Merkez Bankası Kritik Karara Hazırlanıyor: 23 Ekim'de Faiz Beklentileri ve Olası Senaryolar

TCMB’nin Ekim Ayı Toplantısına Odaklanıldı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 23 Ekim 2025 Perşembe günü saat 14.00’te yılın en kritik faiz kararlarından birini açıklayacak. Piyasalar, Merkez Bankası’nın bu toplantıda nasıl bir adım atacağını merakla bekliyor. Özellikle eylül ayında açıklanan beklentilerin üzerindeki enflasyon oranı, para politikası yönünde nasıl bir değişikliğe yol açacağı konusunda tartışmaları artırdı.
Ekonomistler, TCMB’nin fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda mevcut sıkı duruşunu koruyup korumayacağını veya yılın son çeyreğinde yeni bir politika sinyali verip vermeyeceğini değerlendirmeye başladı.

Enflasyondaki Artış Politika Alanını Daraltıyor

Eylül ayında açıklanan enflasyon rakamları, piyasa tahminlerini aşarak Merkez Bankası üzerindeki baskıyı artırdı. TÜFE’nin yüzde 3,9 seviyesine ulaşması, fiyat artışlarının kontrol altına alınmasının hâlâ zaman alacağını gösterdi. Bu durum, para politikasında bir “bekle-gör” yaklaşımını gündeme taşıdı.
Uzmanlara göre TCMB, son aylarda enflasyondaki yukarı yönlü risklerin yanı sıra küresel finansal koşullardaki sıkılaşmayı da dikkate alıyor. Bu nedenle, Ekim ayındaki toplantıda faiz indirimi yerine faizlerin sabit tutulması olasılığı daha yüksek görülüyor. Özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki oynaklık, para politikası kararlarında temkinli bir tutumun sürdürülmesine neden olabilir.

Piyasaların Beklentisi: “Ekimde Değil, Aralıkta Hareket Gelebilir”

Ekonomi çevrelerinde hâkim olan görüşe göre, Merkez Bankası Ekim toplantısını pas geçebilir. Yılın son faiz kararı olan Aralık toplantısında ise enflasyondaki gidişat, döviz kurları ve küresel gelişmelerin etkisiyle yeni bir hamle gündeme gelebilir.
Bazı analistler, eğer Kasım ayında açıklanacak enflasyon verilerinde belirgin bir düşüş yaşanırsa, TCMB’nin 2025 yılı sonuna doğru sınırlı bir faiz indirimi yapabileceği görüşünü savunuyor. Ancak mevcut ekonomik görünüm, Merkez Bankası’nın kısa vadede faiz indirimi riskini göze almayacağına işaret ediyor.
Merkez Bankası’nın Eylül toplantısında faiz oranını yüzde 50 seviyesinde sabit tutmasının ardından, Ekim kararı yatırımcılar açısından bir yön belirleyici olacak.

Küresel Faktörler de Belirleyici Rol Oynuyor

Yalnızca iç dinamikler değil, küresel ekonomi de TCMB’nin karar sürecini etkiliyor. ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz politikasında temkinli ilerlemesi, gelişmekte olan ülkeler için sermaye akışlarında belirsizlik yaratıyor. Bu nedenle Türkiye’nin, finansal istikrarı koruma adına yüksek faiz politikasını bir süre daha sürdürmesi gerekebilir.
Ayrıca, Avrupa Merkez Bankası’nın büyüme kaygılarına rağmen faiz indirimine gitmemesi de TCMB’nin “erken gevşeme” adımını ertelemesine yol açabilir. Analistler, Türkiye ekonomisinin yeniden dengelenme sürecinde olduğunu, bu süreçte Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını korumasının kur istikrarı ve enflasyon beklentileri açısından kritik olduğunu vurguluyor.

Gözler 23 Ekim’deki Kararda Olacak

Piyasalar, 23 Ekim’de açıklanacak faiz kararını sadece kısa vadeli bir politika hamlesi olarak değil, aynı zamanda Merkez Bankası’nın 2026 stratejisine dair bir mesaj olarak da görüyor.
Faizlerin sabit kalması durumunda TCMB, fiyat istikrarı konusundaki kararlılığını bir kez daha teyit etmiş olacak. Ancak olası bir faiz indirimi, iç talebi ve kredi piyasalarını canlandırabilirken, enflasyon baskısını yeniden gündeme taşıyabilir.

Her ne kadar beklentiler “pas geçme” yönünde olsa da, Merkez Bankası’nın vereceği karar hem finansal piyasaların hem de reel sektörün 2025 yılının son çeyreğine nasıl gireceğini belirleyecek.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım