Sam Altman'dan Büyük Sürpriz: Servetinin Yarısından Fazlasını Bağışlayacağını Açıkladı

Altman’ın Bağış Kararında Sektördeki Fırtınalı Sürecin Etkisi

Sam Altman’ın bağış kararı, OpenAI’de yaşanan kritik bir dönemin ardından geldi. Geçtiğimiz yıl Altman’ın sürpriz bir şekilde CEO’luk görevinden alınması, birkaç gün içinde tekrar göreve getirilmesi ve bu süreçte yaşanan tartışmalar, yapay zekâ dünyasında önemli kırılmalara yol açmıştı. Sektörün en güçlü figürlerinden biri olarak görülen Altman’ın sessiz kalması ihtimali bile yatırımcılar ve teknoloji şirketleri üzerinde ciddi etki yaratmıştı.

Bu çalkantılı süreçten sonra alınan bağış kararı, Altman’ın kişisel vizyonu ve toplumsal etki yaratma arzusunu daha görünür hâle getirdi.

Hedef: Teknolojiyi İnsanlık İçin Bolluğa Dönüştürmek

Altman, The Giving Pledge kapsamında yaptığı açıklamada, bağışlarının özellikle “insanlar için bolluk yaratan teknolojilere” yönlendirileceğini belirtti. Bu ifade, yapay zekâdan biyoteknolojiye kadar geniş bir alanı kapsarken, Altman’ın uzun süredir savunduğu “evrensel refah” anlayışının da bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Eşi ve teknoloji yatırımcısı Oliver Mulherin ile birlikte 2025 yılında kaleme aldığı mektupta Altman, sahip olduğu fırsatların tamamen kendisine ait olmadığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

“Bugüne gelmemizi sağlayan insanların emeği ve cömertliği olmasaydı bu başarıların hiçbiri mümkün olmazdı. Şimdi sıra bizde; topluma geri vermek için elimizden geleni yapacağız.”

Teknoloji Liderlerinin Filantropide Artan Rolü

Altman’ın bu hamlesi, son yıllarda teknoloji milyarderlerinin filantropiye yönelmesindeki artışın yeni bir örneği olarak değerlendiriliyor. Bill Gates, Warren Buffett, Elon Musk ve Mark Zuckerberg gibi isimlerin bulunduğu Giving Pledge listesine katılması, hem sembolik hem de ekonomik açıdan büyük önem taşıyor.

Altman’ın bağış kararının özellikle yapay zekâ yatırımlarının dönüştürücü gücüyle birleşmesi, geleceğe yönelik güçlü bir mesaj olarak yorumlanıyor.

OpenAI’nin Misyonu ile Bağış Kararı Arasındaki Bağlantı

OpenAI’nin ilk kurulduğu dönemde kar amacı gütmeyen bir araştırma laboratuvarı olarak tasarlandığı biliniyor. Altman, o dönemden bu yana insanlık yararına güvenli yapay zekâ geliştirme vizyonunu sürdürüyor. Bu bağlamda yaptığı bağış, yalnızca bireysel bir karar değil, aynı zamanda kurduğu yapının temel felsefesiyle uyumlu bir adım olarak öne çıkıyor.

Altman’ın sosyal etkiyi teknoloji üzerinden artırma hedefi, bağış planının yönünü de şekillendiriyor. Geliştirilecek projeler arasında yapay zekâ güvenliği, sağlık teknolojileri, enerji verimliliği ve üretkenlik artırıcı sistemlerin öncelikli olması bekleniyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım