• Haberler
  • Güncel
  • LGS ve YKS'de Başarının Gizli Formülü: Düzenli Kitap Okuma Alışkanlığı

LGS ve YKS'de Başarının Gizli Formülü: Düzenli Kitap Okuma Alışkanlığı

Son yıllarda yapılan eğitim araştırmaları, öğrencilerin kitap okuma alışkanlıklarında ciddi bir azalma olduğunu gösteriyor. Özellikle Liselere Geçiş Sınavı (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) gibi milyonlarca öğrencinin geleceğini şekillendiren sınavlarda bu durum önemli bir dezavantaj yaratıyor.

Ne Kadar Okunduğu Değil, Ne Okunduğu Önemli

Prof. Dr. Mustafa Sever, okuma alışkanlıklarındaki değişimin yalnızca nicelikle değil, nitelikle de değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. “Çocuklar aslında eskisine göre daha çok metinle karşılaşıyor ama bu metinler çoğu zaman bilgi bütünlüğü taşımıyor,” diyen Sever, günümüz okuma alışkanlıklarını doyurucu bir yemeğe değil, anlık tüketilen atıştırmalıklara benzetiyor.
Gerçek anlamda öğrenme sağlayan okuma, bir metnin bütünlüğünü kavrayabilme, alt anlamları sezebilme ve yorum çıkarabilme süreciyle gerçekleşiyor. Bu da yalnızca sistemli kitap okuma alışkanlığıyla mümkün. Öğrencilerin kitap okumayı bir zorunluluk olarak değil, hayatın doğal bir parçası olarak görmesi gerektiğini vurgulayan Sever, “Ekran başında geçirilen süre, kitapla geçirilen sürenin önüne geçtiğinde zihinsel derinlik azalıyor,” ifadelerini kullandı.

LGS ve YKS’de Okuduğunu Anlayan Öğrenciler Fark Yaratıyor

Özellikle YKS Türkçe testi ve LGS Türkçe bölümü, öğrencilerin okuma ve analiz yeteneğini ölçen sorularla dolu. Bu testlerde başarılı olan öğrenciler, yalnızca bilgiyi ezberleyen değil, aynı zamanda okuduğu metni anlayıp yorumlayabilenler oluyor.
Prof. Dr. Sever’in aktardığı verilere göre, YKS’de en başarılı yüzde 10’luk dilimde yer alan öğrenciler, günde ortalama 30 dakika ve üzeri süreyle kitap okuyanlardan oluşuyor. Bu öğrenciler, kelime hazinelerini geliştirdikleri gibi, paragraf yorumlama, mantık yürütme ve metinler arası ilişki kurma becerilerini de güçlendiriyor.
Yeni nesil soruların çözümünde öğrencilerden yalnızca bilgi hatırlamaları değil, bağlam içinde analiz yapmaları bekleniyor. Bu da kitap okuma sayesinde gelişen eleştirel düşünme becerisiyle mümkün. Sever, “Artık okuma becerisi yardımcı değil, merkezi bir beceri haline geldi,” diyerek kitap okumanın sınav başarısındaki belirleyici rolünü vurguladı.

Aileler Okuma Alışkanlığında Rol Model Olmalı

Uzmanlara göre çocukların kitap okuma alışkanlığı kazanmalarında ailelerin etkisi çok büyük. Prof. Dr. Sever, çocukların kitap okumaya teşvik edilmesi için ebeveynlerin önce kendilerinin örnek olmaları gerektiğini belirtiyor. “Evde kitap okuyan bir anne-baba, çocuğu için en güçlü motivasyon kaynağıdır,” diyen Sever, kitap okumayı bir ceza veya zorunluluk haline getiren yaklaşımların ise çocukta olumsuz bir algı yarattığını söylüyor.
Ayrıca, çocuklara kendi ilgi alanlarına uygun kitaplar seçme özgürlüğü verilmesinin, okumayı eğlenceli hale getireceğini ifade ediyor. Aile içinde kitaplar üzerine sohbet etmek, okunan hikâyeleri paylaşmak ve kitapları yaşamın doğal bir parçası haline getirmek, çocukların metinleri daha iyi anlamasına katkı sağlıyor.

Dijital Dünyada Kitapla Bağı Güçlendirmenin Yeni Yolları

Dijital çağda ekran süresini tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da, teknoloji kitap okuma alışkanlığına entegre edilebilir. Prof. Dr. Sever’e göre, çocukları dijital ortamdan tamamen uzaklaştırmak yerine, bu dünyayı kitapla bağ kuracak bir araç haline getirmek gerekiyor.
Sesli kitaplar, e-kitap uygulamaları ve hikâyeleri QR kodlarla genişleten dijital içerikler, çocukların ilgisini çekmenin modern yolları arasında. Ayrıca karakterlerin yer aldığı kısa animasyonlar veya etkileşimli hikâye uygulamaları, okuma deneyimini daha canlı hale getiriyor. Bu yöntemlerle çocukların okuduklarını yalnızca “lego parçaları” gibi dağınık değil, anlamlı bütünler halinde kavrayabilmeleri mümkün hale geliyor.

Okuma Kültürü, Sınav Başarısının Ötesinde Bir Yaşam Becerisi

Uzmanlara göre düzenli kitap okuma, yalnızca sınavlarda başarı getirmiyor; aynı zamanda öğrencinin yaşam boyu öğrenme, problem çözme ve empati kurma yeteneğini de geliştiriyor. Eğitimciler, “Okuma alışkanlığı, bilgiye ulaşmanın değil, bilgiyi anlamlandırmanın kapısını açar,” görüşünde birleşiyor.
Dolayısıyla LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrenciler için kitap okumak artık bir tercih değil, başarının temel anahtarı olarak görülüyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

ERTV Malatya - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme

WhatsApp İhbar Hattı
05443281444
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!