Enerji Bağımsızlığında Gabar Dönemi: Türkiye Rekor Kırıyor

Cumhuriyet’ten Günümüze Uzanan Bir Petrol Hikayesi

Gabar’ın hikayesi aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarına kadar uzanıyor. 1934 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından Gabar Dağı eteklerinde yapılan Baspirin-1 kuyusu sondajı, bölgede petrol umudunun ilk kıvılcımı oldu. O dönem teknolojik yetersizlikler nedeniyle üretim verimli hale getirilemese de bu girişim, Türkiye’nin yerli enerji arayışının başlangıcını simgeliyordu.

Asıl büyük gelişme ise 2021 ve 2022 yıllarında yaşandı. 13 Eylül 2021’de devreye alınan “Şehit Esme Çevik-1” kuyusuyla bölgede günlük 10 bin varillik üretim başladı. Ardından yapılan jeolojik analizler, Gabar’ın altında çok daha büyük rezervlerin bulunduğunu ortaya koydu.
2022’de “Şehit Aybüke Yalçın” sahasında yapılan keşif, Türkiye’nin karada bugüne kadar ulaştığı en büyük petrol rezervi olarak kayıtlara geçti. Bölgedeki toplam rezervin 37 milyar dolar değerinde olduğu açıklandı. Bu keşif, Türkiye’nin enerji tarihine “karadaki en büyük petrol zaferi” olarak geçti.

Petrol Üretiminde Yeni Zirve: 81 Bin Varil Günlük Kapasite

2023 yılı itibarıyla Gabar sahasında üretim çalışmaları hız kazanırken, Türkiye Petrolleri ekibi 100 kuyu hedefiyle yoğun bir sondaj sürecine girdi. Şu ana kadar çıkarılan 32,6 milyon varil ham petrol, ülke ekonomisine doğrudan katkı sağladı.
Gabar sahasında yalnızca üretim değil, altyapı yatırımları da büyük bir ivme kazandı. Bölgede 2 yıl içinde 480 kilometrelik yeni yol ağı kuruldu. Bu yollar, Şırnak’tan 1850 metre rakımlı noktalara kadar ulaşarak adeta dev bir enerji koridoru oluşturdu.
Elde edilen petrol, artık yalnızca ulusal değil, uluslararası hatlara bağlanarak ihracata da konu olmaya başladı. Gabar sahasında yapılan yeni analizler, mevcut kuyuların altındaki rezervlerin 5 ila 10 kat daha büyük potansiyele sahip olabileceğini gösteriyor.

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki sunumunda, “Petrol ve doğal gazda tarihimizin en yüksek üretim seviyesine ulaştık. Gabar’daki üretim artışı, cari açığı yıllık 2 milyar dolar azaltıyor.” ifadelerini kullanarak bu başarıyı Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı açısından stratejik bir dönüm noktası olarak değerlendirdi.

Ekonomik Kazanç ve Bölgesel Kalkınma El Ele

Gabar sahasındaki gelişmeler yalnızca enerji sektörünü değil, bölgesel kalkınmayı da doğrudan etkiliyor. Şırnak ve çevresinde açılan yeni yollar, lojistik ağlar ve istihdam olanakları sayesinde bölge halkı da ekonomik olarak güç kazanmaya başladı.
Petrol çıkarımında görev yapan mühendis, teknisyen ve işçilerin büyük kısmı yerel istihdamdan seçiliyor. Bu durum, uzun yıllardır ekonomik sıkıntılarla mücadele eden bölge için yeni bir umut kapısı oldu.
Ayrıca TPAO’nun bölgede yürüttüğü altyapı yatırımları, eğitim ve teknik merkezlerin kurulmasıyla da destekleniyor. Böylece Gabar, sadece bir enerji üretim alanı değil, aynı zamanda yerel kalkınmanın merkezi haline geldi.

Türkiye’nin Enerji Vizyonunda Gabar’ın Stratejik Önemi

Gabar, yalnızca bir petrol sahası olarak değil, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı hedefinin somut bir sembolü olarak görülüyor. Son yıllarda Karadeniz gazı, Akkuyu Nükleer Santrali ve yenilenebilir enerji projeleriyle ivme kazanan enerji politikaları içinde Gabar, yerli üretim hamlesinin en güçlü halkalarından biri oldu.

Uzmanlara göre Gabar’daki üretim artışı, Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığını azaltırken, ülkenin cari açığını kapatma yolunda önemli bir katkı sağlıyor. Bu başarı aynı zamanda, enerji alanında dışa bağımlılığı azaltma vizyonunu gerçeğe dönüştüren bir adım olarak görülüyor.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım