• Haberler
  • Sağlık
  • Gıda Etiketlerini Okumak Neden Hayati Önem Taşıyor? Sağlığınızı Korumak İçin Bilinçli Tüketici Olun

Gıda Etiketlerini Okumak Neden Hayati Önem Taşıyor? Sağlığınızı Korumak İçin Bilinçli Tüketici Olun

Market raflarında parlayan kırmızı şekerlemeler, uzun süre bozulmadan kalan sütler ve kabarık dokusuyla cezbeden kekler… Tüm bu ürünler, görünümlerini, kokularını ve tatlarını koruyabilmek için çeşitli katkı maddeleriyle üretiliyor.

Katkı Maddeleri Gıdalara Neden Ekleniyor?

Gıda katkı maddeleri farklı amaçlarla ürünlere ekleniyor. Koruyucular, gıdaların bozulmasını yavaşlatıyor ve raf ömrünü uzatıyor. Örneğin sodyum benzoat ve potasyum sorbat, sıklıkla içecekler, soslar ve paketli gıdalarda yer alıyor. Antioksidanlar, özellikle yağ içeren ürünlerde bozulmayı engelliyor. Renklendiriciler, ürünleri tüketiciye daha cazip göstermek için kullanılıyor; bazıları doğal kaynaklardan elde edilirken bazıları tamamen sentetik olabiliyor.

Tatlandırıcılar, özellikle kalorisiz veya şekersiz ürünlerde şekerin yerini alıyor. Aspartam, sakarin, sukraloz gibi yapay maddelerin yanı sıra stevia gibi doğal kaynaklı alternatifler de bu amaçla kullanılıyor. Emülgatörler, su ve yağı homojen şekilde karıştırmak için tercih ediliyor ve mayonez, soslar gibi ürünlerde sıkça bulunuyor. Jelleştiriciler reçel ve pudinglerde istenen kıvamı verirken, asitlik düzenleyiciler ürünlerin tat dengesini sağlıyor.

Bu maddelerin her biri üretici açısından önemli avantajlar sunsa da tüketicilerin bu içeriklerin farkında olması sağlık açısından kritik bir rol oynuyor.

Sağlık Üzerindeki Olası Etkiler

Katkı maddelerinin bazıları masum görünse de uzun vadede veya aşırı miktarda tüketildiklerinde sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Alerjik reaksiyonlar bunların başında geliyor. Özellikle renklendirici ve koruyucu maddeler, hassas bünyelerde kaşıntı, döküntü ya da nefes darlığı gibi alerjik semptomlara yol açabiliyor.

Bazı katkı maddeleri, yüksek miktarda alındığında toksik etki gösterebilir. Yapay tatlandırıcılar ve koruyucular, bağırsak mikrobiyotasını bozarak sindirim sorunlarına neden olabiliyor. Özellikle hassas bağırsak sendromu ya da kronik mide-bağırsak rahatsızlıkları olan kişilerde bu durum daha belirgin hale gelebiliyor. Bu nedenle, içerik etiketlerini dikkatle incelemek ve olası riskleri önceden fark etmek önemli.

Dikkat Edilmesi Gereken Riskli Katkı Maddeleri

Bazı katkı maddeleri, sağlık açısından özel bir dikkat gerektiriyor. Monosodyum glutamat (E621), özellikle hazır çorbalar, cipsler ve dondurulmuş gıdalarda sıkça kullanılıyor. Lezzeti artırmak için tercih edilen bu madde bazı insanlarda baş ağrısı, baş dönmesi ve terleme gibi nörolojik belirtilerle ilişkilendiriliyor.

Sodyum nitrit (E250) ve sodyum nitrat (E251), salam ve sosis gibi işlenmiş etlerde renk ve tat için kullanılıyor. Ancak bu maddeler, nitrozamin adı verilen kanserojen bileşiklere dönüşebiliyor. Yapılan araştırmalar, nitrit içeren ürünlerin fazla tüketiminin kolon kanseri riskini artırabileceğini gösteriyor.

Mısır şurubu, paketli içecekler ve atıştırmalıklarda yaygın olarak kullanılıyor. Yüksek fruktoz içeriği nedeniyle obezite, insülin direnci, karaciğer yağlanması ve metabolik sendrom gibi sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor. Aspartam gibi yapay tatlandırıcıların da uzun vadede migren, davranış değişiklikleri ve hatta potansiyel kanserojen etkiler taşıdığı yönünde bilimsel çalışmalar bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023’te aspartamı “muhtemel kanserojen” olarak sınıflandırdı.

Etiket Okuma Alışkanlığı Sağlığınızı Korur

Tüm bu nedenlerle, tüketicilerin gıda etiketlerini okuma alışkanlığı edinmesi büyük bir gereklilik haline geliyor. Bir ürünün içeriğinde kullanılan katkı maddeleri, E kodlarıyla ya da isimleriyle etiketlerde açıkça belirtiliyor. Bu bilgileri okuyarak hangi ürünlerin sağlıklı beslenme rutininize uygun olduğunu ayırt edebilirsiniz.

Katkı maddesi ve koruyucu içeriği düşük, mümkünse doğal gıdaları tercih etmek; uzun vadede hem kronik hastalık risklerini azaltır hem de vücut sistemlerinizin daha dengeli çalışmasına yardımcı olur. Eğer belirli bir katkı maddesine karşı hassasiyetiniz olduğunu düşünüyorsanız, bir uzmanla görüşerek beslenme planınızı buna göre şekillendirmek en doğru adım olacaktır.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım

ERTV Malatya - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme

WhatsApp İhbar Hattı
05443281444
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!