Diyarbakır'ın Kalbinde Yükselen Miras: Dört Ayaklı Minare'nin Tarihi ve Sırları
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan Dört Ayaklı Minare, yalnızca mimari bir yapı değil, aynı zamanda Anadolu'nun kültürel mirasının en nadide örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Dört Mezhebin Sembolü Olarak Minare
Halk arasında yaygın şekilde anlatılan rivayetlere göre Dört Ayaklı Minare’nin her sütunu İslam’ın dört mezhebini temsil ediyor. Bu inanış, yapıyı yalnızca mimari bir eser olmaktan çıkarıp dini bir sembol haline getiriyor. Ayrıca bölgede yaşayan halkın inancına göre, minarenin ayaklarının altından yedi kez geçen kişilerin dileklerinin kabul olacağına inanılıyor. Bu nedenle minare, dini bir ziyaret alanı olarak da önemini koruyor. Yüzyıllardır süregelen bu gelenek, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor ve ziyaretçilere mistik bir deneyim yaşatıyor.
Osmanlı İzleri ve Hilal Tepelik
Dört Ayaklı Minare, yapıldığı dönemden itibaren farklı kültürlerin ve mimari anlayışların birleşim noktası olmuştur. Osmanlı mimari tarzının da izlerini taşıyan minarenin en üst noktasında metalden yapılmış bir hilal tepelik bulunuyor. Osmanlı döneminde “alem” olarak adlandırılan bu sembol, minarenin göğe doğru yükselişini simgelerken aynı zamanda manevi bir anlam da katıyor. İnce işçilikle hazırlanmış bu detay, yapının sadece işlevsel değil, estetik açıdan da güçlü bir yapıya sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Terör Olayları ve Restorasyon Süreci
2015 yılında Sur ilçesinde yaşanan terör olaylarında ciddi zarar gören Dört Ayaklı Minare, uzun yıllar boyunca kentteki hafızayı derinden etkiledi. Minarenin zarar gören bölümleri, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları kapsamında 2018’de aslına uygun şekilde onarıldı. Restorasyon sürecinde hem yapının tarihi dokusu korundu hem de ibadete uygun hale getirildi. Yeniden ziyarete açılan minare, bugün hem ibadet edenler hem de turistik amaçla gelen ziyaretçiler için önemli bir durak olmaya devam ediyor.
Diyarbakır’ın Değişmeyen Simgesi
Yüzyıllardır Diyarbakır’ın kültürel dokusunu temsil eden Dört Ayaklı Minare, şehrin simgesi haline gelmiş durumda. Sur ilçesini ziyaret edenler, bu eşsiz yapının gölgesinde tarihle iç içe bir yolculuğa çıkıyor. Kentin geçmişiyle bağ kurmak isteyenler için bir anıt niteliği taşıyan minare, hem manevi hem de tarihi değeriyle kentin kimliğinin ayrılmaz bir parçası. Bugün Diyarbakır’a yolu düşen herkesin görmek istediği bu yapı, geleceğe aktarılan bir miras olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım
Bakmadan Geçme