Gündelik hayatta sıkça duyduğumuz "Söz ağızdan çıkana kadar insanın esiridir, çıktıktan sonra insan onun esiri olur" sözü, evliliklerde de geçerliliğini koruyor. Eşler arasında kullanılan bazı ifadeler, Yargıtay kararlarına göre boşanma davalarında belirleyici olabiliyor.
Avukat Ferhat Gebeş, evlilikte küçük düşürücü, hakaret içerikli ya da tehditkâr sözlerin "onur kırıcı davranış" kapsamında değerlendirildiğini ifade ediyor. Gebeş, “Benim yerimde başka biri olsa seninle evlenmezdi” veya “Boynun deve boynu gibi” gibi sözlerin, özel boşanma nedenleri arasında sayıldığını ve bu ifadeleri kullanan kişinin kusurlu sayıldığını belirtiyor.
'Ben evli insan olacak biri değilim' sözü boşanma nedeni oldu
Yargıtay’ın daha önce verdiği kararlar da bu durumun hukuki dayanağını ortaya koyuyor. 2. Hukuk Dairesi, 2016 yılında eşine “oğlum” diye hitap eden kişiyi kusurlu buldu. Bir başka davada ise “Ben evli insan olacak biri değilim” ifadesi, 2009 yılında boşanma gerekçesi olarak kabul edildi.
Yargıtay içtihatlarında dikkat çeken diğer örnekler şöyle:
Eşe "Alo" diye seslenmek
Lakap takmak
Geçmiş gelir durumunu küçümsemek
Kilo ile alay etmek
"Hey", "hişt" ya da ıslıkla seslenmek
“Oğlum” şeklinde hitap etmek
Her zaman tek başına yeterli değil ama...
Uzmanlar, bu tür ifadelerin her zaman tek başına boşanma kararı için yeterli olmayabileceğini belirtiyor. Ancak bu davranışların, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabileceği ve mahkemelerde ciddi kusur olarak kabul edildiği vurgulanıyor.
KAYNAK:TRT