• Haberler
  • Sağlık
  • Müziğin Yoğun Bakım Hastaları Üzerindeki Şaşırtıcı Etkileri Ortaya Çıktı

Müziğin Yoğun Bakım Hastaları Üzerindeki Şaşırtıcı Etkileri Ortaya Çıktı

Amerikan Kardiyoloji Koleji tarafından yayımlanan son araştırma, yoğun bakımda yatan hastalar üzerinde müzik terapisinin etkilerini gözler önüne serdi.

Yoğun Bakım Hastalarında Yeni Bir Tedavi Yöntemi

Amerikan Kardiyoloji Koleji tarafından yayımlanan son araştırma, yoğun bakımda yatan hastalar üzerinde müzik terapisinin etkilerini gözler önüne serdi. Çalışmada, hastalara belirli sürelerle müzik dinletilmesinin hem sinüs ritmini düzenlediği hem de tansiyonu düşürdüğü tespit edildi. Kalp ve damar sağlığı açısından son derece önemli olan bu bulgular, milyonlarca kişiyi etkileyen yüksek tansiyon ve ritim bozukluklarının tedavisine yeni bir yaklaşım kazandırabilir. Araştırmacılar, yoğun bakım koşullarında bile basit ve düşük maliyetli bir yöntem olan müzik terapisinin, hastaların genel sağlık durumunu olumlu yönde etkilediğini vurguluyor.

Yüksek Tansiyon ve Ritim Bozukluklarının Riskleri

ABD’de yaklaşık 120 milyon yetişkinin yüksek tansiyon sorunu yaşadığı biliniyor. Bu durum, kalp krizi ve felç gibi ölümcül sağlık sorunlarının en önemli nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bunun yanı sıra, anormal sinüs ritmi yalnızca kalp yetmezliğine değil, böbrek ve karaciğer gibi hayati organlarda da ciddi sorunlara yol açabiliyor. 6 milyondan fazla Amerikalının kalp yetmezliğiyle yaşadığı düşünüldüğünde, müzik terapisinin ortaya koyduğu olumlu sonuçlar sağlık otoriteleri açısından daha da dikkat çekici hale geliyor.

Meksika’da Yapılan Deneysel Uygulama

Araştırmanın önemli bir kısmı Meksika’nın Guanajuato Üniversitesi’nde yürütüldü. Burada kalp hastası olan yetişkinlere beş gün boyunca düzenli müzik terapisi uygulandı. Denemelerde Marconi Union adlı grubun “Weightless” adlı ambient tarzındaki eseri tercih edildi. Hastalar, her gün 45 dakika boyunca 15 desibel seviyesinde çalınan bu müziği kulaklıkla dinledi. Deneme süresi sonunda hastaların tansiyon değerlerinde düşüş ve sinüs ritminde iyileşme kaydedildi. Uzmanlar, bu yöntemin hem kolay uygulanabilir hem de yan etkisiz bir destekleyici tedavi olduğunu belirtiyor.

Müziğin Psikolojik ve Fiziksel Faydaları

Müzik terapisi sadece fizyolojik verilerde değil, aynı zamanda hastaların ruhsal durumlarında da iyileşme sağlıyor. Dr. Ilani Paola Santoyo Pérez, müziğin hasta konforunu artırdığını, kaygıyı azalttığını ve bütünsel tedavi sürecine katkı sunduğunu açıkladı. Harvard Tıp Fakültesi tarafından yapılan araştırmalara göre Mozart’ın eserleri, IQ testlerinde başarıyı artırabiliyor ve zihinsel muhakemeyi geliştirebiliyor. Ayrıca demans hastalarında iletişimi güçlendirdiği ve hafızayı canlandırdığı gözlemlenmiş durumda. Cleveland Clinic’in paylaştığı bilgilere göre terapi yalnızca müzik dinlemekten ibaret değil; hastalardan şarkı söylemeleri, enstrüman çalmaları veya besteler yapmaları da istenebiliyor.

Tarihi ve Günümüzdeki Uygulamalar

Müziğin tedavi edici gücü aslında 1800’lü yılların başına kadar uzanıyor. Amerikan Müzik Terapisi Derneği verilerine göre bu yöntem ilk kez New York’taki bir akıl hastanesinde kullanıldı. Cambridge University Press’in aktardığına göre, o dönem yapılan uygulamalar kadın hastaların moralini yükseltmek ve davranışlarını olumlu yönde değiştirmek için gerçekleştirilmişti. Bugün ise modern tıbbın desteklediği bir yöntem olarak dünyanın farklı ülkelerindeki hastanelerde kullanılmaya devam ediyor. ABD’de her yıl 5 milyondan fazla kişi yoğun bakım ünitelerine yatırılıyor ve bu hastaların bir kısmında müzik terapisinin iyileşme sürecine katkı sağladığı görülüyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

ERTV Malatya - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme

WhatsApp İhbar Hattı
05443281444
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!