kırmızı et, kabak çekirdeği ve kuru baklagiller bu iki mineral için başlıca kaynaklar arasında gösteriliyor.
Doğal Antibiyotikler ve Baharatların Gücü
Sonbaharda enfeksiyonların artmasıyla birlikte doğal antienflamatuar besinler büyük önem taşıyor. Arabalı, zencefil, zerdeçal ve karabiber üçlüsünün vücuttaki iltihaplanmayı azaltmada etkili olduğunu söylüyor.
Sarımsağın içeriğindeki “allicin” maddesi sayesinde doğal bir antibiyotik görevi gördüğünü belirten uzman, düzenli tüketildiğinde bağışıklık kalkanını güçlendirdiğini ifade ediyor.
Bağırsak florasının, bağışıklık sisteminin merkezlerinden biri olduğuna dikkat çeken Arabalı, yoğurt, turşu, kefir ve kombucha gibi fermente gıdaların düzenli tüketiminin vücutta savunma mekanizmasını desteklediğini aktarıyor.
Renkli Tabak Kuralı: Antioksidan Zenginliği
Uzmanlara göre sonbaharın en büyük avantajlarından biri çeşit çeşit sebze ve meyve sunması. Balkabağı, pancar, havuç, ıspanak, kırmızı lahana gibi sebzeler beta karoten içeriğiyle hücre yenilenmesini desteklerken; nar, elma ve armut gibi meyveler yüksek lif oranlarıyla sindirimi düzenliyor.
Arabalı, “Renkli tabak kuralı bağışıklığın can damarıdır. Tabağınız ne kadar farklı renkten oluşuyorsa o kadar fazla antioksidan alırsınız. Bu da vücudun enfeksiyonlara karşı direncini artırır” diyerek farklı renk gruplarının birlikte tüketilmesi gerektiğini vurguluyor.
Bitki Çayları ile Sıcak Bir Destek
Mevsimin serinlemesiyle birlikte bitki çaylarının günlük rutine eklenmesi tavsiye ediliyor. Ihlamur, zencefil çayı, kuşburnu ve adaçayının hem bedeni ısıttığı hem de bağışıklık sistemini desteklediği belirtiliyor.
Arabalı, bu çayların bazı ilaçlarla etkileşime girebileceğine dikkat çekerek ölçülü tüketimin ve gerektiğinde uzmana danışmanın öneminin altını çiziyor.
Güçlü Bir Bağışıklık İçin Erken Önlem Şart
Uzmanlar, bağışıklığı sonbaharın ortasında değil, daha ilk serinliklerde güçlendirmeye başlamanın gerekli olduğunu belirtiyor. Tuğçe Arabalı, “En güçlü ilaç tabakta başlar. Yeterli su tüketimi, düzenli egzersiz, stres yönetimi ve kaliteli uyku bağışıklığın vazgeçilmez parçalarıdır” diyerek mevsim geçişlerini daha sağlıklı geçirmenin mümkün olduğuna dikkat çekiyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme