- Haberler
- Sağlık
- Kanserle Savaşta Tarihi Dönemeç: Dünya Ölüm Oranlarını İlk Kez Bu Kadar Hızlı Düşürüyor
Kanserle Savaşta Tarihi Dönemeç: Dünya Ölüm Oranlarını İlk Kez Bu Kadar Hızlı Düşürüyor
Kanser, her yıl yaklaşık 10 milyon insanın hayatına mal olan ve uzun yıllardır küresel sağlık sistemlerinin en büyük mücadele alanlarından biri olarak kabul edilen bir hastalık.
Kanser, her yıl yaklaşık 10 milyon insanın hayatına mal olan ve uzun yıllardır küresel sağlık sistemlerinin en büyük mücadele alanlarından biri olarak kabul edilen bir hastalık. Ancak son yıllarda hem bilimsel gelişmeler hem de erken teşhis imkânlarındaki ilerleme sayesinde, dünyada kanserle mücadelede önemli bir eşik aşılmış durumda. Uzmanlara göre, ölüm oranları onlarca yıl öncesine kıyasla dikkate değer biçimde düştü ve trendin önümüzdeki yıllarda daha da hızlanması bekleniyor.
Kanser Savaşının Yarım Asırlık Hikâyesi Yeni Bir Yöne Evriliyor
1971 yılında ABD Başkanı Richard Nixon’ın “kansere karşı savaş” ilan etmesi, modern onkolojinin dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor. O yıllarda bilim dünyası, Ay’a iniş başarısının yarattığı özgüvenle kanserin kısa sürede çözülebileceğine inanıyordu. Ancak bu beklenti gerçekleşmedi ve kanser araştırmaları beklenenden çok daha çetin bir sürece dönüştü.
Aradan geçen 50 yılda bilimsel araçlar değişti, genetik araştırmalar derinleşti ve toplum tarama programlarına erişim arttı. Bugün artık kanserin tamamen tek bir tedaviyle ortadan kaldırılabilecek bir hastalık olmadığı, ancak türlerine göre yönetilebilir bir kronik sağlık sorununa dönüşebileceği düşüncesi güç kazanıyor.
Ölüm Oranları Neden Hızla Azalıyor? Bilim İnsanları Ortak Noktada Buluşuyor
Küresel araştırmalar, kansere bağlı ölüm oranlarının 1990’lardan bu yana sistematik şekilde düştüğünü gösteriyor. Bunun ardında birkaç kritik neden bulunuyor:
Birincisi, tarama programlarının yaygınlaşmasıyla birlikte hastalık daha erken evrede tespit edilebiliyor. Meme kanseri, kolon kanseri ve rahim ağzı kanserinde erken teşhisin sağ kalımı belirgin şekilde artırdığı biliniyor.
İkinci olarak, bağışıklık sistemini güçlendiren immünoterapiler, hedefe yönelik tedaviler ve yeni nesil ilaçlar özellikle ileri evre kanserlerde etkili sonuçlar veriyor. Eskiden tedavi şansı olmayan birçok hastada bugün kayda değer iyileşmeler sağlanıyor.
Üçüncü olarak, toplumda sigara kullanımının azalması, kansere yol açan çevresel risklerin daha iyi tanınması ve yaşam tarzı farkındalığının artması gibi faktörler de ölüm oranlarındaki düşüşte önemli rol oynuyor.
Zengin Ülkelerde Her İki Kişiden Biri Kanserle Yüzleşiyor Ama…
Kanser görülme oranları hâlâ yüksek. Gelişmiş ülkelerde erkeklerin yarısı ve kadınların üçte birine yakını yaşamı boyunca en az bir kez kanser tanısı alıyor. Fakat önemli olan nokta, teşhis konan her hastanın ölüm riski artık geçmişe göre çok daha düşük.
Tedaviye erişimin artması, hastanelerde multidisipliner yaklaşımların yaygınlaşması ve tedavi sonrası takip programlarının güçlenmesi, hastaların yaşam süresini ciddi biçimde uzattı. Birçok kanser türünde “tam iyileşme” kavramı, artık onkoloji literatüründe daha sık kullanılan bir terim haline geldi.
Uzmanlar, erken teşhisin yaygınlaşması halinde ölüm oranlarının yüzde 30’a kadar daha fazla düşebileceğini belirtiyor.
Gelecek 10 Yılın Umudu: Kanserin Kişiye Özel Tedavilerle Yönetildiği Bir Dönem
Genetik analizlerdeki ilerleme, kanser tedavisinde kişiye özel yaklaşımı hızlandırmış durumda. Artık her tümörün aynı olmadığı, genetik ve biyolojik farklılıklar taşıdığı biliniyor. Bu nedenle geleceğin tedavilerinde, hastanın tümör yapısına özel ilaçlar geliştirilecek.
Bilim dünyası ayrıca kanser aşıları üzerinde de yoğun şekilde çalışıyor. mRNA teknolojisinin Covid-19 döneminde kanıtladığı başarı, bu alanda büyük bir motivasyon yarattı. Klinik denemelerde bazı kanser türlerinde riskin ciddi şekilde azaltıldığına dair umut verici sonuçlar elde edildi.
Uzmanlara göre, önümüzdeki on yıl kanserle mücadelede “kırılma noktası” olabilir. Hastalık tamamen ortadan kalkmasa da ölüm oranları tarihte hiç olmadığı kadar düşük seviyelere inebilir.
Dünya Kanseri Yenmeye Hiç Bu Kadar Yakın Olmamıştı
Kanserle mücadelede gelinen noktayı özetlemek gerekirse; hastalık hâlâ ciddi bir sağlık sorunu olmaya devam etse de bilimsel gelişmeler sayesinde artık çok daha kontrol edilebilir bir yapıda. 1970’lerin umutsuzluğundan bugünün umut veren tıbbına uzanan bu yolculuk, insanlık için büyük bir başarı hikâyesi olarak görülüyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım