İstanbul Simidine Coğrafi Tescil Geldi: Soğuk Pekmez ve Çift Örgü Farkı!
Türkiye'nin en sevilen sokak lezzetlerinden biri olan simit, bu kez İstanbul'un adıyla tescil edildi. Ankara simidinin coğrafi işaret almasının üzerinden 8 yıl geçerken, İstanbul simidi de Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından resmen tescillenerek koruma altına alındı.
İstanbul Simidine Resmi Kimlik: Tescil Süreci Tamamlandı
İstanbul Ticaret Borsası tarafından 2024 yılında yapılan tescil başvurusu, geçtiğimiz ay Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından kabul edildi. Böylelikle İstanbul’un yüzlerce yıllık simit geleneği, coğrafi işaret belgesiyle taçlandırıldı.
Yetkililere göre tescil, hem bu lezzetin kültürel mirasının korunması hem de standart bir üretim modeli oluşturulması açısından büyük önem taşıyor. Artık İstanbul simidi adı ancak belirlenen reçeteye uygun üretim yapan fırınlarda kullanılabilecek. Bu durum hem kaliteyi garanti altına alacak hem de geleneksel yapılış yöntemlerinin kaybolmasının önüne geçecek.
İstanbul Simidini Ayıran Lezzet Sırrı: Soğuk Pekmez ve Çift Fitil Örgü
Tescil belgesinde İstanbul simidinin ayırt edici özellikleri detaylı şekilde açıklanıyor. Buna göre İstanbul simidinin en temel farkı pekmezleme yöntemi ve hamur şekillendirme aşamasında ortaya çıkıyor.
İstanbul simidi, sıcak değil soğuk pekmeze batırılıyor. Kullanılan pekmez türleri arasında keçiboynuzu, dut, üzüm veya incir bulunuyor. Bu yöntem, simidin yüzeyine hafif ama dengeli bir karamelize görüntü verirken yanık etki oluşturmuyor.
Bir diğer belirgin fark ise hamurun çift fitil şeklinde örülmesi. Tek hamur halkası yerine iki ince fitilin bir araya getirilip örülmesiyle elde edilen bu teknik, İstanbul simidine hem estetik bir görünüm hem de kendine özgü bir doku kazandırıyor.
Mermer Tezgahta Açılan Hamur: Ustalığın İnce Ayrıntısı
İstanbul simidi yapımında mermer tezgahın kullanılması da tescil belgesinde özellikle vurgulanan bir unsur. Hamurun yoğrulup mayalandıktan sonra mermer yüzeyde açılması, geleneksel yöntemlerden biri olarak kabul ediliyor. Bu sayede hamur daha stabil bir yapıya kavuşuyor ve farklı bölgelerdeki simitlere kıyasla daha dengeli bir form oluşturuyor.
Hamur yaklaşık 45 dakika yoğrulduktan sonra 20–25 dakika dinlendiriliyor. Ardından 110–140 gramlık parçalar mermer tezgah üzerinde yuvarlanarak çift fitil örgü şekli veriliyor. Pekmez ve susam sürecinden sonra ise taş fırınlarda pişirilerek kendine özgü çıtırlığına kavuşuyor.
Tescilli İstanbul Simidini Satacak Fırınlar Belirleniyor
İSTİB Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Şen, coğrafi işaret standartlarına uygun üretim yapan fırınların belirlenmesi için çalıştıklarını söyledi. İstanbul simidinin tescille korunması için tüm üreticilerin aynı kaliteyi yakalaması gerektiğini vurgulayan Şen, reçeteye uygun üretim yapan fırınlara özel izin verileceğini açıkladı.
Şen ayrıca simidin Osmanlı saray mutfağında da yer aldığını hatırlatarak İstanbul’da 1525’ten bu yana üretildiğini ifade etti. Bu nedenle İstanbul simidinin yalnızca bir sokak lezzeti değil, aynı zamanda tarihi bir miras olduğunu belirtti.
Ankara ve İstanbul Simidinin Belirgin Farkları
Ankara Simidi, 2017 yılında coğrafi işaret alarak Türkiye’de tescillenen ilk simit olmuştu. Ankara simidinin daha ince, daha küçük ve daha yoğun pekmezli olması en temel ayırt edici özellikler arasında. Ayrıca Ankara’da pekmezleme işlemi ılık pekmezle yapılırken, İstanbul’da soğuk pekmez tercih ediliyor. Ankara simidinin koyu renginin yanık görünümden değil, pekmezin hamura güçlü şekilde nüfuz etmesinden kaynaklandığı da tescil belgesinde vurgulanmıştı.
İstanbul simidi ise daha hafif rengi, çift örgü formu ve soğuk pekmez tekniğiyle bambaşka bir kategoriye sahip.
Türkiye’nin iki büyük şehrinin simitleri artık resmi olarak birbirinden ayrılmış durumda. Böylece simidin hem kültürel değeri korunuyor hem de gastronomik çeşitlilik daha net bir şekilde ortaya konuyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme