• Haberler
  • Güncel
  • Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'dan İstanbul Depremi Yorumu

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'dan İstanbul Depremi Yorumu

Son haftalarda Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde yaşanan ardışık depremler, gözleri bir kez daha Marmara Denizi ve İstanbul'a çevirdi. Art arda meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki iki sarsıntı, 'Büyük İstanbul Depremi' tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.

Marmara’daki Sarsıntılar İstanbul İçin Ne Anlama Geliyor?

Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 45 gün arayla gerçekleşen iki büyük deprem, Marmara Bölgesi genelinde endişeye neden oldu. Bu depremler sonrasında uzmanlar, olası bir “zincir kırılması” riskine karşı değerlendirmelerde bulunurken, İstanbul halkının aklındaki tek soru “Bu sarsıntılar büyük depremin habercisi mi?” oldu.
Üşümezsoy, Marmara Denizi çevresinde görülen küçük depremlerin doğrudan İstanbul’u etkileyecek büyük bir depremin işareti olmadığını belirterek, “Bu tür hareketler, fay hattının canlı olduğuna değil, yüzeyde enerjisini küçük ölçekli sarsıntılarla boşalttığına işaret ediyor,” ifadelerini kullandı.

“Kuzey Marmara Fay Hattı Artık Aktif Değil”

Prof. Dr. Üşümezsoy’un açıklamalarında en dikkat çekici nokta, Marmara Denizi’ndeki fay hattının statüsüne ilişkin değerlendirmeler oldu. Yıllardır kamuoyunda “İstanbul’u yıkacak büyük fay” olarak anılan Kuzey Marmara hattının artık aktif bir fay olmadığını vurgulayan Üşümezsoy, “Hiçbir zaman Kuzey Marmara kıyısından geçen aktif bir fayımız olmadı. O hattın bir kısmı ölü ve hareketsiz bir yapıya sahip. Asıl tehlike, Yalova’nın Çınarcık açıklarından geçen kısımda bulunuyor,” dedi.
Üşümezsoy, 1894 depremiyle 1766 depremi arasındaki şiddet farkına dikkat çekerek, “1894’teki deprem 1766’dan dört kat daha güçlüydü. Buna rağmen 250 yılda bir büyük deprem olacak iddiası artık geçerliliğini yitirdi. Marmara’daki enerji, söylendiği gibi birikmiş değil,” diye konuştu.

Adalar Fayı Üzerindeki Gerçek

Uzmanların sıkça dile getirdiği bir diğer konu olan Adalar Fayı’nın kırılıp kırılmayacağı tartışmasına da açıklık getiren Üşümezsoy, bu hattın aktif bir fay olmadığını belirtti.
“Depremleri oluşturan kuvvet, fay hattına 45 derecelik bir açıyla geldiğinde bir kesme ve itme gücü yaratır. Ancak Adalar Fayı ile bu kuvvetin yönü birbirine paralel. Yani bu hat, mekanik açıdan çalışamaz durumda,” dedi.
Üşümezsoy, Kandilli Rasathanesi’nin Adalar Fayı’nı aktif olarak değerlendirmesinin yanlış bir kinematik okuma olduğunu savunarak, “Bu hattı canlı gösteren yorumlar bilimsel dayanak taşımıyor. Orada fayın yeniden kırılma olasılığı oldukça düşüktür,” ifadelerini kullandı.

Gerçek Tehlike Çınarcık ve Yalova Açıklarında

Üşümezsoy, Marmara Denizi’nde olası deprem riskinin özellikle Çınarcık çukuru ve Yalova açıkları çevresinde bulunduğuna dikkat çekti. Bu bölgede yer alan derin deniz çukurlarının, enerji birikimine daha açık olduğunu ifade eden uzman, “Eğer Marmara’da bir hareketlilik yaşanacaksa, bunun merkez üssü İstanbul değil, Yalova hattı olacaktır,” değerlendirmesinde bulundu.
Deprem bilimciye göre, İstanbul’un merkezinde 7.4 büyüklüğünde bir deprem senaryosu bilimsel olarak “abartılı” bir yaklaşımdır. Bunun yerine kentin belirli bölgelerinde hissedilebilecek orta şiddetli sarsıntılar yaşanabilir ancak bu, beklenen “yıkıcı deprem” anlamına gelmiyor.

Deprem Senaryolarına Eleştiri ve Toplumsal Endişe

Üşümezsoy, kamuoyunda sık sık gündeme getirilen “İstanbul depremi eli kulağında” söylemlerinin, halk arasında gereksiz korku yarattığını belirtti.
“Deprem senaryoları sürekli 7’nin üzerinde rakamlarla servis edilerek toplumu paniğe sürüklüyor. Ancak Marmara’daki fayların jeolojik geçmişine baktığımızda, bu büyüklükte bir sarsıntı için uygun enerji birikimi söz konusu değil,” dedi.
Uzman, asıl yapılması gerekenin bilimsel veriler ışığında kentsel dayanıklılığın artırılması olduğunu, halkın ise abartılı spekülasyonlar yerine bilimsel gerçeklere güvenmesi gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un açıklamaları, İstanbul’un deprem tehlikesine dair ezberleri bozarken, bilim dünyasında da tartışma yarattı. Uzmanlara göre, Marmara’daki risk hâlâ sürüyor ancak bu riskin boyutu ve yönü, yıllardır anlatılandan çok daha farklı bir tablo çiziyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

ERTV Malatya - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme

WhatsApp İhbar Hattı
05443281444
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!