NASA 2025'te Evrende Şaşırtan Keşifler Yaptı!
İnsanoğlunun evrendeki yalnızlığını sorguladığı yolculukta 2025 yılı tarihi bir dönüm noktasına sahne oldu. NASA tarafından takip edilen ve varlığı kesinleşen ötegezegen sayısı 6 bin sınırını aşarak yeni bir rekor kırdı. Güneş sistemimizin dışındaki bu devasa çeşitlilik, sadece otuz yıl önce başlayan keşif sürecinin bugün ne kadar sıra dışı bir boyuta ulaştığını gözler önüne seriyor.
Bu yılın en dikkat çeken bulgularından biri, Dünya’dan 120 ışık yılı uzaklıkta bulunan ve iki "kahverengi cüce" etrafında dönen gizemli bir dünya oldu. Alışılagelmiş yatay yörüngelerin aksine, yıldızlarının kutupları üzerinden dikey bir rota izleyen bu gezegenin, milyarlarca yıl önce başka bir yıldızın kütleçekim etkisiyle yerinden fırlatıldığı tahmin ediliyor. Bu tür keşifler, gezegen oluşumu hakkındaki mevcut teorilerin yeniden gözden geçirilmesine neden oluyor.
James Webb’den Yaşam Tartışması Yaratan Veriler
James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 2025 yılında da bilim dünyasını heyecanlandırmaya devam etti. Özellikle K2-18b adlı gezegende yaşam belirtisi sayılabilecek gazların tespit edilmesi, küresel çapta bir tartışmanın fitilini ateşledi. Veriler henüz kesin bir yargıya varmak için yeterli olmasa da, uzak okyanuslarda yaşam izi sürme kapasitemizin sınırlarının ne denli genişlediğini kanıtladı.
Eriyerek Kuyruk Bırakan ve Atmosferiyle Şaşırtan Gezegenler
Pegasus takımyıldızında keşfedilen bir gezegen, yıldızına olan aşırı yakınlığı nedeniyle adeta yok oluşa sürükleniyor. Isıdan dolayı eriyen gezegenin arkasında 9 milyon kilometrelik bir toz bulutu bıraktığı ve her dönüşünde "Everest Dağı" büyüklüğünde kütle kaybettiği saptandı. Öte yandan, atmosferi olması imkansız görülen TOI-561b adlı kavurucu lav dünyasında beklenmedik bir gaz tabakasının saptanması, yılın en büyük sürprizlerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Gezegenlerin Doğumuna ve Ölümüne Tanıklık
Şili ve Arizona’daki teleskoplar, toz ve gaz bulutları arasından sıyrılarak şekillenen dev bir gezegenin doğum anını doğrudan görüntülemeyi başardı. Bu büyüleyici manzaranın yanı sıra, 145 ışık yılı uzaktaki ölü bir yıldızın çevresindeki gezegen kalıntılarını yutması, kendi Güneş sistemimizin gelecekteki olası sonuna dair bilimsel bir projeksiyon sundu. 2025 yılı, evrendeki diğer dünyaların tahmin edilenden çok daha karmaşık ve şaşırtıcı olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.