Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından yaptığı kapsamlı değerlendirmede hem Türkiye’nin ekonomik yükselişine hem de son dönemde yaşanan kritik gelişmelere ilişkin önemli mesajlar verdi. Türkiye’nin artık Avrupa’nın en büyük 7’nci ekonomisi hâline geldiğini belirten Erdoğan, ülkenin üretimden savunmaya, diplomasiden toplumsal hizmetlere kadar birçok alanda tarihî bir dönüşüm yaşadığını söyledi.
Kazanın Nedeni Kara Kutu İncelemesiyle Netleşecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen C-130 tipi askeri kargo uçağıyla ilgili yürütülen çalışmaların titizlikle sürdüğünü vurguladı. Uçağın kara kutusuna kısa sürede ulaşıldığını belirten Erdoğan, kazanın kesin nedeninin yapılacak teknik analizler sonrası ortaya çıkacağını ifade etti.
Erdoğan, olayın hemen ardından kardeş ülkelerden gelen destek mesajlarının Türkiye’nin uluslararası arenadaki güçlü konumunun bir göstergesi olduğunu belirtti. Şehit yakınlarının metanetine dikkat çeken Cumhurbaşkanı, “Bu millet, acısı ne kadar büyük olursa olsun vakur duruşunu her zaman korumayı bilmiştir” dedi.
Türkiye’nin Ekonomik Dönüşümü: İğne Üretemeyen Ülkeden Avrupa’nın 7’nci Büyük Ekonomisine
Konuşmasında Türkiye’nin ekonomik gelişimine geniş yer ayıran Erdoğan, son 20 yılın üretim ve büyüme performansına dikkat çekti.
Bir dönem “toplu iğne dahi üretemeyen” Türkiye’nin bugün Avrupa’nın en büyük 7’nci, dünyanın ise 17’nci büyük ekonomisi olduğunu hatırlattı. 2025’in ikinci çeyreğinde kişi başı millî gelirin 17 bin dolara ulaştığını belirtti.
İhracatta kırılan rekorlara değinen Erdoğan, 2002’de 36 milyar dolar olan yıllık ihracatın bugün 270 milyar doları aştığını, hizmet ihracatının ise 14 milyar dolardan 121 milyar dolar seviyesine yükseldiğini aktardı. Savunma sanayisinde dışa bağımlılığın %80’lerden %20’lere düşürülmesi, İHA ve SİHA üretiminde dünyanın ilk üç ülkesi arasına girilmesi Cumhurbaşkanı’nın özellikle altını çizdiği başlıklar arasında yer aldı.
Eğitim, Kültür ve Gençlik Politikalarında Yeni Dönem
Erdoğan, Türkiye’nin kültürel yatırımlarına da değinerek Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nin dünyanın en büyük 3’üncü kütüphanesi konumuna yükseldiğini, gençlere yönelik ücretsiz hizmetlerin artırıldığını belirtti.
Kütüphanelerde üye sayısının 7,6 milyona ulaştığını ifade eden Cumhurbaşkanı, “Gençlerimizin okumaktan, araştırmaktan ve kendilerini geliştirmekten başka çıkış yolu yok. Biz de onların önünü açmaya devam edeceğiz” dedi.
Deprem Bölgesinde Konut Teslimleri Hızlandı
Adıyaman ve Malatya başta olmak üzere deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar hakkında da bilgi veren Erdoğan, 350 bini aşkın konutun anahtarlarının teslim edildiğini, yıl sonunda toplam 453 binden fazla bağımsız bölümün hak sahiplerine ulaştırılacağını söyledi.
Deprem bölgesindeki inşa çalışmalarını hedef alan eleştirilere tepki gösteren Cumhurbaşkanı, sahada aralıksız çalışan işçi ve mühendislerin emeğine gölge düşürülmesine izin vermeyeceklerini açıkladı.
Gıda Güvenliğinde “Sıfır Tolerans” Politikası
Konuşmasında gıda denetimleri konusuna da geniş yer ayıran Erdoğan, Türkiye genelinde 2025 yılında 1 milyondan fazla gıda kontrolü yapıldığını, 25 binden fazla işletmeye idari para cezası verildiğini ve yüzlerce dosyanın savcılıklara taşındığını söyledi.
Karekodlu denetim sistemiyle vatandaşların gıda işletmelerini anlık olarak kontrol edebileceğine dikkat çeken Erdoğan, “Gıda güvenliği konusunda en küçük bir ihmale dahi tahammülümüz yoktur” ifadelerini kullandı.
Dış Politikada Çok Boyutlu Yaklaşım: Kafkasya’dan Gazze’ye
Türkiye’nin dış politikadaki aktif rolüne de değinen Erdoğan, Bakü’de katıldığı Zafer Günü töreninin iki ülke arasındaki birlikteliğin güçlü göstergesi olduğunu söyledi. Kıbrıs meselesinde iki devletli çözüm dışındaki tüm modelleri “vakit kaybı” olarak nitelendirdi.
Gazze’de süren ateşkese ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin bölgeye insani yardımları ara vermeden sürdürdüğünü, 18. İyilik Gemisi’yle 810 ton yardım malzemesinin Refah sınırına ulaştırıldığını belirtti. Bölgedeki halkın soğuk hava koşulları altında zor durumda olduğuna işaret eden Erdoğan, konteyner sevkiyatı için görüşmelerin sürdüğünü söyledi.
Türkiye’nin Filistin devleti kurulmadan kalıcı barışın mümkün olmayacağı yönündeki tavrını koruduğunu vurgulayan Erdoğan, “1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm tek çıkış yoludur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Türkiye’nin her alanda güçlü bir yükseliş sürecinde olduğuna dikkat çekerek tamamladı. Ülkenin ekonomi, diplomasi, savunma sanayi ve toplumsal refah alanlarında yeni hedeflere doğru kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğini belirtti.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım