Gıdada Büyük Denetim: Yılda 1,8 Milyon Analiz

Türkiye’nin En Büyük Gıda Denetim Ağı İş Başında

Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda güvenliği kontrollerinde uygunsuzluk tespit edilen ürünleri kamuoyuyla paylaşarak şeffaf bir sistem yürütüyor. Bakanlığın “Gıda Kamuoyu Duyurusu Sistemi” üzerinden yayımlanan bilgilerde, sağlığı tehdit eden ürünlerin üreticisi, markası ve parti numarası açıkça yer alıyor. 41 laboratuvarın ortak yürüttüğü analizler, Türkiye’nin gıda denetimi konusunda dünyanın en geniş kontrol ağlarından birine sahip olduğunu gösteriyor.

Ankara Gıda Kontrol Laboratuvarı’na her gün 150-200 arasında numune ulaşıyor. Bu numuneler, il ve ilçe tarım müdürlüklerinde görev yapan denetçiler tarafından soğuk zincir korunarak laboratuvara getirilip kaydediliyor. Her numuneye barkot verilerek dijital sistemde tanımlanıyor ve hızlı biçimde ilgili laboratuvara yönlendiriliyor. Ardından homojenizasyon ve tartım aşamaları tamamlanarak mikrobiyolojik üreme ortamlarına alınıyor.

24–48 Saat İçinde Sonuçlanan Titiz Analiz Süreci

Ankara Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürü Yusuf Varlık, numunelerin kontrollü ortamlarda 24 ila 48 saat arasında analiz edildiğini belirtiyor. Numune üzerinde herhangi bir uygunsuzluk bulunması durumunda hazırlanan rapor doğrudan il müdürlüklerine gönderiliyor. Firma için “şahit” ve “itiraz” hakkı da işlem sürecinin bir parçası. Eğer firma itiraz ederse numune, bakanlığın farklı bir laboratuvarında tekrar analiz ediliyor. İkinci analizde de uygunsuzluk tespit edilirse ürünlerin toplatılması ve idari para cezası gibi yaptırımlar devreye giriyor.

Varlık, laboratuvarın yalnızca Türkiye’ye değil, Polonya, Kuzey İrlanda, KKTC, Azerbaycan, Kazakistan ve Hindistan gibi ülkelere de hizmet verdiğini belirterek uluslararası güvenilirliklerinin her geçen gün arttığını ifade ediyor.

1,8 Milyon Analiz: Dev Bir Yapı ve Yüksek Teknoloji

23 bin 517 metrekarelik geniş bir alanda faaliyet gösteren laboratuvarda 16 farklı birim bulunuyor. 190 personelin çalıştığı merkezde yıllık yaklaşık 23 bin numune işleniyor ve bu numunelerden toplam 1 milyon 800 bin analiz yapılıyor. 2025 yılı içinde şu ana kadar 12 bin numunenin incelendiği ve yıl sonunda 15 bin seviyesine ulaşılacağı öngörülüyor.

Varlık, laboratuvarın dünyanın en gelişmiş cihazlarına sahip olduğunu belirterek bazı Avrupa ülkelerinin dahi bu seviyede teknoloji kullanmadığını söylüyor. Mikrobiyolojik analizlerin yanı sıra pestisit, ağır metal, mikotoksin, fiziksel analizler ve bal ile zeytinyağı gibi taklit ve tağşişe açık ürünlerin detaylı kontrolleri yapılıyor.

Gıda Zehirlenmeleri ve Hijyen Uyarısı: “Açıkta Satılan Süt ve Ürünlerden Uzak Durun”

Yusuf Varlık, gıda zehirlenmelerinin toplumda hâlâ ciddi bir sağlık sorunu olduğunu vurguluyor. Karın ağrısı, kusma, ishal, yüksek ateş, halsizlik ve titreme gibi belirtilerin en yaygın zehirlenme sinyalleri olduğunu belirten Varlık, özellikle açıkta satılan çiğ sütün büyük bir risk taşıdığını ifade ediyor.

Varlık’ın önerileri arasında şu uyarılar öne çıkıyor:

• Pastörize süt tercih edilmeli.

• Gıdalar mutlaka 70 derece üzerinde homojen şekilde pişirilmeli.

• Tüketilmeyecek gıdalar 10 derecenin altında ya da 60 derecenin üzerinde saklanmalı.

• El-yüz hijyenine her zamankinden daha fazla dikkat edilmeli.

Uzmanlara göre bu önlemler hem evde hijyeni artırıyor hem de gıda kaynaklı hastalıkların önüne geçmede kritik rol oynuyor.

Türkiye’de Gıda Güvenliği İçin Güçlü Bir Kalkan Oluşturuluyor

Ankara Gıda Kontrol Laboratuvarı’nın yürüttüğü kapsamlı analizler, Türkiye’de gıda güvenliğine verilen önemin en somut göstergelerinden biri. Yüksek teknolojiyle çalışan laboratuvarlar sayesinde her yıl milyonlarca ürün kontrol edilerek vatandaşlara güvenilir gıda ulaştırılması amaçlanıyor. Bu çalışmaların hem üretici hem tüketici açısından daha sağlıklı bir piyasa oluşmasına katkı sağladığı belirtiliyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım