Patates Tarlada 5 Lira, Markette 25 Lira: Fiyat Farkı Rekor Seviyeye Ulaştı
Türkiye'de son aylarda tarım ürünleri ile market fiyatları arasındaki makas giderek açılıyor.
Patates ve Soğanda Rekor Fiyat Farkı
TZOB verilerine göre ekim ayında üretici ile market fiyatları arasındaki farkın en fazla olduğu ürün patates oldu. Üreticide kilogramı ortalama 5 lira 25 kuruş olan patatesin markette 25 lira 35 kuruşa satıldığı tespit edildi. Bu rakam, yüzde 382,9 oranında bir fiyat farkına karşılık geliyor. Aynı dönemde kuru soğanda fiyat farkı yüzde 284,1, marulda yüzde 242,1, maydanozda ise yüzde 229,5 olarak kaydedildi.
Bayraktar, özellikle temel gıda maddelerinde yaşanan bu artışların tüketiciyi zor durumda bıraktığını belirtirken, üreticinin de artan girdi maliyetleri nedeniyle yeterli kazancı elde edemediğine dikkat çekti. Patatesin üreticide 4,8 kat, kuru soğanın 3,8 kat, marulun 3,4 kat, maydanozun ise 3,3 kat fazlasına satıldığını açıklayan Bayraktar, bu tabloyun tarım zincirinde ciddi bir maliyet yükü oluştuğunu gösterdiğini ifade etti.
Kabakta Üretici Fiyatı En Fazla Arttı
Ekim ayında üretici cephesinde en dikkat çekici artış kabakta yaşandı. Rapora göre, üretici fiyatı en fazla artan ürün kabak olurken, onu domates, Antep fıstığı ve patates izledi. Marketlerde ise fiyat artışında başı yine patates çekti. Market raflarında patates yüzde 19,9, domates yüzde 50,3, Antep fıstığı yüzde 25 oranında zamlandı.
Buna karşılık, hem üreticide hem de markette fiyatı en fazla düşen ürün ise yeşil fasulye oldu. Ekim ayında 36 üründen 22’sinde fiyat artışı yaşanırken, 14 üründe ise düşüş gözlendi. Uzmanlar, bu tabloyu mevsim geçişlerinin yanı sıra artan enerji ve lojistik maliyetleriyle ilişkilendiriyor.
Artışların Sebebi: Sezon Değişimi ve Kuraklık
Kabak, domates ve patlıcan gibi ürünlerde yaşanan fiyat artışının temel nedeni olarak sezon geçişi gösteriliyor. Tarla sezonunun sona erip seracılığa geçilmesiyle birlikte üretim maliyetlerinde artış yaşanıyor. Isıtma, sulama ve işçilik giderlerinin yükselmesi, tüketiciye doğrudan yansıyor.
Antep fıstığında ise farklı bir durum söz konusu. Bu yıl “yok yılı” olarak adlandırılan dönemde fıstık üretimi ciddi oranda azaldı. Ayrıca Güneydoğu Anadolu’da yaşanan kuraklık da rekolteyi düşürdü. Ürün miktarının azalması, fiyatların hızla yükselmesine neden oldu. Limon fiyatlarındaki artışın ise depolarda ürün kalmaması ve arzın daralmasından kaynaklandığı belirtildi.
Üretici Kazanmıyor, Tüketici Pahalıya Alıyor
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici ve tüketici fiyatları arasındaki uçurumun tarımda sürdürülebilirliği tehdit ettiğini vurguladı. Bayraktar, üreticinin artan gübre, mazot, sulama ve işçilik maliyetleriyle mücadele ettiğini, ancak ürününü maliyetinin çok az üstünde satabildiğini söyledi. Buna rağmen market zincirlerinde fiyatların katlanarak arttığına dikkat çekti.
Gıda tedarik zincirinde yaşanan bu dengesizlik, hem çiftçinin üretim motivasyonunu düşürüyor hem de tüketicinin alım gücünü zorluyor. Bayraktar, “Üretici kazanamıyor, tüketici ise pahalıya tüketiyor. Bu sistemin sürdürülebilirliği için aradaki farkı azaltacak düzenlemelere ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
Fiyat Farklarını Azaltmak İçin Çözüm Arayışları
Uzmanlar, üreticiyle tüketici arasındaki bu yüksek fiyat farkının önüne geçilebilmesi için tedarik zincirinin sadeleştirilmesi gerektiğini savunuyor. Ürünlerin doğrudan üreticiden tüketiciye ulaşmasını sağlayacak pazar modellerinin yaygınlaştırılması, hem fiyatları düşürmek hem de çiftçinin gelirini korumak açısından kritik görülüyor.
Patates başta olmak üzere birçok üründe yaşanan fiyat uçurumu, Türkiye’de tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Tarlada 5 liraya satılan bir ürünün markette beş katına çıkması, hem tüketici hem de üretici açısından ciddi bir ekonomik dengesizlik yaratıyor. Tarım sektöründe kalıcı çözüm, ancak üretim zincirinin her halkasında adil bir sistem kurulmasıyla mümkün olacak gibi görünüyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme