• Haberler
  • Sağlık
  • Gazlı İçecekler ve Sakızlarda Bulunan Bu Katkı Maddesi Kalp ve Beyin Sağlığını Tehdit Ediyor

Gazlı İçecekler ve Sakızlarda Bulunan Bu Katkı Maddesi Kalp ve Beyin Sağlığını Tehdit Ediyor

Gazlı içecekler ve şekersiz sakızlar başta olmak üzere birçok üründe yaygın şekilde kullanılan yapay tatlandırıcılar, uzun süredir sağlık üzerindeki etkileriyle tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Gazlı içecekler ve şekersiz sakızlar başta olmak üzere birçok üründe yaygın şekilde kullanılan yapay tatlandırıcılar, uzun süredir sağlık üzerindeki etkileriyle tartışma konusu olmaya devam ediyor. Son dönemde yayımlanan yeni bilimsel bulgular ise bu tartışmaları daha da alevlendirmiş durumda. Özellikle aspartam içeren ürünlerin düzenli ve yüksek miktarda tüketilmesinin kalp ve beyin üzerinde ciddi hasarlara yol açabileceği yönündeki araştırmalar, uzmanları ve sağlık otoritelerini alarma geçirdi. İspanya’da yürütülen kapsamlı bir çalışma, bu katkı maddesinin yalnızca kilo kontrolüyle sınırlı olmayan, çok daha derin fizyolojik etkiler oluşturabileceğini ortaya koydu.

Aspartamın Yaygın Kullanımı Ve Tartışmalı Geçmişi

Aspartam, düşük kalorili olması nedeniyle özellikle diyet ürünlerinde sıkça tercih edilen bir yapay tatlandırıcı olarak biliniyor. Gazlı içecekler, aromalı sular, sakızlar ve birçok işlenmiş gıdada yer alan bu madde, yıllardır farklı sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor. Daha önce yapılan çalışmalarda aspartamın yüksek tansiyon, felç riski ve bazı kanser türleriyle bağlantılı olabileceğine dair iddialar gündeme gelmişti. Ancak son araştırmalar, konunun yalnızca bu risklerle sınırlı olmadığını, kalp ve beyin dokusu üzerinde de doğrudan etkiler görülebileceğini gösteriyor.

Uzmanlar, özellikle uzun süreli ve kontrolsüz tüketimin, vücudun hassas sistemlerinde geri dönüşü zor değişimlere neden olabileceğine dikkat çekiyor. Günlük hayatta masum görünen bir sakız ya da diyet içeceğin, zamanla ciddi sağlık sorunlarının temelini oluşturabileceği vurgulanıyor.

Hayvan Deneylerinden Elde Edilen Çarpıcı Bulgular

San Sebastián kentinde bulunan Biyomalzeme Kooperatif Araştırma Merkezi’nde gerçekleştirilen çalışmada, aspartamın etkileri fareler üzerinde incelendi. Araştırma sürecinde yüksek miktarda aspartam verilen deneklerde dikkat çekici sonuçlar elde edildi. Bulgular, kalp kasında yapısal değişimlerin başladığını ve bu durumun hafif kardiyak hipertrofi olarak tanımlanan bir tabloya yol açtığını ortaya koydu. Kalp kasının normalden daha kalın hale gelmesi, uzun vadede kalbin esnekliğini kaybetmesine ve fonksiyonlarının bozulmasına zemin hazırlayabiliyor.

Araştırmacılar, bu değişimin kalp sağlığı açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıdığını ve risk oranının belirgin şekilde arttığını ifade ediyor. Hayvan deneyleri her ne kadar doğrudan insanlara uyarlanamasa da, elde edilen sonuçların göz ardı edilmemesi gerektiği belirtiliyor.

Beyin Fonksiyonlarında Hızlanan Gerileme

Çalışmanın en dikkat çeken yönlerinden biri de beyin fonksiyonlarıyla ilgili elde edilen veriler oldu. Aspartam verilen farelerde bilişsel performansın belirgin şekilde düştüğü, öğrenme ve hafıza süreçlerinde bozulmalar yaşandığı tespit edildi. Araştırmacılar, bu durumun beynin normal yaşlanma sürecini hızlandırabileceğini ve sinir hücreleri arasındaki iletişimi olumsuz etkileyebileceğini değerlendiriyor.

Beyin sağlığıyla ilgili bu bulgular, özellikle çocuklar ve gençler açısından ayrı bir önem taşıyor. Gelişim çağında olan bireylerin yapay tatlandırıcılara yoğun şekilde maruz kalmasının, ilerleyen yıllarda bilişsel sorunlara zemin hazırlayabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Uzmanlar, bu nedenle ailelerin ve tüketicilerin içerik etiketlerini daha dikkatli incelemesi gerektiğini vurguluyor.

Kilo Kaybı Görünümü Altındaki Fizyolojik Bedel

Araştırmada elde edilen bir diğer dikkat çekici sonuç ise vücut yağıyla ilgili oldu. Aspartam verilen farelerde vücut yağ oranında belirgin bir düşüş gözlemlendi. İlk bakışta bu durum olumlu gibi görünse de, bilim insanları bu kilo kaybının sağlıklı bir süreçten kaynaklanmadığını ifade ediyor. Yağ dokusundaki azalmanın, kalp ve beyin üzerinde oluşan olumsuz etkilerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.

Araştırmacılar, kilo kaybının ağır bir fizyolojik bedelle gerçekleştiğini ve bu sürecin metabolik dengeyi bozduğunu aktarıyor. Bu durum, yapay tatlandırıcıların yalnızca kilo kontrolü amacıyla masum bir alternatif olarak görülmemesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Güvenli Kabul Edilen Sınırlar Yeniden Gündemde

Elde edilen bulgular, aspartam için belirlenen günlük tüketim sınırlarının yeterince güvenli olup olmadığı sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Araştırmacılar, mevcut kılavuzların gözden geçirilmesi gerektiğini ve özellikle uzun vadeli etkilerin daha kapsamlı biçimde değerlendirilmesinin önem taşıdığını belirtiyor. Yetkililere yapılan çağrılarda, halk sağlığını korumak adına daha temkinli yaklaşımlar benimsenmesi gerektiği vurgulanıyor.

Uzmanlar, tüketicilerin bilinçli tercihler yapmasının ve yapay tatlandırıcı içeren ürünlerin tüketimini sınırlamasının, kalp ve beyin sağlığı açısından önemli bir adım olabileceğini ifade ediyor. Bu yeni araştırma, günlük hayatta sıkça tüketilen ürünlerin içeriklerinin ne kadar hayati olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. 

ERTV Malatya - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme

WhatsApp İhbar Hattı
05443281444
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!