• Haberler
  • Güncel
  • İyi Ki Doğdun Kemal Sunal: Türkiye'yi Güldüren Adam

İyi Ki Doğdun Kemal Sunal: Türkiye'yi Güldüren Adam

Türk sinemasının unutulmaz ismi Kemal Sunal, bugün hayatta olsaydı 81 yaşında olacaktı. Her yaştan izleyicinin gönlünde taht kuran usta sanatçı, yalnızca güldürmekle kalmadı toplumsal mesajlar veren, halkın içinden gelen karakterlerle milyonların sevgisini kazandı.

Mütevazı Bir Başlangıç: Fabrikadan Sahnelere Uzanan Yolculuk

10 Kasım 1944’te İstanbul’da dünyaya gelen Kemal Sunal, Mimar Sinan İlkokulu’nu ve Vefa Lisesi’ni bitirdi. Lise eğitimini uzun sürede tamamlayan Sunal, o yıllarda ailesine destek olabilmek için çeşitli işlerde çalıştı. Maddi sıkıntıların yoğun olduğu dönemde babasının Migros’tan emekli olduğunu belirten Sunal, “Yaz tatillerinde kitap ve ayakkabı parasını çıkarmak için çalışırdım” diyerek çocukluk yıllarındaki mücadelesini anlatmıştı.

Üniversite eğitimini Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nde sürdürse de, 1980 askeri darbesi nedeniyle eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Tiyatroya başlamadan önce kısa süreyle elektrikçi çıraklığı yapan sanatçı, o dönemde çalışma disiplini ve mütevazılığıyla çevresindekilerin takdirini kazanmıştı.

Tiyatrodan Beyaz Perdeye: Bir Ustanın Keşfedilişi

Sunal’ın tiyatroya ilgisi lise yıllarında başladı. Vefa Lisesi’nde düzenlenen müsamerelerde sahneye çıkan genç Kemal, “Zoraki Tabip” adlı tiyatro oyunundaki performansıyla dikkat çekti. Onu tiyatroya yönlendiren en önemli isim, öğretmeni Belkıs Balkır oldu. Balkır’ın aracılığıyla Müşfik Kenter ile tanışan Sunal, böylece profesyonel oyunculuk kariyerine Kenterler Tiyatrosu’nda adım attı.

Daha sonra Ulvi Uraz, Ayfer Feray ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda sahne alan sanatçı, burada sergilediği performansıyla yönetmen Ertem Eğilmez’in dikkatini çekti. Eğilmez’in teklifini kabul eden Sunal, 1973 yapımı “Tatlı Dillim” filmiyle sinemaya geçiş yaptı. Bu filmde uzun boyu nedeniyle basketbolcu rolünde oynayan sanatçı, kısa sürede yapımcıların ve izleyicilerin ilgisini çekmeyi başardı.

“İnek Şaban” Efsanesi ve Türkiye’yi Güldüren Yıllar

Kemal Sunal, Rıfat Ilgaz’ın “Hababam Sınıfı” eserinin sinema uyarlamasında canlandırdığı “İnek Şaban” karakteriyle büyük bir çıkış yakaladı. Bu rol, onu yalnızca bir komedyen değil, halkın içinden çıkan bir kahraman haline getirdi. İnek Şaban’ın masumiyeti, saflığı ve içtenliği, Türkiye’nin dört bir yanında milyonların sevgisini kazandı.

Sunal, bir röportajında “Sahneye ilk çıktığımda ne yaptığımı hatırlamıyorum ama seyirci kahkahadan kırılıyordu. Bu da benim en büyük mutluluğum oldu” demişti. Sinema kariyeri boyunca “Süt Kardeşler”, “Tosun Paşa”, “Çöpçüler Kralı”, “Salako” ve “Köyden İndim Şehire” gibi klasikleşmiş filmlerde rol aldı.
Kendini “Özel hayatında çok soğuk, az konuşan biri” olarak tanımlayan usta sanatçı, milyonları güldürürken özel yaşamında sessiz ve sade bir yaşam sürdürdü.

Kısa Ama Unutulmaz Bir Hayat: Türkiye’yi Ağlatan Veda

Kemal Sunal, 1974 yılında Gül Sunal ile evlendi ve bu evlilikten Ali ve Ezo adında iki çocuğu oldu. 1990’lı yıllarda filmleri televizyonlarda sürekli gösterilmeye başlandı ve her kuşaktan insanın hayatında yer aldı.

Ancak usta oyuncu, 3 Temmuz 2000 sabahı, yeni bir film çekimi için bindiği uçakta kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. 55 yaşında hayata veda eden sanatçı, binlerce kişinin katıldığı törenle Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Kemal Sunal, her filmiyle halkın içinden biri olmayı başardı. Onun güldürüsü, yalnızca kahkaha değil; insanın içindeki iyiliğe, adalete ve umuda dair bir çağrıydı.
Bugün, doğumunun 81. yılında, Türkiye hâlâ “İnek Şaban”ın samimi gülüşünü özlemle hatırlıyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

ERTV Malatya - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme

WhatsApp İhbar Hattı
05443281444
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!