Ekonomide İkinci Evre: Şimşek'ten Enflasyon ve Yatırım İçin Net Yol Haritası

Küresel Ekonomide Belirsizlik Derinleşiyor

“Ekonominin Ön Safları: Ticaret Çatışmaları ve Yeni Küresel Rekabetler” başlıklı oturumda konuşan Bakan Şimşek, küresel ekonomideki belirsizliklerin hiç olmadığı kadar yoğun hissedildiğini ifade etti. Buna rağmen piyasa algısının olumlu seyrettiğini belirten Şimşek, “Küresel büyüme oranları geçmişe kıyasla daha düşük. Ticarette korumacılık, borçluluk, yaşlanan nüfus, yapay zekanın etkileri ve jeopolitik gerilimler gibi çok sayıda zorlukla karşı karşıyayız” değerlendirmesinde bulundu.

Çin’in Yükselişi ve Korumacılığın Kalıcılığı

Bakan Şimşek, Çin’in küresel imalattaki payının son 20 yılda yüzde 9’dan yüzde 30’un üzerine çıktığını hatırlatarak, bu oranın yüzde 45’e ulaşabileceğini söyledi. ABD, AB ve Japonya’nın üretim paylarında ciddi düşüş yaşandığını belirten Şimşek, “Korumacılık artık geçici değil, kalıcı bir eğilim haline geldi. Bu durum, küresel ticaretin kurallarını yeniden şekillendiriyor” dedi.

Türkiye’nin Görece Avantajlı Konumu

Türkiye’nin ihracat yapısının korumacılıktan daha az etkilendiğini vurgulayan Şimşek, “İhracatımızın yüzde 62’si serbest ticaret anlaşması olan ülkelere, yüzde 80’den fazlası ise yakın coğrafyamıza gidiyor. Hizmet ihracatımız da güçlü. Bu tabloyu fırsata çevirebiliriz” ifadelerini kullandı. Bölgesel entegrasyonun küresel parçalanmaya karşı panzehir olduğunu belirten Şimşek, Körfez ülkeleriyle yeni anlaşmalar ve AB ile güncelleme çalışmaları yürütüldüğünü aktardı.

Kalkınma Yolu Projesi ve Stratejik Koridorlar

Şimşek, Irak’taki FAV Limanı’ndan Londra’ya kadar uzanacak Kalkınma Yolu Projesi’nin Türkiye’ye sağlayacağı stratejik katkılara dikkat çekti. Türkiye’nin Avrupa ve Çin’e uzanan lojistik koridorlarda merkez ülke konumuna geldiğini belirten Şimşek, tedarik zinciri dayanıklılığını artıracak yatırımların sürdüğünü söyledi.

Borçlulukta Türkiye’nin Güçlü Performansı

Küresel borçluluğun GSYH’ye oranla yüzde 324’e ulaştığını ifade eden Şimşek, Türkiye’de bu oranın yüzde 89 olduğunu belirtti. “Bu düşük borçluluk seviyesi, altyapı, eğitim ve sağlık harcamaları için alan açıyor. Yapısal reformlar ve üretkenliği artıracak yatırımlar için bu avantajı kullanıyoruz” dedi.

Demografik Fırsat ve Gümüş Ekonomi

Türkiye’nin genç nüfusu sayesinde yaklaşık 20 yıllık demografik fırsat penceresine sahip olduğunu belirten Şimşek, kadın istihdamını artırmaya yönelik adımların sürdüğünü söyledi. Gümüş ekonominin küresel hacminin 8,5 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini ifade eden Şimşek, Türkiye’nin yaşlı bakım ve sağlık hizmetlerinde uluslararası merkez olabileceğini vurguladı.

Yeşil Dönüşüm ve Teknolojik Atılımlar

Yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin potansiyeline dikkat çeken Şimşek, “Güneş, rüzgar ve jeotermal ekipman üretiminde Türkiye ilk 10’da. Yeşil teknolojilerde önemli bir oyuncu olma yolunda ilerliyoruz” dedi. Yapay zeka, 5G ve savunma sanayisinde yapılan yatırımların da Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırdığını belirtti.

Dezenflasyon Programında İkinci Evre

Şimşek, uygulanan dezenflasyon programının ikinci evresine geçildiğini belirterek, “Fiyat istikrarı, mali disiplin ve cari açıkta ciddi ilerleme sağladık. Yapısal dönüşüm sürdürülebilirlik için kilit unsur. Enflasyonu yeniden tek haneye indirmeyi hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.

Türkiye, Yatırım Üssü Olma Yolunda

Son 20 yılda doğrudan yatırımların yaklaşık 20 kat arttığını belirten Şimşek, Türkiye’nin yeniden bölgesel yatırım merkezi olma yolunda ilerlediğini söyledi. “Yüksek ve orta teknoloji ürünlerin ihracattaki payı artıyor. Yeni kredi notu artışlarıyla yatırım yapılabilir seviyeye dönmeyi hedefliyoruz” dedi. Türkiye’nin reel büyüme performansının gelişmekte olan ülkeler arasında önde olduğunu vurgulayan Şimşek, “Son 20 yılda ortalama büyüme yüzde 5,4. Bu, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan dönemindeki ekonomik performansı yansıtıyor” ifadelerini kullandı.