- Haberler
- Güncel
- Gıda Güvenliğinde Yeni Tartışma: 'Tağşiş Yapanın Markası İptal Edilsin' Çağrısı Büyüyor
Gıda Güvenliğinde Yeni Tartışma: 'Tağşiş Yapanın Markası İptal Edilsin' Çağrısı Büyüyor
Türkiye'de gıda güvenliği son yıllarda en çok tartışılan konulardan biri haline geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın düzenli olarak yayımladığı 'taklit ve tağşiş listeleri', tüketicilerin güvenini sarsan bir tablo ortaya koyuyor.
“Marka İptali Caydırıcılığı Artırabilir” Önerisi
Son dönemde gündeme gelen dikkat çekici önerilerden biri, “tağşiş yapan firmaların marka tescillerinin iptal edilmesi” yönünde oldu. Bu öneriye göre, sahtecilik yaptığı belirlenen işletmelerin yalnızca para cezası ile değil, aynı zamanda ticari varlıklarını doğrudan etkileyen bir yaptırımla karşılaşmaları gerekiyor.
Gıda sektörünün temsilcileri, özellikle tekrar eden ihlallerde markanın iptal edilmesinin, firmaları hileli üretimden uzak tutabileceğini savunuyor. Böyle bir adımın, hem tüketici güvenini yeniden tesis edeceği hem de haksız rekabetin önüne geçeceği düşünülüyor.
Tekrar Eden Firmalar Gündemde: 37 Şirket Sürekli Listede
Yılın başından bu yana açıklanan tağşiş listelerinde, bazı firmaların iki veya daha fazla kez yer aldığı tespit edildi. Hürriyet gazetesinde yer alan bilgilere göre, bu sayının 37’ye ulaştığı belirtildi. Bu tablo, sahtecilikten elde edilen kazancın, kesilen cezaların çok üzerinde olduğunu ortaya koyuyor.
Gıda Mühendisleri Odası ve tüketici birlikleri, bu tabloyu “sistemin eksikliği” olarak nitelendiriyor. Aynı firmaların tekraren listelerde yer alması, mevcut yaptırımların yeterli olmadığını ve firmaların marka itibarlarını dahi riske atmaktan çekinmediklerini gözler önüne seriyor.
Tüketici Derneklerinden Sert Uyarı: İlk İhlalde Kapatma Kararı Gündeme Gelmeli
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, mevcut sistemin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Bir firma ilk ihlalde tespit edildiğinde faaliyetleri durdurulmalı. Bu firmalar tüketicinin sağlığıyla oynuyor” dedi. Deniz’e göre, gıda güvenliğini tehdit eden bu tür işletmelere karşı “uyarı” değil, “fiilî yaptırım” uygulanması gerekiyor.
Benzer şekilde, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü de, para cezalarının yeterli olmadığını vurguladı. Üzümcü, “Bazı markalar listeye girdiğinde geçici itibar kaybı yaşasa da satışlarına uzun vadede etki etmiyor. Çünkü tüketici zamanla bu bilgiyi unutuyor, ancak firmalar haksız kazanç elde etmeye devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Cezalar Artıyor Ama Etkisi Sınırlı Kalıyor
Taklit ve tağşiş yapanlara yönelik uygulanan idarî para cezaları 2025 yılı itibarıyla 377 bin TL’den başlıyor. Ancak sektör temsilcilerine göre bu tutar, büyük ölçekli üreticiler için caydırıcı bir yaptırım olmaktan uzak. Yaşar Üzümcü, “Para cezaları önemli ama yeterli değil. Belirli sayıda tekrar eden ihlallerde yalnızca para değil, faaliyet durdurma ve marka iptali de devreye alınmalı.” sözleriyle yeni bir düzenleme çağrısında bulundu.
Uzmanlar, marka iptali uygulamasının hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacağını savunuyor. Böyle bir adım, dürüst üreticilerin rekabet gücünü artırırken, tüketicinin güvenli gıdaya ulaşma hakkını da güvence altına alabilir.
Gıda Güvenliğinde Yeni Dönem Çağrısı
Türkiye’de gıda sahtekârlığına karşı alınan önlemler, toplumun her kesiminden gelen tepkilerle birlikte daha sert bir çerçeveye oturmak üzere. “Marka iptali” önerisi, bu konuda yapılacak yasal düzenlemelerin temelini oluşturabilir. Uzmanlara göre, kalıcı çözüm yalnızca denetimlerin artırılması değil, aynı zamanda hile yapanların piyasadan tamamen çekilmesini sağlayacak adımların atılmasıyla mümkün olacak.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme