Filistinli Mahkûmlara 'Zehirli İğne' İdamı Gündemde
İsrail kamuoyu, son günlerde ülke siyasetini derinden sarsan yeni bir yasa tasarısını tartışıyor.
Mecliste İlk Onayı Alan Tasarı Ülkede Siyasi ve Toplumsal Gerilimi Artırdı
İsrail kamuoyu, son günlerde ülke siyasetini derinden sarsan yeni bir yasa tasarısını tartışıyor. “Filistinli mahkûmlara idam cezası” olarak bilinen ve ilk meclis oylamasında kabul edilen düzenlemenin detayları İsrail basınında geniş yer buldu. Tasarı yasalaşırsa, belirli suçlardan hüküm giyen Filistinlilerin zehirli iğne ile idam edilmesinin önü açılacak. Bu radikal uygulama, hem ülke içinde hem de uluslararası arenada sert tepki toplamış durumda.
Kanal 12 Televizyonu’nun aktardığı bilgilere göre tasarı, İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’ne sunulmuş durumda ve güvenlik çevrelerinde değerlendirmeye alındı. Tasarının, Filistinli mahkûmlara yönelik hukuki süreçleri büyük ölçüde daraltacağı belirtiliyor.
İdam Kararı için Salt Çoğunluk Yeterli Olacak
İsrail’de idam cezası hâlihazırda yalnızca istisnai durumlarda uygulanabiliyor. Yeni tasarı kabul edilirse, Filistinli mahkûmlar için idam kararı alınması önemli ölçüde kolaylaşacak. Kanal 12’nin haberine göre tasarı, idam kararının parlamentoda salt çoğunlukla verilmesini öngörüyor. Buna göre mahkûmlar, daha önce uygulanan ağır hukuki prosedürler olmadan idama mahkûm edilebilecek.
En dikkat çeken maddelerden biri ise, Filistinli mahkûmların idam kararına yönelik hukuki itiraz hakkının büyük ölçüde sınırlandırılması. Tasarıya göre verilen kararlar temyize açık olmayacak ve herhangi bir indirim ya da hafifletme uygulanmayacak. Bu düzenleme, insan hakları örgütleri tarafından “yargı denetiminin tamamen devre dışı bırakılması” şeklinde değerlendiriliyor.
Zehirli İğne ile İdam İçin 90 Günlük Süre Tanımlandı
Tasarının tartışma yaratan bir diğer yönü ise cezanın uygulanma şekli. Habere göre, hüküm kesinleştikten sonra Filistinli mahkûmlar 90 gün içinde zehirli iğneyle idam edilecek. Bu yöntemin, Ceza İnfaz Kurumu tarafından özel bir prosedürle uygulanması planlanıyor.
Zehirli iğne uygulaması, dünyada birçok insan hakları kuruluşu tarafından “acı ve geri dönüşü olmayan bir ceza yöntemi” olarak nitelendiriliyor. Bu nedenle İsrail’in bu yöntemi yasal bir çerçeveye oturtma girişimi, uluslararası hukuk çevreleri tarafından da yakından takip ediliyor.
Tasarının Mimarı: Aşırı Sağcı Bakan Itamar Ben-Gvir
Skandal nitelikteki düzenlemenin arkasında İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir bulunuyor. Ben-Gvir’in uzun süredir Filistinli mahkûmlar için daha sert uygulamalar talep ettiği biliniyor. Bakan, tasarıyı savunurken “İsraillileri öldüren teröristlere en ağır cezanın verilmesi gerektiğini” savunuyor.
Ancak eleştiriler tasarının yalnızca Filistinlileri hedef alması üzerine yoğunlaşıyor. Aynı gerekçelerle bir Filistinliyi öldüren İsraillilerin bu yasadan etkilenmeyecek olması, düzenlemeyi “ırksal ayrımcılık” suçlamalarının odağına yerleştirdi. İnsan hakları savunucuları, tasarının toplumda eşitlik ilkesini ihlal ettiğini ve hukukun bir taraf için tamamen farklı işlediğini öne sürüyor.
Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor: Hukuk ve İnsan Hakları Çevrelerinden Sert Uyarılar
Tasarının kamuoyuna yansımasıyla birlikte ülkede ve dünya genelinde güçlü tepkiler oluştu. Hukukçular, idam kararının hukuki denetim olmadan uygulanmasının “demokratik hukuk devletine aykırı” olduğunu belirtirken, insan hakları örgütleri İsrail’e uluslararası hukuka uygun davranma çağrısı yapıyor.
Ayrıca uzmanlar, böyle bir yasanın bölgedeki tansiyonu daha da yükselteceğini ve toplumsal çatışmaları derinleştireceğini dile getiriyor. Filistinli yetkililer ise tasarının “toplumsal cezalandırma” anlamına geldiğini, adalet kavramıyla hiçbir şekilde bağdaşmadığını savunuyor.
İsrail’de önümüzdeki günlerde yapılacak diğer oylamalar, tasarının kaderini belirleyecek. Tartışmalar ise hem ülke içinde hem de dünya arenasında daha uzun süre gündemde kalacak gibi görünüyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme