Doğanın Kırmızı Hazinesi Tezgahlarda Yerini Aldı

Kızılcık Hasadı Emeğin ve Doğanın Birlikteliği

Erzincan’da kızılcık toplamak, sadece bir geçim kaynağı değil aynı zamanda bir gelenek. Kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlar, eylül ayının son haftalarından itibaren ellerinde sepetlerle dağlara çıkarak olgunlaşan kızılcıkları topluyor. Kimi aileler bu topladıkları meyveleri pazarda satarken, kimileri de kışlık reçel, marmelat veya şerbet hazırlığında kullanıyor.
Kızılcığın zorlu bir toplama süreci bulunuyor. Genellikle dik yamaçlarda yetişen bu bitki, dikenli dallarıyla toplama işlemini güçleştiriyor. Buna rağmen Erzincanlı üreticiler her yıl sabırla bu geleneği sürdürüyor. Vatandaşlar, “Kızılcık hem kazanç hem de sağlık kaynağı” diyerek bu zahmetli emeğin karşılığını ürünün değerinde bulduklarını söylüyor.

Vitamin Deposu ve Doğal Şifa Kaynağı

Kızılcık, yüksek vitamin ve mineral içeriği sayesinde “doğal antibiyotik” olarak adlandırılıyor. Kızılcık satıcısı Ali Koç, meyvenin özellikle çocukların gelişimi ve bağışıklık sistemi üzerinde önemli etkileri olduğuna dikkat çekti.
Koç’un verdiği bilgilere göre kızılcık; C vitamini, demir, magnezyum, kalsiyum ve bakır açısından oldukça zengin. Bu özellikleriyle kansere karşı koruyucu etkisi bulunuyor. Aynı zamanda idrar yolu enfeksiyonlarıyla mücadelede doğal bir destek olarak öne çıkıyor.
Kızılcığın düzenli tüketimi, sindirim sistemini düzenliyor, bağışıklık direncini artırıyor ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların etkisini azaltıyor. Özellikle evde yapılan kızılcık şerbeti, bağışıklığı güçlendirici özelliğiyle kış aylarında sıkça tercih ediliyor.

Yalnızca Meyve Değil, Sanayi İçin de Değerli Bir Hammadde

Kızılcığın kullanım alanı yalnızca taze tüketimle sınırlı değil. Erzincan ve çevresindeki birçok üretici, meyveyi işleyerek reçel, marmelat, meyve suyu ve sirke gibi ürünlere dönüştürüyor. Ayrıca gıda endüstrisinde doğal renklendirici olarak da değerlendirilen kızılcık, kozmetik sektöründe cilt yenileyici özelliğiyle dikkat çekiyor.
Uzmanlara göre kızılcığın içeriğinde bulunan antioksidanlar, hücre yenilenmesini hızlandırıyor ve yaşlanma belirtilerini geciktiriyor. Bu nedenle kızılcık özü, son yıllarda doğal kozmetik ürünlerde de kullanılmaya başlandı. Erzincanlı üreticiler, bölgedeki bu potansiyelin değerlendirilmesiyle hem yerel ekonominin güçleneceğini hem de Türkiye’nin kızılcık ihracatında daha etkin bir rol oynayabileceğini belirtiyor.

Kızılcık Fiyatları Bu Yıl Arttı

Geçtiğimiz yıla göre kızılcık fiyatlarında gözle görülür bir artış yaşandı. Geçen sezon kilosu 35-40 lira arasında satılan meyve, bu yıl 80 liraya kadar yükseldi. Fiyat artışında hem talebin yüksek olması hem de doğadaki üretimin iklim koşullarına bağlı olarak azalması etkili oldu.
Buna rağmen vatandaşların ilgisi azalmadı. Pazarlarda uzun kuyruklar oluşurken, birçok kişi kızılcığı taze tüketmek yerine kışlık olarak konserve veya şerbet yapımı için satın alıyor. Satıcılar, özellikle hafta sonları satışların yoğunlaştığını ve ürünlerin kısa sürede tükendiğini ifade ediyor.

Erzincan Kızılcığı Markalaşma Yolunda

Erzincan’ın verimli topraklarında yetişen kızılcık, kendine özgü aroması ve parlak kırmızı rengiyle diğer bölgelerdeki ürünlerden ayrılıyor. Uzmanlar, Erzincan kızılcığının coğrafi işaret sürecine dahil edilmesi halinde hem yerel üreticinin kazancının artacağını hem de ürünün ulusal pazarda daha geniş kitlelere ulaşacağını belirtiyor.
Yerel yönetimler ve tarım kooperatiflerinin de bu konuda çeşitli destek projeleri hazırladığı biliniyor. Böylelikle hem doğadan toplanan kızılcığın ekonomik değeri artacak hem de Erzincan’ın tarımsal markalaşma sürecine katkı sağlanacak.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım