Et Yedirmeyen Kene Tehlikesi: Alpha-Gal Sendromu Yayılıyor
Bir yaz günü piknikte veya doğada geçirilen keyifli saatlerin ardından hayatı değiştirecek bir sağlık sorunuyla karşılaşmak mümkün. Özellikle bahar ve yaz aylarında artan kene ısırıkları yalnızca Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi hastalıklarla değil, et ve süt ürünleri tüketimini tamamen yasak hale getiren alpha-gal sendromu ile de gündeme geliyor. Bu sendrom, kene ısırığıyla insan vücuduna giren özel bir şeker molekülünün, bağışıklık sisteminde kalıcı bir alerjik tepki oluşturmasıyla ortaya çıkıyor.
Bir yaz günü piknikte veya doğada geçirilen keyifli saatlerin ardından hayatı değiştirecek bir sağlık sorunuyla karşılaşmak mümkün. Özellikle bahar ve yaz aylarında artan kene ısırıkları yalnızca Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi hastalıklarla değil, et ve süt ürünleri tüketimini tamamen yasak hale getiren alpha-gal sendromu ile de gündeme geliyor. Bu sendrom, kene ısırığıyla insan vücuduna giren özel bir şeker molekülünün, bağışıklık sisteminde kalıcı bir alerjik tepki oluşturmasıyla ortaya çıkıyor.
Alpha-Gal Sendromu Nedir?
Alpha-gal sendromu, et ve süt ürünlerine karşı geç başlayan alerjik reaksiyonlara yol açan nadir fakat giderek yaygınlaşan bir sağlık sorunu olarak tanımlanıyor. Özellikle kenelerin taşıdığı alpha-gal adı verilen karbonhidrat molekülü, insan vücudunda doğal olarak bulunmuyor. İnsanın evrimsel atalarında yaşanan bir gen kaybı nedeniyle bu şeker üretilemiyor. Fakat kene ısırığıyla kana karıştığında bağışıklık sistemi yabancı bir madde algılıyor ve IgE antikorları üzerinden güçlü bir alerjik yanıt oluşturuyor. Bu yanıt, tüketilen kırmızı et veya süt ürünlerinden birkaç saat sonra kendini gösteriyor.
Belirtiler Saatler Sonra Ortaya Çıkıyor
Alpha-gal sendromunun en dikkat çekici özelliği, klasik alerjilerden farklı olarak belirtilerin hemen değil, genellikle 2 ila 6 saat sonra başlaması. Bu nedenle birçok kişi yaşadığı belirtileri önce gıda zehirlenmesiyle karıştırıyor. Ancak şiddetli kaşıntılar, ciltte kabarıklıklar, mide bulantısı, baş dönmesi, nefes darlığı ve kusma gibi semptomların yanı sıra, tansiyon düşüklüğü ve anafilaktik şok gibi hayatı tehdit eden durumlar da görülebiliyor. Uzmanlar, bu sendromun herhangi bir tedavisinin bulunmadığını, tek çözümün et ve süt ürünlerinden tamamen uzak durmak olduğunu belirtiyor.
Türkiye’de Vakalar Artıyor
2025 yılının ilk altı ayında İstanbul, Kayseri, Tokat, Sivas ve Erzurum başta olmak üzere Türkiye genelinde 7 bini aşkın kene ısırığı vakası rapor edildi. Bu vakaların önemli bir kısmında yalnızca klasik kene hastalıkları değil, et alerjisiyle sonuçlanan alpha-gal sendromu riski de gündeme geldi. Hastalık özellikle doğayla temasın yoğun olduğu bölgelerde yaşayan veya hayvancılıkla uğraşan kişilerde daha sık görülüyor. Uzmanlar, bu tür vakaların artmasının yalnızca sağlık değil, beslenme alışkanlıkları üzerinde de ciddi bir toplumsal etki yaratabileceğini ifade ediyor.
Kenenin Taşıdığı Gizli Tehlike
Kene ısırıklarıyla bulaşan bu sendrom, insan dışındaki tüm memelilerde bulunan alpha-gal molekülü üzerinden işliyor. İnsanlarda bulunmayan bu şeker, vücuda girdiğinde bağışıklık sistemini harekete geçiriyor ve et ürünlerine karşı kalıcı bir duyarlılık oluşturuyor. Özellikle Th2 hücrelerini tetikleyen bağışıklık yanıtı, alerjinin şiddetini artırıyor. Bu nedenle hastalar yalnızca kızarıklık ve kaşıntı gibi yüzeysel belirtilerle değil, aynı zamanda yaşamı tehdit eden ağır reaksiyonlarla da karşılaşabiliyor.
Uzmanlardan Uyarı: Tek Çözüm Önlem Almak
Alpha-gal sendromunun kesin bir tedavisi bulunmadığı için uzmanlar, korunmanın en etkili yol olduğuna dikkat çekiyor. Doğada geçirilen zamanlarda uzun giysiler giymek, vücudu düzenli olarak kontrol etmek ve keneleri erken fark edip çıkarmak hayati önem taşıyor. Ayrıca et tüketiminden birkaç saat sonra sık tekrar eden alerjik belirtileri olan kişilerin mutlaka alerji uzmanlarına başvurması gerekiyor. Hastalığın, ömür boyu sürebilecek beslenme kısıtlamalarına yol açabileceği için erken teşhis büyük önem taşıyor.
Kenelerin bulaştırdığı bu gizli tehlike, sadece küçük bir ısırıkla hayatı kökten değiştirebiliyor. Alpha-gal sendromu, et ve süt ürünlerinin yasaklandığı zorunlu bir yaşam biçimini beraberinde getirirken, uzmanların “tedavisi yok” uyarısı dikkatle takip edilmesi gereken bir gerçek olarak öne çıkıyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme