MEB Okula Başlama Yaşında Yeniden Düzenlemeye Gidiyor

Yeni Modelde Temel Başlama Yaşı 72 Ay Olacak

Bakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre ilkokula başlama yaşının 72 aya çekilmesi planlanıyor. Bu düzenleme kapsamında çocukların gelişimsel özellikleri göz önünde bulundurularak 69 ay ve 75 ay seçenekleri de esneklik alanı içinde değerlendirilecek. Böylece hem çocuğun bireysel hazırbulunuşluğu dikkate alınacak hem de sınıf içindeki yaş farkının daraltılması sağlanacak. Eğitim uzmanlarına göre 72 aylık standart, öğrencilerin bilişsel, duygusal ve fiziksel gelişimleri açısından çok daha uygun bir başlangıç noktası sunuyor. Çocukların kas gelişimi, dikkat süresi ve sosyal becerilerinin bu yaş aralığında belirgin şekilde olgunlaştığı belirtiliyor.

Yaş Farkı Akran Zorbalığını Tetikleyebiliyor

Mevcut sistemde 66 aylık bir çocukla 80 aylık bir çocuğun aynı sınıfta yer alabilmesi, eğitimde dengesiz bir yapı ortaya çıkarıyor. Arada 14 aya kadar oluşan fark, öğretmenlerin sınıf yönetimini zorlaştırırken öğrenciler arasındaki uyumu da olumsuz etkiliyor. Eğitimciler bu farkı “bir bebeğin bir yaşından büyük çocukla aynı motor beceriyi göstermesini beklemek” şeklinde ifade ediyor. Yaşı daha küçük olan öğrencilerin hem fiziksel hem de duygusal olarak olgun akranlarının baskısına karşı savunmasız kaldıkları belirtiliyor. Bu nedenle yaş farkının azaltılması, özellikle akran zorbalığını engellemede kritik bir adım olarak görülüyor. MEB’in geçen yıl sınıf yerleştirmelerinde benzer yaş grubundaki öğrencileri aynı sınıflara toplama uygulaması olumlu sonuç vermişti. Şimdi bu yaklaşımın daha kalıcı hale getirilmesi hedefleniyor.

Küçük Yaşta Başlayan Öğrencilerin Karşılaştığı Güçlükler

Eğitim araştırmaları, ilkokula başlayacak bir çocuğun belirli gelişimsel becerilere sahip olması gerektiğini ortaya koyuyor. Kalem tutabilmek, yönergeleri takip edebilmek, kendi öz bakımını yapabilmek ve belirli bir süre derse odaklanabilmek bu becerilerin başında geliyor. Ancak küçük yaşta okula başlayan öğrencilerin bu alanlarda daha fazla zorlandığı görülüyor. Yazı yazma ve çizim gerektiren etkinliklerde motor gelişimin yetersiz kalması, dikkat süresinin kısa olması ve sınıf içi kurallara uyumda güçlükler sıkça karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor. Ayrıca tuvalet ve yemek gibi öz bakım ihtiyaçlarında yetişkine bağımlılığın sürmesi, çocuğun hem akademik hem sosyal uyum sürecini olumsuz etkileyebiliyor.

Bakanlık Düzenleme İçin Son Dokunuşları Yapıyor

MEB’in başlattığı çalışma, hem pedagojik ihtiyaçları hem de ailelerin beklentilerini kapsayan bir yaklaşım içeriyor. Yaş düzenlemesinin yukarı çekilmesi, çocukların ilkokula daha hazır başlamasını sağlamayı hedeflerken öğretmenlerin sınıf yönetimini kolaylaştırmayı da amaçlıyor. Sınıfların gelişim açısından daha homojen bir yapıya kavuşması, hem başarının hem de öğrenci memnuniyetinin artmasına katkı sağlayacak. Bakanlık, yeni düzenlemenin hayata geçirilmesi için son aşamaya gelmiş durumda. Açıklamanın önümüzdeki haftalarda yapılması bekleniyor.

Eğitimciler Düzenlemeyi Destekliyor

Uzmanlar, okul olgunluğunun bireysel bir süreç olduğunu ancak genel yaş standardının yükseltilmesinin ülke genelinde olumlu bir etki yaratacağını belirtiyor. Okula daha hazır başlayan öğrencilerin hem öğrenme motivasyonunun arttığı hem de sosyal ilişkilerde daha başarılı olduğu vurgulanıyor. Eğitimciler, “başlama yaşının güncellenmesi çocukların gelişimini destekleyen bir adım olacaktır” değerlendirmesinde bulunuyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapacağı düzenlemenin, eğitim sisteminde önemli bir dönüşümün kapısını aralaması bekleniyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım