Market Yoğurdu Neden Bozulmaz? Ev Yoğurdu ile Farkları
Yoğurt, Türk mutfağının en eski ve en değerli gıdalarından biridir. Tarihi binlerce yıl öncesine uzanan bu ürün, yalnızca iki temel bileşenden oluşur: süt ve maya. Sütte bulunan laktozun, yoğurt kültürü ile fermantasyona uğraması sonucu ortaya çıkan yoğurt probiyotik açısından zengin olması, sindirime katkı sağlaması ve bağışıklığı desteklemesiyle sofraların vazgeçilmezi olmuştur.
Market Yoğurdunun Daha Dayanıklı Olmasının Sebepleri
Market raflarında gördüğümüz yoğurtların daha uzun süre dayanmasının en büyük nedeni, üretim aşamalarında uygulanan ileri teknolojik işlemler. Pastörizasyon ve UHT (ultra yüksek sıcaklık) işlemleri sayesinde süt, yüksek ısıda mikroplardan arındırılıyor. Bu sayede fermantasyon kontrollü bir şekilde gerçekleşiyor ve yoğurt daha uzun süre taze kalabiliyor. Ayrıca endüstriyel tesislerde hijyen koşullarının üst seviyede olması, paketlemede kullanılan hava geçirmez ambalajlar da bozulmayı geciktiriyor. Bazı markalar, yoğurdun kıvamını her zaman aynı tutmak için süt tozu veya krema ilavesine başvuruyor. Bu uygulama, ürünün bozulmasını engellemez ancak kıvam ve tatta standart sağlar.
Market Yoğurdunda Katkı Maddesi Var mı?
Türkiye’de yürürlükte olan mevzuata göre, sade yoğurtlarda koruyucu katkı maddesi kullanılması yasaktır. Yani etiketinde sadece “süt ve yoğurt kültürü” yazan ürünler katkısızdır. Bununla birlikte meyveli, aromalı veya probiyotik yoğurtlarda kıvam artırıcı ya da aroma verici gibi ek maddeler bulunabilir. Süt tozu, jelatin veya nişasta gibi içerikler bazı ürünlerde yer alabilir, ancak bunlar katkı maddesi değil süt türevleridir. Dolayısıyla tüketicilerin dikkat etmesi gereken en önemli nokta, ürün etiketlerini okumaktır. Katkısız yoğurt tüketmek isteyenler, sadece süt ve maya içeren ürünleri tercih etmelidir.
Ev Yoğurdunun Daha Çabuk Ekşimesi Normal mi?
Evde yapılan yoğurdun birkaç gün içinde ekşimesi ve sulanması aslında bozulma değil, fermantasyonun doğal devamıdır. Katkı ve endüstriyel işlem içermeyen ev yoğurdu, doğal süreç nedeniyle daha kısa sürede ekşir. Bu durum, özellikle bağışıklık sistemi için faydalı probiyotiklerin arttığını gösterir. Ekşi yoğurt, sindirim sistemi için de yararlıdır. Ancak saklama koşulları uygun değilse, yoğurt kısa sürede tüketilmelidir. Ev yoğurdunda kullanılan sütün kalitesi, mayalama sıcaklığı ve saklama yöntemi ürünün dayanıklılığını doğrudan etkiler.
Evde Yoğurt Yapmanın İncelikleri
Evde yoğurt yaparken başarıyı belirleyen birkaç önemli detay vardır. Süt kaynatıldıktan sonra ılımaya bırakılmalı, çok sıcak süte maya eklenmemelidir. Aksi halde maya etkisini kaybeder ve yoğurt tutmaz. Mayalanan yoğurt, 4-6 saat boyunca sabit sıcaklıkta bekletilmeli ve kalın bir örtü ile sarılarak ısısı korunmalıdır. Ardından buzdolabına konularak en az bir gün dinlendirilmesi, yoğurdun daha kıvamlı ve lezzetli olmasını sağlar. Kendi yaptığınız yoğurttan maya ayırıp sonraki mayalamalarda kullanmak, daha doğal ve sağlıklı bir üretim süreci sunar.
Hangisi Daha Sağlıklı?
Ev yoğurdu ile market yoğurdu arasında belirgin farklılıklar vardır. Ev yoğurdu katkısızdır, probiyotik açısından zengindir ve tamamen doğal süreçlerle hazırlanır. Ancak kısa sürede tüketilmesi gerekir. Market yoğurdu ise daha uzun raf ömrüne sahiptir, hijyenik üretim koşullarında hazırlanır ve pratiklik sunar. Probiyotik içeriği ev yoğurduna kıyasla daha sınırlı olabilir. Sağlık açısından en ideal seçenek, ev yoğurdu olsa da, günlük hayatın yoğunluğunda market yoğurdu da güvenle tüketilebilecek bir alternatiftir.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme