Karadeniz Bölgesinde Obezite Alarmı: Sağlıklı Yaşam Alışkanlıkları Hızla Değişiyor

Karadeniz’de Obezite Oranları Endişe Verici Seviyelere Ulaştı

Türkiye’nin obezite haritasında dikkat çekici bir değişim yaşanıyor. TÜSEB (Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı) Başkanı ve Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ümit Kervan, özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde obezite oranlarının ciddi şekilde arttığını belirtti. Kervan, daha önce ülkenin en sağlıklı bireylerinin bulunduğu bölgelerden biri olan Karadeniz’de yaşam tarzındaki hızlı değişimlerin kilo artışıyla doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Bu tablo, bölge halkının geleneksel aktif yaşam biçiminden uzaklaşmaya başladığını gösteriyor.

“Obezite Haritasında Karadeniz Artık Kırmızı Alarm Veriyor”

İstanbul’da 30 Eylül tarihinde düzenlenen “Kalp ve Damar Hastalıkları Medya Çalıştayı”nda konuşan Prof. Dr. Kervan, obezite dağılımında son yıllarda gözle görülür bir kayma yaşandığını ifade etti. Türkiye’nin uzun yıllar boyunca en sağlıklı bölgelerinden biri olarak bilinen Karadeniz’de obezite oranlarının hızlı bir şekilde yükselmeye başlaması, sağlık otoritelerini endişelendiriyor. Özellikle Doğu Karadeniz illerinde fiziksel aktivitenin azalması, modern yaşam alışkanlıklarının yaygınlaşması ve beslenme düzeninin değişmesi bu artışın temel nedenleri arasında gösteriliyor. Kervan, bu değişimin sadece bireysel değil, bölgesel bir halk sağlığı sorununa dönüşmeye başladığını vurguladı.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri Obeziteyi Tetikliyor

Karadeniz bölgesi uzun yıllar boyunca doğal yaşam koşulları, hareketli günlük yaşam biçimi ve sebze ağırlıklı beslenme alışkanlıklarıyla düşük obezite oranlarına sahipti. Ancak son yıllarda kentleşme oranındaki artış, ulaşım kolaylıklarının artması ve fiziksel aktivitelerin azalması bu dengeleri değiştirdi. Prof. Dr. Ümit Kervan, “Doğu Karadeniz bölgesinde insanlar geçmişte daha hareketliydi, ancak artık bu aktivitelerden ödün veriliyor. Modern yaşam koşulları geleneksel alışkanlıkların yerini alıyor,” diyerek bölgedeki değişime dikkat çekti. TÜSEB’in hazırladığı kapsamlı raporların kısa süre içinde Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanacağı ve Karadeniz’in bu yeni tablo içinde özel bir izleme bölgesi olarak değerlendirileceği bildirildi.

Kalp ve Damar Hastalıklarıyla Bağlantı Güçleniyor

Obezite oranlarındaki artış, sadece estetik ya da bireysel kilo sorunu olarak değil, aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarının da habercisi olarak görülüyor. Prof. Dr. Kervan, dünyada ölüm nedenleri arasında yüzde 30’un üzerinde paya sahip olan kalp ve damar hastalıklarının Türkiye’de de önemli bir sağlık yükü oluşturduğunu belirtti. Obezitenin artması, yüksek tansiyon, kolesterol ve kalp yetmezliği gibi rahatsızlıkların da yaygınlaşmasına neden oluyor. Bu durum, hem bireylerin yaşam kalitesini düşürüyor hem de sağlık sistemine ekonomik açıdan büyük bir yük getiriyor.

Sağlık Harcamaları Hızla Artıyor

Türkiye’de yılda yaklaşık 85 bin açık kalp ameliyatı yapılıyor. Bunların önemli bir kısmını koroner by-pass operasyonları ve kalp kapak cerrahileri oluşturuyor. Bu operasyonların her biri yüksek maliyetli işlemler olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Kervan, kalp ve damar hastalıklarının ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 30 milyar liralık bir yük getirdiğini, sadece kolesterol düşürücü ilaçlar için bile 4,5 milyar lira civarında harcama yapıldığını vurguladı. Türkiye’nin tıbbi cihaz ve ilaç alanındaki dışa bağımlılığı, bu ekonomik yükü daha da artırıyor.

Uzmanlardan Erken Önlem Çağrısı

Prof. Dr. Ümit Kervan ve sağlık uzmanları, Karadeniz’deki obezite artışının kontrol altına alınabilmesi için bölgeye özel önleyici sağlık politikalarının hızla devreye sokulması gerektiğini belirtiyor. Geleneksel yaşam biçimlerinin korunması, hareketli yaşamın teşvik edilmesi ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yeniden yaygınlaştırılması bu süreçte kritik rol oynayacak. Ayrıca yerel yönetimlerin ve sağlık kurumlarının ortak çalışmalarıyla bölgesel farkındalık kampanyalarının artırılması planlanıyor.

Karadeniz bölgesindeki bu hızlı değişim, Türkiye’nin obeziteyle mücadelesinde yeni bir döneme girildiğini gösteriyor. Uzmanlara göre, bölge halkının eski yaşam alışkanlıklarını yeniden kazanması ve sağlık bilincinin yaygınlaşması, bu gidişatı durdurmanın en önemli adımı olacak.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım