Dünyada Sadece İki Tane Var! Türkiye'nin İlk Yoğurt Müzesi Yalova'da Kapılarını Açtı

UNESCO Listesine Giren Kültürel Miras

2024 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, yoğurdu somut olmayan kültürel miras dosyasına dahil ederek UNESCO’ya sundu. Bu süreçte müze de dosya içinde yer aldı ve böylece uluslararası alanda tescillenmiş bir değer haline geldi. Bu gelişme, yoğurdun Anadolu’dan doğup dünyaya yayılan kültürel bir zenginlik olduğunun resmi bir kanıtı niteliği taşıyor. Müzenin UNESCO listesinde yer alması, yalnızca Türkiye için değil, dünya mutfağı açısından da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Muzaffer Ahmet Turna’nın Yoğurt Serüveni

Müzenin ilham kaynağı olan Muzaffer Ahmet Turna, Balkanlardan göç eden ailesinin birikimini Yalova’da sürdürerek 62 yıl boyunca yoğurt üretimi yaptı. Yalova’da küçük bir işletmeden başlayıp markalaşmaya uzanan bu hikâye, Türkiye’de yoğurdun seri üretimle tanışmasının da öncülerinden oldu. 86 yaşında hayatını kaybeden Turna, arkasında sadece üretim geleneğini değil, aynı zamanda yoğurdun Anadolu’daki köklü kimliğini de bıraktı. Kızı Ayşen Turna Tüzünataç, “Yoğurt aslında 6 bin yıllık bir tarihe sahip. Anadolu’da doğup tüm dünyaya yayıldı. Bugün Yunan ve Bulgar yoğurdu biliniyor ama yoğurdun gerçek kökleri Anadolu’ya dayanıyor” diyerek bu mirasın altını çiziyor.

Zengin Koleksiyon ve Dijital Anlatımlar

Müze, ziyaretçilere yalnızca sergilenen objelerle değil, aynı zamanda modern anlatım teknikleriyle de yoğurdun tarihini aktarıyor. 1900’lü yıllardan günümüze kadar kullanılan 40 farklı materyalin sergilendiği koleksiyonda yoğurt güğümleri, bakır kaplar, krema makineleri ve kömür kazanlarında kaynatılan sütle ilgili eşyalar yer alıyor. Bunun yanı sıra bir ressam tarafından hazırlanan tematik tablolar, yapay zekâ ile hazırlanan interaktif anlatımlar ve görsel içerikler de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Yoğurdun hikâyesini hem geleneksel hem de teknolojik yöntemlerle sunan müze, ücretsiz giriş imkânıyla herkesin erişimine açık.

Yoğurdun Küresel Yolculuğuna Katkı

Yalova’daki yoğurt müzesi, yalnızca geçmişi değil, geleceği de şekillendirecek bir kültürel merkez olma yolunda ilerliyor. Anadolu’nun mutfak mirasının dünyaya tanıtılmasında önemli rol üstlenen müze, uluslararası turistlerin de ilgisini çekerek bölge turizmine katkı sağlıyor. Yoğurdun binlerce yıllık yolculuğunu gözler önüne seren bu müze, Türkiye’nin kültürel zenginliklerini dünyaya tanıtma misyonunda özel bir yere sahip.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım