Güneşe uzun süreli maruz kalmanın sonuçları
Uzmanlar, yaz aylarında güneşe uzun süreli maruz kalmanın lekeler, kırışıklıklar ve elastikiyet kaybına neden olarak fotoyaşlanma sürecini hızlandırdığını belirtti.
Güneşten gelen UVA ve UVB ışınlarının ciltte oluşturduğu hasar sonucu ortaya çıkan ve "fotoyaşlanma" olarak adlandırılan güneşe bağlı yaşlanma belirtileri, uzmanlar tarafından detaylı şekilde değerlendirildi. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, güneş ışınlarından korunmanın en etkili yolunun şapka, güneş gözlüğü ve uzun kollu, paçalı giysiler giymek olduğunu belirtti. Ayrıca, güneşin en dik geldiği 10.00-16.00/17.00 saatleri arasında mümkün olduğunca güneşe çıkılmaması gerektiğini vurguladı. Güneş koruyucu kremlerin de önemli olduğunu, 15 faktör ve üzeri korumanın yeterli olduğunu, ancak 15 ile 50 faktör arasında koruma oranının çok büyük fark yaratmadığını açıkladı.
Prof. Dr. Kutlubay, özellikle açık tenli, renkli gözlü, çilli, kızıl saçlı ve çok sayıda beni olan kişilerin güneşe karşı daha hassas ve riskli grupta olduğunu ifade etti. Güneş ışınlarının ciltte birikerek sadece kanser değil, aynı zamanda katarakt, lekeler ve fotoyaşlanmaya yol açtığını belirtti. Fotoyaşlanmanın, özellikle UVA ışınlarının derinin derin katmanlarına zarar vererek ciltte kirli, kaba görünüm, kırışıklık ve kahverengimsi lekeler oluşturması şeklinde ortaya çıktığını söyledi. Ayrıca, güneşin mevcut benlerin sayısını, rengini ve çapını artırabileceği, hatta benlerin deri kanserine dönüşme riskini artırdığına dikkat çekti.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Dilek Başaran ise fotoyaşlanmayı, cildin güneş ışığına bağlı olarak erken yaşlanması olarak tanımladı. Güneşin ciltte kuruluk, kızarıklık, lekelenme, ince kırışıklıklar, damar genişlemeleri ve ton eşitsizlikleri gibi belirtilere yol açtığını, uzun süreli korunmasız maruziyetin cildin elastikiyetini kaybetmesine ve matlaşmasına neden olduğunu anlattı. Güneş ışınlarının ciltteki kolajen kaybına ve pigment hücrelerinin düzensizleşmesine yol açtığını, bunun da lekelenme ve kırışıklıkların belirginleşmesine sebep olduğunu vurguladı. Dr. Başaran, her gün ve mevsim fark etmeksizin güneş koruyucu kullanılması, geniş kenarlı şapkalar, güneş gözlükleri ve uzun kollu giysilerle korunmanın önemini vurguladı.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Abdussamet Çelebi ise yaz aylarında güneşin dik açıyla gelmesinin, sıcak çarpması, güneş yanıkları ve uzun vadede cilt kanseri riskini artırdığını belirtti. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanların güneşin zararlı etkilerine karşı bilinçli olması gerektiğini söyledi. Ayrıca, yaz aylarında sıvı ve mineral kaybına dikkat edilmesi, günlük en az 2 litre su içilmesi gerektiğini hatırlattı.
Fotoyaşlanma, güneşin UVA ve UVB ışınlarının ciltte kolajen ve elastin liflerine zarar vermesiyle ciltte elastikiyet kaybı, kırışıklıklar, lekeler, renk tonu eşitsizlikleri ve ciltte sertleşme gibi belirtilerle kendini gösterir. UVA ışınları derinin derin katmanlarına nüfuz ederek uzun vadede kırışıklık ve sarkmalara neden olurken, UVB ışınları cildin üst katmanlarında hasar yaparak güneş yanıkları ve cilt kanseri riskini artırır. Güneş ışınları ayrıca serbest radikal oluşumunu tetikleyerek cilt yaşlanmasını hızlandırır.
Özetle, fotoyaşlanmadan korunmak için:
Güneşin en dik geldiği saatlerde (10.00-16.00/17.00) dışarı çıkmamak,
Şapka, güneş gözlüğü ve koruyucu giysiler giymek,
En az 15 faktörlü güneş koruyucu kullanmak,
Her gün ve mevsim fark etmeksizin güneş koruyucu sürmek,
Cilt tipine ve risk faktörlerine göre ekstra önlemler almak gerekmektedir.
Bu önlemler, hem cilt yaşlanmasını geciktirir hem de cilt kanseri gibi ciddi hastalıkların riskini azaltır.