Mehmet Akif Ersoy'un Manevi Mirası

Türk milletinin özgürlük sevdasını mısralara dökerek milli mücadelenin manevi ateşini yakan Mehmet Akif Ersoy, vefatının üzerinden geçen 89 yıla rağmen gönüllerdeki yerini koruyor. 27 Aralık 1936'da hayata gözlerini yuman usta kalemin yaşamı, sadece bir şairin değil, bir milletin var oluş çabasının da özeti niteliğini taşıyor.

20 Aralık 1873'te İstanbul Fatih'te dünyaya gelen Akif'in kökleri, baba tarafıyla Arnavutluk'a, anne tarafıyla ise Buhara'ya uzanıyordu. Eğitim hayatına babası İpekli Mehmet Tahir Efendi'den aldığı derslerle başlayan Ersoy, henüz gençlik yıllarında şiire merak saldı. Ancak 1888 yılında babasının vefatı ve ardından gelen yıkıcı bir yangınla evsiz kalmaları, Akif'in hayatını başka bir rotaya kırdı. Ailesinin geçim yükünü omuzlamak zorunda kalan şair, Mülkiye eğitimini yarıda bırakarak iş garantisi olan Veteriner Yüksekokulu’na yöneldi ve burayı birincilikle bitirdi.

Anadolu’yu Karış Karış Gezen Bir Müfettiş

Mesleği gereği Osmanlı coğrafyasının pek çok bölgesini müfettiş muavini olarak gezen Akif, bu süreçte halkın sosyal yapısını ve dertlerini yerinde gözlemledi. Yazın hayatına gazeller ve makalelerle devam ederken, İkinci Meşrutiyet sonrası "Sırat-ı Müstakim" dergisinin başyazarlığını üstlenerek düşünce dünyasının kapılarını okurlara açtı. Tüm şiirlerini yedi ciltlik "Safahat" adlı dev eserinde toplarken; toplumun aksayan yönlerini, savaşın etkilerini ve milli değerleri bu sayfalara işledi.

Milli Mücadelenin Ankara Safhası ve İstiklal Marşı

Milli mücadelenin fitili ateşlendiğinde hiç tereddüt etmeden Anadolu’ya geçen Ersoy, Burdur milletvekili olarak Birinci Meclis’e girdi. Ankara’da Tacettin Dergahı’nda kaldığı süre zarfında, kendisine yapılan tüm ricaları ve konulan ödülü geri çevirerek Türk milletinin bağımsızlık sembolü olan İstiklal Marşı’nı yazdı. 12 Mart 1921’de Meclis'te ayakta alkışlanarak kabul edilen bu marşı "milletin eseri" saydığı için kendi kitabı Safahat’a dahil etmedi. Kazandığı ödülü ise ihtiyaç sahipleri için bağışlayarak örnek bir duruş sergiledi.

Mısır Apartmanı’ndaki Son Perde

Hayatının bir dönemini Mısır'da geçiren ve orada Türk edebiyatı dersleri veren usta şair, sağlık sorunlarının ağırlaşması üzerine 1936 yılında vatanına döndü. Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda tedavi gördüğü dairede 27 Aralık günü vefat etti. Bugün Edirnekapı Şehitliği’nde ebedi istirahatgahında bulunan Mehmet Akif Ersoy, dürüstlüğü, vatanperverliği ve "vatan şairi" unvanıyla Türk milletinin kalbinde yaşamaya devam ediyor.
 

ERTV Malatya - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme

WhatsApp İhbar Hattı
05443281444
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!