Lüks Sürgün Hayatı Başladı

Ortadoğu siyasetini derinden sarsan bir gelişme yaşandı. 8 Aralık 2024 gecesi, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın ani bir kararla ülkeyi terk ettiği iddia edildi. Esad’ın kaçışıyla birlikte rejimin en güçlü isimleri de birkaç saat içinde Şam’dan ayrıldı. Yıllardır savaşın acımasız yüzünü temsil eden Suriye rejimi, sabaha karşı neredeyse tamamen çöktü.

Gece Yarısı Operasyonu: Esad Saraydan Gizlice Alındı

İngiliz basınına yansıyan bilgilere göre, Esad gece yarısı saatlerinde Rus yetkililerin organize ettiği gizli bir operasyonla Şam’daki başkanlık sarayından çıkarıldı. Üç zırhlı SUV’den oluşan konvoy, Esad’ı, oğlu ve kişisel asistanıyla birlikte Rusya’nın kontrolündeki Hmeimim Hava Üssü’ne götürdü. Uydu görüntüleri, Esad’ın Yak-40 tipi özel uçağının aynı gece Şam’dan kalkarak kısa süre sonra Hmeimim’de yeniden sinyal verdiğini doğruladı.

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, Esad saraydan aceleyle çıkarıldı ve yanında sadece birkaç yakın koruması bulunuyordu. Operasyonun planlı mı yoksa ani bir kaçış mı olduğu belirsizliğini korurken, rejimin geri kalan üyelerinin de kısa süre içinde aynı yolu izlediği bildirildi.

Rejim Üst Düzeyde Çöktü, Bakanlar ve Komutanlar Kaçtı

Esad’ın ülkeyi terk etmesinin hemen ardından Suriye’nin en üst düzey askeri ve siyasi kadrosu da Şam Uluslararası Havalimanı’na akın etti. Aralarında eski savunma bakanları Ali Abbas ve Ali Ayyoub, Hava Kuvvetleri İstihbarat Müdürü Qahtan Halil ve Genelkurmay Başkanı Abdul Kerim İbrahim’in de bulunduğu birçok isim, aileleriyle birlikte küçük bir Suriye Havayolları jetine bindi.

Haberlere göre, bu isimler ülkedeki iç savaş boyunca sivillere karşı işlenen ağır suçlardan sorumlu tutuluyordu. Esad rejiminin en sert uygulamalarının mimarları olarak bilinen bu kadronun kaçışı, “rejimin omurgasının çöküşü” olarak nitelendirildi.

Altın ve Nakit Dolu Çantalarla Rusya’ya Kaçış

Kaosun yaşandığı o gece, Şam’daki askeri bölgelerde büyük bir hareketlilik yaşandı. Tanıklar, rejim mensuplarının ellerinde nakit para ve altın dolu çantalarla Rusya’nın kontrolündeki üsse doğru ilerlediğini söyledi. Bazı subayların askeri üniformalarını çıkararak sivil kıyafetlerle kaçtıkları, Rus subayların eşliğinde Hmeimim Hava Üssü üzerinden Moskova’ya gönderildikleri öne sürüldü.

Rusya’nın bu süreçte kilit rol oynadığı iddia ediliyor. Özellikle rejimin son günlerinde Esad yönetimine verilen desteğin, artık rejimden kurtulmayı kolaylaştıracak bir “kaçış planına” dönüştüğü değerlendiriliyor.

Kasalar Boşaltıldı, İstihbarat Ağı Dağıldı

Esad’ın ülkeyi terk etmesinin ardından Suriye’nin güvenlik ve istihbarat yapısı tamamen çöktü. Birçok yetkili, kaçmadan önce devlet kasalarını boşaltarak yurt dışına çıktı. İstihbarat şefi Hossam Louka’nın Şam’daki merkezden 1 milyon 360 bin doları alarak Rusya’ya kaçtığı iddia edildi.

Kimyasal silah programını yöneten Amr el-Armanazi’nin ise hâlen Şam’da bulunduğu, ancak rejimin dağılmasının ardından gizlendiği belirtildi. Bazı üst düzey istihbaratçılar ve subayların sahte kimliklerle Karayipler veya Körfez ülkelerinde yeni bir hayat kurduğu öne sürülüyor.

Lüks Sürgün Hayatı Başladı

Esad’ın kardeşi Mahir Esad ve birçok komutanın Moskova’da “lüks bir sürgün hayatı” sürdüğü iddia edildi. Bazı rejim üyelerinin ise İran ve Lübnan üzerinden yurt dışına kaçtıkları, bir kısmının da Rusya Büyükelçiliği’ne sığınarak diplomatik koruma altında ülke dışına çıkarıldığı bildirildi.

Kaynaklar, Moskova’ya ulaşan Esad ailesi ve yakın çevresine özel konutlar tahsis edildiğini, rejimin kalan parasal varlıklarının Rusya’daki bankalara aktarıldığını öne sürdü.

Uluslararası Yankılar Devam Ediyor

Esad’ın kaçışı ve rejimin çöküşü dünya kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Batılı ülkeler, yıllardır süren savaşın ardından Suriye’de yeni bir dönemin başlayabileceğini değerlendirirken, Rusya’nın bu süreçteki rolü tartışma konusu oldu.

Diplomatik çevrelerde, Esad’ın kaçışının ardından ülkede geçici bir yönetim kurulabileceği, ancak güç boşluğunun yeni çatışmalara zemin hazırlayabileceği belirtiliyor. Suriye halkı ise yıllardır süren baskı ve savaşın ardından belirsiz bir gelecekle karşı karşıya kaldı.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım