Kuveyt Emiri ile Görüşme: Bölgesel İşbirliği ve Ortak Diplomasi Vurgusu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Kuveyt ilişkilerinin yanı sıra bölgesel ve küresel gelişmeleri ele almak üzere Kuveyt Emiri Şeyh Mişal el-Ahmed el-Cabir el-Sabah ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi.
Kuveyt Emiri ile Görüşme: Bölgesel İşbirliği ve Ortak Diplomasi Vurgusu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Kuveyt ilişkilerinin yanı sıra bölgesel ve küresel gelişmeleri ele almak üzere Kuveyt Emiri Şeyh Mişal el-Ahmed el-Cabir el-Sabah ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan görüşmede iki ülke arasındaki stratejik ortaklık, enerji ve yatırım alanlarında yeni işbirliği fırsatları değerlendirilirken, Orta Doğu’daki güncel gelişmeler de gündemin ana maddeleri arasında yer aldı.
Erdoğan, görüşmede Gazze’deki kırılgan ateşkesin korunmasının hayati önem taşıdığını vurgulayarak, bölgede kalıcı barışın ancak iki devletli çözümle mümkün olacağını ifade etti. Cumhurbaşkanı, İslam dünyasının bu süreçte ortak duruş sergilemesinin ve diplomatik birlikteliğin Filistin halkının geleceği açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Gazze’de Ateşkesin Devamı Hayati Önem Taşıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşme sırasında Gazze’deki mevcut insani durumun son derece kritik olduğunu belirtti. Erdoğan, “Gazze’de güçlükle sağlanan ateşkesin bozulmaması, bölge barışı açısından büyük önem taşıyor. Kalıcı barış, ancak adil bir zeminde iki devletli çözümle sağlanabilir.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan ayrıca, Türkiye’nin hem diplomatik hem de insani yardımlar konusunda Filistin’e desteğini sürdüreceğini belirtti. Ankara’nın bölgedeki tüm taraflarla diyalog kanallarını açık tuttuğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Türkiye olarak mazlum Filistin halkının yanında olmaya, Gazze’deki yıkımın onarılması için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
Görüşmede Kuveyt Emiri el-Sabah da Gazze’de barışın tesis edilmesi için uluslararası toplumun daha aktif rol alması gerektiğini belirterek Türkiye’nin çabalarını takdir etti.
Türkiye-Kuveyt Arasında 4 Stratejik Anlaşma İmzalandı
Ziyaret kapsamında iki ülke arasında ilişkileri daha da derinleştirecek dört yeni işbirliği anlaşması imzalandı. Bu anlaşmalar, savunmadan ulaşıma, enerjiden yatırıma kadar birçok alanda yeni bir işbirliği dönemini başlatacak nitelikte.
İmzalanan ilk anlaşma, “Deniz Taşımacılığı Anlaşması” oldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Kuveyt İçişleri Bakanlığı arasında ayrıca “Gemi Adamları Sertifikalarının Karşılıklı Tanınmasına İlişkin Mutabakat Zaptı” da imzalandı. Bu anlaşmalar, iki ülke arasında denizcilik alanında standardizasyonu ve karşılıklı tanınırlığı güçlendirecek.
Enerji alanında ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Kuveyt Elektrik, Su ve Yenilenebilir Enerji Bakanı Dr. Subaih Abdulaziz Abdulmohsen el-Muhaizem arasında bir mutabakat zaptı imzalandı. Bu anlaşma, yenilenebilir enerji projeleri ve temiz enerji dönüşümünde ortak yatırımların önünü açacak.
Doğrudan Yatırım Alanında Yeni Ortaklık Dönemi Başlıyor
Türkiye ile Kuveyt arasında imzalanan bir diğer önemli mutabakat ise doğrudan yatırım teşviki alanında oldu. Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu ile Kuveyt Doğrudan Yatırım Teşvik Kurumu (KDIPA) Genel Müdürü Şeyh Dr. Meşal Cabir el-Ahmed el-Sabah tarafından imzalanan bu anlaşma, iki ülke arasında sermaye akışını artırmayı ve ortak girişimlerin önünü açmayı hedefliyor.
Yeni işbirliği modeli sayesinde Türk ve Kuveytli yatırımcıların karşılıklı olarak enerji, ulaştırma, lojistik ve finans sektörlerinde yeni projelere imza atması bekleniyor. Kuveyt, Türkiye’nin Körfez’deki en önemli yatırım ortaklarından biri konumunda bulunuyor.
Türkiye-Kuveyt İlişkileri Yeni Bir Döneme Giriyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti ve imzalanan anlaşmalar, iki ülke arasındaki ilişkilerin yalnızca ekonomik değil, diplomatik ve insani boyutlarda da derinleştiğini gösteriyor. Türkiye ile Kuveyt’in Orta Doğu’da istikrar ve barışın sağlanması yönünde benzer vizyonları paylaştığı vurgulanıyor.
Uzmanlara göre bu görüşme, hem bölgesel gerilimlerin azaltılması hem de Gazze’deki ateşkesin korunması için önemli bir diplomatik adım niteliğinde. Erdoğan’ın “İslam dünyası ortak bir duruş sergilemeli” çağrısı, Türkiye’nin bölgesel liderlik vizyonunun da bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme