Resmi Tatiller Azaltılmalı mı? Hangi Ülkeler Çalışma Günlerini Uzatmak İstiyor
Son yıllarda birçok ülkede resmi tatillerin sayısı üzerine tartışmalar giderek artıyor. Bazı hükümetler, iş gücünün 'fazla tatil yaptığı' gerekçesiyle resmi tatilleri azaltmayı gündeme getiriyor.
Fransa ve Avrupa’da Tartışmalar
Fransa Başbakanı François Bayrou, geçtiğimiz Temmuz ayında ülkedeki 11 resmi tatilden ikisinin kaldırılmasını önermişti. Bayrou’nun Paskalya Pazartesisi ve 8 Mayıs Avrupa Zafer Günü’nü kaldırma önerisi, ülke genelinde büyük tepki topladı. Muhalefet partilerinden sendikalara kadar geniş bir kesim bu fikre karşı çıktı. Bayrou, bu adımın Fransa’nın bütçe baskılarını hafifletebileceğini savunurken, eleştirmenler ise tarihsel ve toplumsal öneme sahip tatillerin ekonomik gerekçelerle ortadan kaldırılamayacağını dile getirdi.
Slovakya da bu yıl benzer bir adım atarak mali durumunu dengelemek amacıyla resmi tatillerinden birini kaldırdı. Daha önce Danimarka, 2023 yılında Paskalya tatilini iptal ederek artan savunma bütçesine kaynak yaratmayı hedeflemişti. Böylece Avrupa’da resmi tatillerin kısılması yönünde bir eğilimin ortaya çıktığı gözlemlendi.
ABD’de Siyasi Mesajlarla Gündeme Geldi
Atlantik’in öte yakasında da benzer tartışmalar yaşandı. Eski ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda “Amerika’da çok fazla tatil günü var” diyerek bunun ülkeye milyarlarca dolara mal olduğunu iddia etti. Bu paylaşımını, köleliğin sona ermesini anmak için kutlanan ve Biden yönetimi tarafından resmi tatil ilan edilen “Juneteenth” gününde yapması ise siyasi bir mesaj olarak yorumlandı. ABD, OECD ülkeleri arasında yasal yıllık izin hakkı bulunmayan tek ülke olmasına rağmen, 11 resmi tatil günüyle tartışmaların odağında kalıyor.
Ekonomik Etkiler Üzerine Farklı Görüşler
Peki resmi tatillerin azaltılması ekonomik büyümeye gerçekten katkı sağlıyor mu? İngiliz ekonomik danışmanlık şirketi Cebr’den kıdemli ekonomist Charles Cornes, bu konuda somut kanıtların sınırlı olduğunu belirtiyor. Cornes’a göre üretkenlik, tatil günlerinden ziyade iş gücü becerileri, sermaye yatırımları ve teknolojik gelişmelerle yakından bağlantılı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Almanya Merkez Bankası tarafından yapılan araştırmalar, resmi tatillerin kaldırılmasının gayri safi yurt içi hasılada (GSYİH) çok küçük artışlara yol açabileceğini gösteriyor. Ancak uzun vadede işçilerin dinlenme hakkının kısıtlanması, tükenmişlik riskini artırarak üretkenliği düşürebilir. Washington’daki Ekonomi Politikası Enstitüsü’nden Adewale Maye, tatillerin işçi refahını koruduğunu ve dolayısıyla dolaylı şekilde üretkenliği desteklediğini vurguluyor.
Çalışan Refahı ve Üretkenlik Dengesi
Resmi tatillerin azaltılması, yalnızca ekonomik değil sosyal boyutlarıyla da tartışmalı bir konu. Araştırmalar, tatil günlerinde işçilerin hem fiziksel hem de zihinsel olarak yenilendiğini, bunun da iş verimliliğine olumlu yansıdığını ortaya koyuyor. Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi ülkeler, resmi tatil sayısını azaltmaktan ziyade yarı zamanlı çalışanların iş gücüne daha fazla katılımını teşvik ederek büyümeyi canlandırmayı hedefliyor.
Öte yandan Avusturya, Danimarka ve Finlandiya gibi yıllık toplamda 36 günü aşan tatil hakkı tanıyan ülkeler, dünyanın en yüksek kişi başına düşen gelir seviyelerine sahip olmalarıyla dikkat çekiyor. Bu da resmi tatillerin üretkenliği tek başına belirlemediğini, asıl önemli olanın dengeli bir çalışma düzeni olduğunu gösteriyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme