Malatyalılar Kuyumculara Akın Ediyor: Altında Yeni Rekorlar Geliyor mu?

Altın Piyasasında Tarihi Hareketlilik Yaşanıyor

Altın fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş, Türkiye genelinde piyasalarda adeta şok etkisi yarattı. Son günlerde gram altının 5 bin 443 liraya ulaşmasıyla birlikte Kapalıçarşı’da rekor üzerine rekor kırıldı. Bu gelişme, bazı kuyumcuların satış işlemlerini geçici olarak durdurmasına neden oldu.
Yatırımcıların güvenli liman olarak gördüğü altına olan yoğun talep, piyasadaki arz-talep dengesini bozdu. Kuyumcular, fiyatların dakikalar içinde değişmesi nedeniyle yeni alım-satım işlemlerini durdurmak zorunda kaldı. Uzmanlara göre bu durum, Türkiye altın piyasası tarihinde çok nadir görülen bir tablo oluşturdu.

Kapalıçarşı’da Satışlar Durduruldu

Kapalıçarşı’da sabah saatlerinden itibaren hareketlilik dikkat çekti. Altın fiyatlarındaki ani sıçramalar, birçok kuyumcuyu temkinli davranmaya itti. Gram altının serbest piyasada 5 bin 400 TL seviyelerinde işlem gördüğü saatlerde, Kapalıçarşı’daki satış fiyatlarının 5 bin 800 liraya kadar çıkmasıyla dengeler altüst oldu.
Bazı kuyumcular, fiyat farklarının anlık olarak değişmesi sebebiyle satışları askıya aldı. Piyasanın nabzını tutan esnaf, “Dükkandan çıkan alıcı, kapıdan çıkar çıkmaz kazanmaya başlıyor. Böyle bir ortamda fiyat belirlemek imkansız hale geldi” açıklamasında bulundu. Bu durum, altın piyasasında tarihi bir durgunluğa yol açtı.

Uzmanlar: “1974’ten Beri Böyle Bir Tablo Görülmedi”

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, altın piyasasındaki olağanüstü hareketliliği “50 yılın en sert yükselişi” olarak nitelendirdi. Yıldırımtürk, “1974 yılından bu yana altın piyasasında böyle bir hareketliliğe tanık olmadım. Hem küresel hem de yerel piyasalarda panik havası hakim. Fiyatlardaki bu hızlı değişim, hem alıcıyı hem de satıcıyı zor durumda bırakıyor” dedi.
Uzman, özellikle yatırımcıların kısa vadeli kazanç beklentisiyle altına yönelmesinin piyasadaki oynaklığı artırdığını belirtti. Ayrıca merkez bankalarının son dönemde altın rezervlerini hızla artırmasının, küresel fiyatları yukarı çektiğini ifade etti.

Küresel Piyasalar da Baskı Altında

Altın fiyatlarındaki bu yükselişin yalnızca Türkiye’ye özgü olmadığını belirten analistler, küresel piyasalarda da benzer bir baskı yaşandığını söylüyor. ABD Merkez Bankası’nın faiz indirimi beklentisi, doların zayıflaması ve jeopolitik risklerin artması altına olan talebi daha da körüklüyor.
Ons altın uluslararası piyasalarda 4 bin dolar eşiğini aşarken, yatırımcılar güvenli liman olarak altına yöneliyor. Ekonomistler, bu eğilimin kısa vadede durulmasının zor olduğunu, altının uzun süre yüksek seviyelerde kalabileceğini ifade ediyor.

Takas Ekonomisi Yeniden Gündemde

Yıldırımtürk, altın fiyatlarındaki bu tarihi yükselişin arkasında yalnızca yatırım talebinin değil, küresel ekonomik sistemdeki değişimin de etkili olduğunu belirtti. Uzman, “Artık birçok ülke ticarette paradan ziyade takas sistemine yöneliyor. Bu durum, altın gibi değerli metallerin yeniden güç kazanmasına neden oluyor” dedi.
Yıldırımtürk ayrıca, “Paranın değer kaybettiği bu dönemde altın sadece yatırım aracı değil, bir güç göstergesi haline geldi. Eğer bu trend devam ederse, ons altın 10 bin dolara kadar çıkabilir. Dünya ekonomisi artık emtia merkezli bir döneme geçiyor” ifadelerini kullandı.

Kuyumcularda Belirsizlik ve Bekleyiş Hakim

Kapalıçarşı esnafı, fiyatlardaki dalgalanmanın normalleşmesini bekliyor. Kuyumcular, “Her gün farklı bir rakamla karşılaşıyoruz. Alıcılar tedirgin, biz de fiyat vermekte zorlanıyoruz” sözleriyle durumu özetledi.
Uzmanlar, yatırımcıların kısa vadeli hareketlerden kaçınmaları gerektiğini, fiyatlarda ani düşüşlerin de görülebileceğini belirtiyor. Altın piyasasında yaşanan bu olağanüstü süreç, hem iç piyasada hem de global düzeyde yeni bir ekonomik dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.

Kapalıçarşı’da yaşanan bu tarihi hareketlilik, altının yalnızca bir yatırım aracı değil, aynı zamanda küresel ekonomik belirsizliklerin barometresi olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Piyasalarda şu an tam anlamıyla temkinli bir bekleyiş hakim.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım