Popüler Diyetlere Dikkat! Sosyal Medya Trendleri Sağlığınızı Tehdit Edebilir

Popüler Diyetler Herkese Uygun Değil: Sağlık Riskleri Artıyor

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Toplum Beslenmesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Elvan Yılmaz Akyüz, sosyal medyada hızla yayılan diyetlerin tek başına ve uzun süre uygulanmasının ciddi hastalık riskleri oluşturabileceğinin altını çiziyor. Özellikle hipoglisemi atağı yaşayan kişiler için bu diyetlerin tehlikeli olabileceğini belirten Akyüz, kilo vermek isteyen bireylerin mutlaka bir beslenme uzmanına danışması gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlara göre diyetler yalnızca kilo verme amacıyla değil, bazı tıbbi durumların tedavisi için geliştirilmiş olabilir. Bu nedenle toplumda popüler hâle gelen yöntemlerin gerçek amacından saptırılması, sağlığın tehlikeye girmesine neden oluyor.

Ketojenik Diyet: Orijinali Tedavi Amaçlıydı

Son yıllarda en çok konuşulan diyetlerden biri olan ketojenik diyet, aslında tıbbi bir tedavi yöntemi olarak ortaya çıktı. Doç. Dr. Akyüz, ketojenik diyetin temel hedefinin karbonhidrat alımını azaltarak vücutta yağ yakımını artırmak olduğunu hatırlatıyor. Ancak sosyal medyada uygulanan ketojenik diyetlerin çoğu orijinal protokolden oldukça uzak.

Günümüzde yaygın olarak kullanılan ketojenik diyet versiyonlarında protein tüketimi gereğinden fazla artırılıyor. Akyüz’e göre bu durum özellikle böbrek hastaları, diyabetliler ve metabolizma hassasiyeti olan kişiler için ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Ketojenik diyet, doğru uygulandığında bazı hastalıkların tedavisinde etkili olsa da uzman kontrolü olmadan uygulanmaması gereken bir beslenme modeli olarak öne çıkıyor.

Glütensiz Diyet Sağlıklı Birey İçin Zararlı Olabilir

Glütensiz beslenme, çölyak hastaları ve gluten intoleransı olan bireyler için zorunlu bir diyet türü. Ancak Akyüz, glüten sorunu olmayan kişilerin glütensiz diyeti bir trend olarak uygulamasının sağlıksız sonuçlar doğurabileceğini söylüyor.

Uzun süre glütensiz beslenen sağlıklı bireylerin bağırsaklarının bu duruma alışabileceğini, normal beslenmeye döndüklerinde ise glütene karşı ters reaksiyonlar ortaya çıkabileceğini ifade ediyor. Bu nedenle glütensiz beslenmenin “herkese uygun sağlıklı diyet” algısı ciddi bir yanılgı olarak değerlendiriliyor.

Aralıklı Oruç: Masum Görünse de Risk Taşıyor

Aralıklı oruç yöntemi, özellikle otofaji kavramının popülerleşmesiyle geniş bir kitle tarafından uygulanmaya başlandı. Doç. Dr. Akyüz, aralıklı orucun bazı hastalarda tedavi edici etkiler gösterebildiğini ancak herkes için uygun olmadığını vurguluyor.

Aralıklı oruçta en yaygın kullanılan model 16 saat açlık ve 8 saat beslenme düzeni. Ancak uzmanlara göre bu yöntemi bilinçsizce uygulamak ciddi semptomlara, enerji kaybına ve metabolik dengesizliklere yol açabilir.

Akyüz, özellikle kadınların hormon döngüleri, yaş, kronik hastalıklar ve fiziksel aktivite düzeyi gibi faktörlerin bu yöntemi etkilediğini, dolayısıyla bir uzman yönlendirmesi olmadan yapılmasının sakıncalı olduğunu belirtiyor.

Şok Diyetler: Hızlı Kilo Kaybı Yanıltıcıdır

Kısa sürede büyük kilo kaybı vadeden şok diyetler, en tehlikeli yöntemler arasında yer alıyor. Doç. Dr. Akyüz, bu tarz diyetlerin ancak özel durumlarda, hekim kontrolünde ve kısa süreli olarak uygulanabileceğini belirtiyor. Ancak çoğu kişi uzun zaman içinde aldığı kiloları birkaç günde vermeye çalıştığı için şok diyetlere gereğinden fazla yükleniyor.

Uzmanlara göre bilinçsizce yapılan şok diyetler, kas kaybına, vitamin-mineral eksikliklerine, metabolizma bozukluklarına ve verilen kiloların fazlasıyla geri alınmasına yol açabiliyor. Kısa vadede umut veren bu programlar, uzun vadede sağlığı tehdit eden sonuçlar doğurabiliyor.

Popüler diyet akımlarının cazibesine kapılmadan önce uzman uyarılarına kulak vermek, sağlığı korumanın en etkili yolu olarak görülüyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım