Fazla Kahve Hafızayı Zayıflatıyor mu? Uzmanlardan Önemli Uyarı
Kahve, günlük yaşamın vazgeçilmez içeceklerinden biri haline gelirken, uzmanlar aşırı tüketimin olası etkilerine karşı uyarıyor.
Kafein Tüketimi Artıyor, Riskler de Artıyor
Günümüzde özellikle sınav dönemlerinde öğrencilerin ayakta kalmak veya daha uzun süre odaklanmak amacıyla kahveye yöneldiğini belirten Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, kafeinin bilinçsiz kullanımının önemli sağlık riskleri doğurduğunu vurguladı. Kahve, çay ve enerji içeceklerinde bulunan kafein maddesinin belirli bir oranda tüketildiğinde zihinsel performansı artırabileceğini, ancak fazlasının hem bedensel hem de zihinsel dengesizliğe yol açabileceğini ifade etti.
Ceyhan’a göre, kafein kısa süreli dikkat artışı sağlasa da aşırı tüketim uyku döngüsünü bozarak öğrenme kapasitesini olumsuz etkiliyor. Uykusuz kalan bireylerin hafıza süreçlerinde zayıflama görülebiliyor ve bu durum özellikle sınavlara hazırlanan öğrenciler için ciddi bir dezavantaj yaratıyor.
Doğru Kafein Miktarı ve Zamanlaması Önemli
Uzmanlar, kafein tüketiminde miktarın olduğu kadar zamanlamanın da büyük rol oynadığını belirtiyor. Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, sabah saatlerinde içilen 1-2 fincan kahvenin zihni açarak güne enerjik başlamaya yardımcı olduğunu, ancak günün ilerleyen saatlerinde veya gece içilen kahvenin uykusuzluğa neden olabileceğini dile getirdi.
Ceyhan, “Gece geç saatlerde içilen kahve, uyku kalitesini düşürür ve beyin hücrelerinin dinlenme sürecini engeller. Bu da öğrenme kapasitesinde düşüşe, dikkat eksikliğine ve uzun vadede hafıza sorunlarına yol açabilir” dedi. Uzman, özellikle öğrencilerin gece çalışırken kahve yerine su ya da bitki çayı gibi daha sakinleştirici içecekleri tercih etmesinin faydalı olacağını belirtti.
Fazla Kahve Anksiyeteyi Tetikleyebilir
Aşırı kafein tüketiminin yalnızca uykusuzluğa değil, aynı zamanda ruhsal dengeye de zarar verebileceğine dikkat çekiliyor. Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, fazla kahve içmenin vücutta adrenalin salgısını artırarak kalp çarpıntısına, gerginliğe ve anksiyeteye neden olabileceğini açıkladı. Özellikle stresli dönemlerde fazla kahve tüketiminin, mevcut kaygı düzeyini artırarak kişinin odaklanmasını zorlaştırdığına vurgu yaptı.
Uzun süreli aşırı kafein tüketimi; kalp ritim bozukluğu, mide asidi artışı, baş ağrısı ve titreme gibi fiziksel belirtilerle de kendini gösterebilir. Bu nedenle uzmanlar, günlük kafein miktarının 300-400 miligramı geçmemesi gerektiğini belirtiyor. Bu miktar, ortalama 2-3 fincan filtre kahveye denk geliyor.
Bilinçli Kahve Tüketimi Öğrenmeyi Destekleyebilir
Kafeinin tamamen zararlı olduğu düşünülmemeli. Doğru miktarda ve uygun zamanlarda tüketildiğinde kafein, zihinsel canlılığı artırabilir ve öğrenmeyi destekleyebilir. Prof. Dr. Ceyhan, “Kafein sabah saatlerinde alınırsa beyin aktivitelerini uyarır, konsantrasyonu güçlendirir. Ancak gece geç saatlerde alınan kafein, bu etkiyi tam tersine çevirerek uyku düzenini bozar” ifadelerini kullandı.
Ayrıca dengeli bir beslenme programı, yeterli uyku ve düzenli egzersiz ile birlikte alınan kafeinin faydasının daha belirgin olacağı da vurgulandı. Bilinçli tüketim alışkanlığı kazanmak, hem zihinsel performansın artmasını hem de uzun vadede sağlıklı bir yaşam dengesinin korunmasını sağlıyor.
Uzmanlardan Öğrencilere Uyarı
Prof. Dr. Ceyhan, özellikle sınav dönemlerinde gençlerin enerji içeceklerine yönelmemesi gerektiğini hatırlatarak, “Kafein içeren içecekler kısa süreli uyanıklık sağlar ama beynin dinlenme sürecini engeller. Bu da öğrenilen bilgilerin kalıcılığını azaltır” dedi. Uzmanlar, sağlıklı bir öğrenme süreci için düzenli uyku, bol su tüketimi ve kafein alımında ölçülülük çağrısında bulundu.
Uzmanlara göre kahve, doğru tüketildiğinde faydalı; ancak bilinçsizce fazla miktarda içildiğinde hem bedensel sağlığa hem de zihinsel performansa zarar verebiliyor. Bu nedenle kafein tüketiminde ölçü, zamanlama ve kişisel farkındalık büyük önem taşıyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme